Bölüm 11:"Kavga"

4.5K 203 20
                                    

Multimedia:Cüneyt Ertürk (Edebiyat Öğretmeni)

Ayy yok artık! Bu araba da kimin? üstelik bahçeye kadar girmiş.

Arabanın yanına doğru adımladım. Arabanın yanına varmamla pencere yavaşca açıldı.

Deniz'i görmemle kafamdan aşağı kaynar sular döküldü. "Sen ne arıyorsun burada?" diye sordum kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalkarken.

"Seni almaya geldim." dedi sırıtarak. Kaşlarımı çatarken "Niye ben gelemiyor muyum beyefendi?" dedim.
"Bir SARSILMAZ sözünü tutar hanımefendi." dedi gülümseyerek.

"ehh iyi madem, götür bari." dedim biraz nazlanarak. Arabanın kapısını içerden açtı, arabaya binip okula yol aldık.

Yolda Gizem'e mesaj atmayı ihmal etmedim.

Gönderilen: Sister'immm

Kuzucum bugün okula tek gidiceksin malesef:(

Gönderen: Sister'immm

Yine ne haltlar karıştırıyorsun Defne? Neyse anlatırsın gelince...

Gizem'in böyle cevap vereceğini tahmin etmiştim, telefonumu ceketimin cebine koyup yola baktım.

Deniz'in sesiyle ona baktım "Sen normalde şirkete gidiyor musun?"diye sordu.

Gözlerimi kaçırarak "Aslında... Hayır" dedim.

"Neden?" diye sordu yola bakmaya devam ederken.

Omuz silkip "Bilmem. Her şey, herkes farklı davranıyor." dedim.

Gözünü yoldan kısa süre ayırıp bana bakıp "Nasıl yani?" diye sordu bu sefer.

"Şöyle ki; mesela biriyle tanıştın şirkette adını, mal varlığını bilmiyor. Sana nasıl davranır sence? Tamam herkes böyle değil ama çoğu kişi böyle sonuçta." dedim.

"Nasıl vardın bu düşünceye?" diye sordu.
"Asistanların bakışını görmen yeterli bir sebep bence." dedim kararlılıkla.

"Pekela...geldik." demesiyle okulun bahçesinde bize sinirle bakan 1 çift gözle karşılaştım.

Hani şu okulun ilk başında bana laf sokan boyalı şırfıntının gözleri Deniz ve benim aramda gidip geliyordu.

'Ne var dercesine' baktım. Yanıma gelip "Boşuna masum kız ayaklarına yatma." demesiyle kaşlarım şaşkınlıkla kalkdı.

Ya sabır! Allahım bana sabır ver lütfen, ver ki ben kendimi tutabiliyim.
"Ne diyorsun sen ya?" diye cevap verdim.

"Kes sesini bence Cansu" diyen Denize baktım. Demek adın Cansu...

"Deniz görmüyor musun? Şu sürtük masum kız ayaklarına yatıyor." demesiyle ama ben dedim, kendimi tutamam dedim!

Sürtük dedi değil mi? Ben yanlış anlamadım. Cansu'nun üzerine atlamamla yeri boyladı.

Üstünde olduğum için saçlarını elime dolayıp "Gebertirim ulan seni duydun mu? Sürtük ne lan?" deyip yüzüne yumruk attım.

Etrafımız kalabalıklaşmıştı her kafadan bir ses geliyordu. Belime dolanan ellerle "Defne?, güzelim dur!" diyen Deniz ile durdum.

Deniz beni Cansu'nun üstünden alıp oradan uzaklaştırdı. Tuvaletin kapısının önüne gelmemizle kapıya sinirle tekme atıp içeri girdim.

Elimi yıkayıp saçlarımı topladım. Deniz beni inceliyordu özellikle lacostuma bakıyordu.

Kafamı aşağı indirmemle gözlerim şaşkınlıkla büyüdü. Lacostumun göğsüme kadar düğmeleri açılmıştı ve iç çamaşırım biraz görünüyordu.

Deniz'in DefnesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin