Yirminin Hüzünlü Şarkısı; Yirmi Bir,

12.2K 914 131
                                    


"EKİM! KIZIM! ARKADAŞIN GELDİ! "

Ellerimi yüzüme kapatıp, ağlamaya başladığımda(çaktırmayın, rol yapıyorum. Ne ağlıycam be?) sesim daha çok bir öküz ihtiyacını gideremiyormuş gibi çıktığından ötürü ellerimin üzerine inen terlik ile, ellerimi tutup değişik isyan şekilleri ile bağırmaya - anırmaya-başladım. Annem kapıdan duran, düzgün giyimli ve gayet beyefendi duran Teresa'ya birde arkasında öküz gibi anıran kızına bakıyordu. Büyük ihtimal kızı olduğum için ağlayacak kıvama gelmişti.

Mahcup bir yüzle Deniz'e döndüğünde bende onları izliyordum. Ama canım yandı bi kere. Deniz'de bana bakıyordu. Yahu bana bana! Bu çocuk vallahi süzme salaktı ya, resmen öküz gibi anırdım ve orman kaçkınları gibi etrafta dolanıyorum. Hala bana bakıyor böyle. Gülüyor bide. Hıh, götüm.

"Oğlum sen içeri gir, biraz bekle bizi. "

Cümledeki garipliği sezen yalnız ben miyim? Bizi bekle dedi. Bizi. Bizi. Yani annem ve beni. Yani annem odama gelip bana işkence edecek. Kulak çekme, popo çimcikleme, saç çekme, odadan çıkmadan önce tehditkar bakışlar... Hayır, hayır!

Annem kolumu tutup beni odaya sürüklediğinde yalandan ağlamaya ve yalvarmaya başlamıştım bile. Kadın çarpılmış kızına bakıp, bir iki dakika bekledi. Galiba beni insan yapacaktı. Çünkü ben, kendim diye söylemiyorum, prototif bir tembel hayvan ve acayip dikenli bir kaktüs olabilirim. Ama insan? Sanmıyorum.

Annem beni odaya itekledi. Sonrasına yüreğiniz dayanmaz. Kadın resmen, kaktüs dikenlerimi tek tek koparıp potansiyel, kötünün iyisi, insan kızını ortaya savurdu.

Sonrası... Sonra, Deniz sırıtıyordu işte. O boku da, ben... Neyse, sonra bi'başka zaman inşallah. Amin.

***

En ön sıraya oturduk. Pantolon delikleri ve etiketleri ile oynayıp, ellerimin titremesini geçirmeye çabalıyordum. Yüzümün yarısını da saçım kapatıyor, kızarık yanaklarım belli olmuyordu. Yani.. Galiba. İnşallah. Amin.

Işıklar sönüp, spot ışığı çocukların üstünde parlayınca gülümsedim. Minnoş kızlarım bana heyecanla el sallayınca öpücük attım. Ellerim ise birden sıcak bir şeyin içindeydi.
Tövbe tövbe, ne öyle bakıyorsunuz canım! Altı üstü Deniz elimi tutmuş. Sizde.. Ne fesatlar var orada!

Lan, napıyor bu Teresa?

LAN LAN! GİTTİ ELİM GİTTİ ELİMMMM!

ELİMİ TUTUYOR İT! BOK. AYYY HEYECANLANDIM BEN.

Saçlarımın arasında nefesini hissettiğimde fısıldadı : "Yanımda bu kadar heyecanlandığını bilmiyordum, güz güzeli."

Aşk meselesi |Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin