[Media;Mira ŞAHİN]
"+Neden ilk önce en sevdiklerimizi
ölür?
-Bir bahçeye girdiğini düşün. İlk hangi çiçeği koparırsın?"Neredeyse bir saat geçmişti ve ben hâlâ basket sahasında oturup Toprak'ı düşünüyordum. Saate baktığımda ikiye geldiğini gördüm. Bu gün olanlar beni çok yorduğu için eve kadar yürümek istemiyordum. Abimin nöbeti birazdan bitecekti. Belki beni alır diye düşünüp aradı.
"Buyur güzellik"
"Yakışıklım, nöbetin bitti mi?"
"Evet. Hayırdır ne oldu?"
"Ben basket sahasındayım da çok yorgunum eve geçerken beni de alır mısın?"
"Tabii ki de. Arabamda bir dünya güzelini taşımak benim için bir onurdur"
Abim ve iltifatları. Her zaman yüzümü güldürmeyi başarıyordu bu adam.
"Ne zaman gelirsin?"
"Sen çık dışarı 20 dakikaya oradayım ben"
Tamam diyip kapattım telefonu. Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Sonra da çantamı alıp çıktım. Abim 20 dakika der ama 10 dakikaya gelir. Biliyorum. Dışarı çıkarken telefonum çaldı. Baktığımda PATRON yazısını gördüm. Kim bilir neden arıyordu.
"Buyursunlar"
"Kızım neredesin"
"Basket sahasındayım baba."
"Eve ne zaman geçeceksin?"
"Abim gelecek birazdan almaya. Onunla dönücem. Sen niye sordun ki?"
"Kızım bizim annenle bir seminer için yurtdışına çıkmamız gerekiyor. Onu haber verecektim"
"Daha bu sabah yanındaydım baba. O zaman niye söylemedin?"
"Sen gittikten sonra haber geldi. Biz şimdi havaalanındayız. Birazdan kalkacak uçak. Abine sen haber verirsin"
"Tamam patron"
Telefonu kapatıp çantama koydum ve abimi beklemeye başladım.
Neredeyse yarım saat geçti ama abimden haber yok. Açmıyor telefonunu. 10 defa aradım ama yok. Endişelenmeye başladım bile.
Bir kez daha aradım. Birkaç defa çaldıktan sonra açmayacağını düşünüp kapatıyordum ki açıldı. Ben abimi azarlamaya başlayacakken tanımadığım bir kadın konuşmaya başladı.
"Buyrun"
"Siz kimsiniz?"
Kadın biraz bekledikten sonra konuşmaya devam etti.
"Kuzey DOĞAN'ın nesi oluyorsunuz?"
"Kardeşiyim"
"Hanımefendi, abiniz bir trafik kazası geçirdi. Şu anda ambulansta. Özel Akça Hastanesi'ne götürüyoruz"
Duyduklarım beynime harf harf işlerken ne yapacağımı bilemedim. Kadın bir şeyler daha söyleyip kapattı telefonu ama duymadım.
Birkaç dakika sonra telefonumun sesiyle yaşadığım şoktan çıkıp ekrana baktım. Sanırım YENGECİİİİMM yazısı aklıma gelen son isimdi. Mira arıyordu. Ya haberi almıştı ve bana haber vermek için arıyordu ya da hiç bir şeyden haberi yoktu ve abimi sormak için arıyordu. Ne fark ederdi ki? İkisi de kötüydü. Telefonu açıp yavaşca kulağıma götürdüm. Mira'nın bülbül gibi şakıyan sesinden hiç bir şeyden haberinin olmadığı belliydi.
"Naber Yağmur"
Ne diyecektim şimdi. Böyle bir şeyi ona nasıl söylerdim. 'Abim kaza geçirmiş' diye nasıl derdim ona. Diyemezdim ki.
![](https://img.wattpad.com/cover/99382539-288-k220673.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Tozlu Sayfaları
Chick-LitGeçmişte yaşamak mı yoksa geçmişi yok sayıp önüne bakmak mı? Yıllar önce verilen sözler hâlâ tutulmaya devam edilmeli mi? "GÜVENMEK" gerçekten de söylendiği kadar kolay bir şey mi? En sevdiği insanlar tarafından güveni kırılan bir genç kıza tekrar g...