Özel Bölüm (Tek Seferlik)

13.7K 820 177
                                    

(Müziği dinleyin,)

Komik bir insan olduğumu, pervasız bir mutluluğa hapsolduğumu biliyordum. Ama asıl mutluluğu bana hissettiren tek bir şey bile yokken nasıl bu kadar çok güldüğümü merak ettim. Sonra Deniz girdi hayatıma, ona bile komik geldi halim. Ama ben sevmeyi bilmezdim, öğrendim.

Bir martıya döndüm, denize sevdalandım. En çalışkanından hemde.

"DENİZ! Neredesin ya ? Al işte sonra Ekim niye kızıyor ya.." söylene söylene gittim parkın arka tarafına doğru.
Beyefendi beni buraya çağırmak için annemden izin almış, beni cici kız moduna sokup buralara kadar getirtmişti, yemin ederim şimdi onu bulamazsam aktif olmayan bir volkanın patlmasını izleyebilirdiniz. Çünü evden çıkana kadar etek giy Ekim baskılarına sakin cevaplar vermiştim ve üstümde paspal tişörtlerimden birisi değil, annemin ütülediği şık sayılabilecek bir gömlek vardı. Ve hava bu kadar sıcakken ben tabiki yakasını çekiştirip duruyordum. Sadede gelmek gerekirse ben burada kurbanlık koyun gibi can çekişirken bu Deniz hangi cehennemdeydi?

Arka tarafa ilerlerken hala sakin olmaya çalışıyordum. Bakım sakin değilim, çalışıyorum. Birden ağzımın üstüne bir el  kapanınca adranelinin verdiği heyecan ile ayağımla arkamdan ağzımı kapatan kişinin bacağını tekmeledim.

"Hey , benim ya Ekim ne vuruyorsun!" Deniz'in sitemli sesi kulağıma ulaştı.

Hemen arkamı döndüm. "Gerizekalı mısın Deniz! Ne kapatıyorsun ağzımı!" diye bağırmam bir oldu. Aha da patladım.

"Ya sürpriz işte." dedi utanarak. Ensesini kaşırken onu inceledim. Gözlerini yere dikmişti, gözlüğü biraz burnuna doğru kaymış saçları dağılmıştı.

Sinirlerim bozulup güldüm birden."Acıdı mı canın?" dedim daha sakin bir sesle.

Dudağını büküp kafasını salladı. Gülerek yanaştım yanına. Sarıldım, gülerken konuştu. "Canım yandı ya.." dediğinde ensesine vurdum. Yeni parfüm falan mı kullanıyor bu? Niye bu kadar güzel kokuyor bu çocuk? Hayır ben defoluyum tamam da, özel üretim mi bu, ya? "Mal mal şeyler yapma o zaman Teressacığım." derken geri çekildim. Yani gönül ister azıcık bende tatliş nazik bir insan olayım, böyşr gülerken ağzımı falan kapatıyım, görgüsüzler gibi yemek yemeyim ama yapacak bir şey yok yani beni de seven buldum. Nasıl yaptım hala bilmiyorum, bence uzaylılar gerçek. Konu ile ilgisi yok ama köşede dursun olurda gerçek olursa Ekim abla söylemişti dersiniz.

"Sürpriz?" dedim masum olduğunu düşümdüğüm bir sesle. O kadar geldim yani kardeş, evett içimdeki sayko tip de geldi. Oh.

"Bekle." dedi cebini karıştırırken. "Ben daha romantik düşünmüştüm." dese de 'he he' der gibi güldüm. Dizinin üstüne çökünce bende eğildim onunla. "Ne yapıyorsun Ekim?" dedi şaşkınlıkla.

"Sen napıyorsun Deniz?" dedim. Yüzüme saf saf bakıp "Ee, sürpriz işte." dedi.

"Haaa" dedim. Yere bağdaş kurup oturdum. "İyiymiş." Çimenleri falan koparmaya başlarken zavallı çocuk tek dizinin üzerinde tabiri caizse mal gibi kalmıştı. Hayvanların doğal ortamını inceleyen belgesel programcıları gibi bana bakıyordu. E yani bende kopardığım çimenleri çevreme çember şeklinde dizmiştim. Bence sorun bende, deyip kaçayım ben.

Kendi kendine konuşup bana baktı. "Ben romantik bir konuşma yapacak tım ama ,madem öyle. Ekim... Benimle evlenir misin?"

"Ney?" deim önce yüzüğü çıkarttı. "Oha!Oha bu ne?" Sanki ona ben uzaylıyım ve seni çiğ çip yiyeceğim der gibi baktım sonra bunun olası bir ihtimal olduğunu düşünüp bakmaktan vazgeçip boğazdan gelen 'yuh' sesleri çıkarmaya başlayınca Deniz bana güldü. Saf yaaa...

"Yüzük işte." oha, ciddi misin Deni? Malım çünkü ben görmüyorum. Allah'ım ya napıyım ben yüzüğü daha yirmi yaşındayım ben, gençliğinin baharında uzaylılar tarafından kaçırılmayı bekleyen masum bir canlıyım. Sen kimsin köpek, uzaylılar gelecekti ya.

"Onu anladım Teressa. Napcam ben şimdi?" dedim telaşla. Kardeş şimdi geliyor birisi 'al yüzük' diyor ulan ayı falan olabilirim da kızım bende ya, istersen amuda kalkıyım bi de, böyle tuhaf bir şey olabilir mi?

"Bir evet dersen fena olmaz ama..."dedi pişkin pişkin. Bana uymaya çalışsa da ellerinin titrediğini görmemle gülümsemem bir oldu. Bu kadar sevme be Deniz, kalbim acıyor.

Omuz silktim. "Harbi mi?" dedim heyecanın verdiği şokla.

Kafasını salladı. "Harbi." Ah be, seni de kendime benzettim çocuk.

"Evlenelim bari, napalım." dedim normal bi şeymiş gibi.

Ne hikmetse,o gün kafama kuş falan da ...anladın sen. Ben anlamadım da pek, Deniz hep benimle olacak değil mi? Çünkü ben, ölsem sevmeyi başka öğrenemem bir de beni deli gibi seven yakışıklı bir çocuğu başka bir yerde bulamam. Hayır beni niye sever bir insan bilmiyorum da, ben Deniz'i sevmek için birçok sebep biliyorum.

YN: Merhaba, özel bölüm yükselişimizin şerefineydi, 1 mayıs gecesi çok hızlı kısacık bir bölüm yazdım ve acayip yorgundum malum ödev falan derken pilim bitti o kısacık yazı da babam başımda beklerken yazıldığı için 3 yaşındaki bir çocukla eş değer oldu yazı. Şey bunun için özür dilerim, hepinize değer verdiğimi bilmelisiniz. Okuyan onca kişi bir daha okur mu bilmem ama, ben düzenledim. Daha güzel oldu. Bir de haberiniz olsun, bu kitap da dahil bitirelen kitaplara özel bölüm atmayı düşünmüyorum artık. Bu sondu. Ve uh, günaydın saat 06:28, hoşçakalın. Allah'a emanet olun. | 02.05.17'0629'

Aşk meselesi |Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin