Ehem, herkese merhaba,
Bu bölüm en ufak içime sindiyse ne olayım. Bir kere kısacık oldu, bir önceki bölümde yaptığınız oylara yorumlara hiç layık olamadı. Çok çok özür dilerim ama bu aralar biraz meşguldüm. Size söz veriyorum bir sonraki bölümde her şey daha iyi olacak.
Her neyse, umarım beğenirsiniz ve bu bölümden sonra okumayı bırakmazsınız.
Herkese iyi okumalar dilerim,
2060-Londra
Linda Benson, ısrarla çalan kapıyı açmadan önce gayet mutluydu. Aklındaki tek düşüncesi, hayatını paylaştığı adamla yarın ki planladıkları daveti gerçekleştirmekti.
Çalan kapının hemen ardında duran Bay Styles ise, son derece düşünceliydi. Bill'in bulduğu bu adres gerçek çıkmazsa yaşayacağı hayal kırıklığını düşünemiyordu.
Sağ kolunu Bill'in girdiği kollarından çıkardı ve dik durmaya çalıştı. Kıvırcıklarını sıkıştıran portföy şapkayı kafasından çıkardı ve gittikçe yaklaşan ayak seslerini dinlemeye koyuldu.
"Geliyorum!" İnce ses kulaklarını doldurduğuda, son kırık altı yıldır atmadığı kadar hızlı atan kalbi onu zorlamaya başlamıştı. Ahşap kapı büyük bir gürültüyle açıldığında ilk başta beyazlamaya yüz tutmuş siyah saçları gördü Bay Styles. Daha sonra ise Linda'nın küçük
yüzünü.. Yaşlı kadın bir kaç saniye Bay Styles'ı süzdü. Hatırlamaya çalışıyor ancak bir türlü hatırlayamıyordu. Bu yeşil gözler, bir şekilde çok tanıdıktı. Ancak bir şekilde, bir o kadar da uzaktı. Siyah gözleri Bay Styles'ı deteylıca süzerken,
"Linda?" diye fısıldadı Bay Styles, "Benim, Harry."
"H-harry? G-gerçekten sen misin?" Linda bariz bir şekilde afallamıştı. Harry, bir kaç yıla kadar onun hayatında görmek isteyeceği en son kişilerden biriydi. Arkasındaki kapıyı dikkatlice kapattı Linda. Andrew yatak odasındaydı, ve Linda emindi, o asla Harry'yi görmek istemezdi.
"Git buradan." diye mırıldandı. Sesindeki çaresizlik Bay Styles'ı şaşırtmıştı.
"Gitmeyeceğim." diye karşı çıktı o da. "Kimberly hakkında konuşmaya geldim."
İşte şimdi taşlar yerine oturmuştu Linda için. Harry, Kimberly için gelmişti. Yıllar önce kalbini kırdığı arkadaşı için. Merak ediyordu Linda, bu cesaret niyeydi?
"Kimberly yıllar önce seninle konuşmak istemediğini açıkca belirtti Harry."
Bay Styles'ın aklına o gün geldiğinde fark ettirmeden elini göğsüne koydu. Acı her yerdeydi.
"Linda lütfen," diye fısıldadı. "Onu bulmam lazım."
"O şimdiye kadar karşına çıkmak isteseydi çıkardı." Linda kararlıydı. Harry'yle asla Kimberly hakkında konuşmayacaktı. Kimberly'ye verdiği sözü tutmalıydı, bunu ona borçluydu.
Kapattığı kapıyı açıp içeriye doğru bir adım attı Linda.
"Şimdi git.."
"En azından söyle.."Boğazındaki yumruyu zorla yuttu Bay Styles. "O yaşıyor mu?"
Bay Styles karşısındaki kadının yüzündeki değişimi bariz bir açlıkla izledi. Merak, korku, acı, aşk... Bu duygular Bay Styles'ı yakıp kül ediyordu.
Büyük bir sesle yutkundu Linda.
"Sayılır."
Ve ardından kapı, saniyeler içinde Bay Styles'ın suratına kapanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Bright Rain ☂
FanfictionHayatınızda kaç kere sarhoş oldunuz? Kaç kere bir ilk yapıp küçük butik bir motel de kaldınız? Kaç kere yanlış kapıyı çaldınız? Pekala son soru, peki ya kaç kere aşık oldunuz? ©Tüm hakları saklıdır. | ©All Rights Reserved