G.K 2.BÖLÜM

55 10 1
                                    

KAYRA'NIN AĞZINDAN...

"Hayır anlamıyorum bu dayı niye beni 6 buçukta alıyor ki ders 8.10 da başlıyor biz 6.30 da yoldayız haksızlık bu"

Ben kendi kendime yatağın içinde söylenirken annemin seslenişiyle ona doğru döndüm.

"kalk kız kahvaltı yap azıcık, çalışmayan beynin çalışmayı dener belki"

Anneme kötü bakışlarımı sunarak ayağa kalktım ve üstümü giyinmeye başladım. Saçımı gece maşa yaptığım için pek sorun olmamıştı. Bir bardak kahve içtikten sonra servisin korna çalması ile kapıya çıkıp servise bindim... Hava daha aydınlanmadan okulda olduğumuz için Oğuzcanla beraber sigara içmek için dışarı çıktık. Sigaramızı içtikten sonra tekrar okula girdik. Masal gelmiş olmalıydı sahi dün erken yatmıştı ve konuşamamıştık. Sınıfta Melis'i görmemle yanına gidip sıkıca sarıldım. Ayrıldıktan sonra Masal'ı sorduğumda gelmediğini, hasta olduğunu söyledi. Doğru ya annem kapıda beni yolcu ederken

"Masal bugün gelmicek kuzum akşam Arya teyzenlerdeyiz yemekte" demişti.

Gün boyu mal mal hayaller kurup derslerde dalıp gittiğim için sadece son dersi hatırlıyordum. Hilal hocanın bölüm dersiydi. Bu hoca gerçekten farklıydı bence anne olmasından kaynaklı. Haftaya salı önce kahvaltıya sonra da sinemaya gideceğimizi söyleyen hocamız ile tüm sınıf mutluluktan sevinç çığlıkları atıyorduk. Sonunda bir gezi de bizim için hazırlanmıştı. Zilin çalması ile Melislerin servise binip servisci amcadan rica etmemle o da beni kırmadı ve beni Masallara bıraktı. Masal uyuduğu için üst katta oturan halasından anahtarları alıp eve girdim. Şerefsiz Masal ben onun uykusunu bölmeyeyim diye zile bile basmadım. Bu hanfendi oturmuş film izliyordu ve beni farketmemişti bile. arkadan onu korkutmam ile yasin okumaya başlayan arkadaşıma

"Sayemde imana geldin" diyip güldüm.

O sıra da hiç anlamadığım bir anda tikimle oynamaya başladı. Ben tikimle oynanınca çok garip sesler çıkarırım ama istemsiz yani. O şerefsiz kankam da kahkahalarla gülüyordu. Masal'la beraber oturup film izledikten sonra Hilal hocanın dediklerini özet geçtim. Hilal hoca filmi bizim seçmemizi istemişti ve bizde Recep Ivedik 5'e karar kılmıştık. Yalnız annem ve babam benden önce gelmişlerdi. Annelerimiz mutfakta sofrayı kurarken, babalarımız ise balkonda tavla atıyordu. Sofra kurulduktan sonra hep beraber oturup yemek yedikten sonra mutfağı toplama işi Masal'la bana kalmıştı. İki kişi olunca tabi çabucak hallettik. Annemle babam da yorgun olduğu için çok geç olmadan eve döndük ve üstümü bile değişmeye üşenerek kendimi yatağa attım..

MASAL'IN AĞZINDAN...

Alarmımın çalmasıyla hemencecik uyandım. 2 gündür hastaydım ve evde yatıyordum. Sanırım okulu özledim. Bunu diyeceğim benim bile aklıma gelmemişti. Abimden önce banyoyu kapıp saçımı düzleştirip ufak bir makyajdan sonra üzerimi giyinip servis beklemek için aşağı indim. Erken indiğim için servisi biraz bekleyecektim anlaşılan. Canım sıkıldığı için telefonumu elime alıp Melis'i aradım.

"Napıyosun lan" dedim ve istemsiz kahkaha atmaya başladım.

Evet sabah sabah baya enerjiktim, sanırım ilaçlar iyi gelmişti.

"Hazırlanıyorum lan sen"

Melis alarmını hep yarım saat erken kurar. Hazırlanması biraz sürüyorda, okulda bile süslü benim kankacim.

"Anlaşılan ben baya erken inmişim. Servise binince söyle servisciye hızlı sürsün, ağaç oldum."

"Lan Masal kapat telefonu hazırlanıyorum geç kalırsam beklemek zorunda kalırsın bak"

Hemen telefonu kapattım pis şantajcı ne olucak. Kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım. Nihayet servis gelmişti. Biner binmez Melis'le dedikodu aktarımı yapmaya başladık. Okula nasıl geldiğimizi anlamadık bile o derece. İlk ders matematikti, hiç sevmem ama hocam tek kelimeyle müko. Bilgi yarışması olduğu için 2. Ders spor solonuna indik ve teknik sınıf olmamıza rağmen sadece 50 puan ile sonlardaydık. Sınıfa çıkarken edebiyat hocamızı görünce

"Aman Allah'ım bu ne güzellik" diye bağırdım.

Artık herkes alışmıştı bana. "buraya gelin" diyerek ben Kayra ve Melis'i yanına çağırdı. Yanına gidince bana dönerek

"Ben senin yarışmada olmanı isterdim"

Güzeller güzeli hocamın dediği şeyle götüm azıcık kalkmış olabilir şaka şaka bayaağğ bi kalktı. Edebiyat hocamızla olan konuşmamızdan sonra sınıfa gittik. 2 saatlik inkılap dersinin sonunda yeniçeriler edasında sınıftan çıktık. Ne alaka bilmiyorum. Okulda seminer olduğu için rehber öğretmenimizle beraber kantine indik. E malum öğle aramızda seminerde geçeceği için karnımızı doyurmamız gerekti.. Seminerde sıkıntıdan gıybet yapmaya başladık ama ne yazık ki uykum olduğu için eğlenceli bir yanı kalmamıştı. Çünkü Beyin algılamıyordu. Seminer bittikten sonra 2 dersimiz boş geçti. Aslında hocamız okuldaydı ama nedense derse girmed, sorgulamıyorum çünkü işimize geldi. Son 2 saatte hocalara toplantı olduğu için erken çıktık..

Kayra, Melis ve ben iki saat boyunca servis beklemek yerine yürüyerek gitmekte karar kıldık. Yolda giderken Kayra "başım ağrıyor" diyince Melis "hangi başın" diyerek espri patlattı.

Ben ise "başınızı sikim" demekle yetindim.

Yolda arkadan bağırarak gelen 10.sınıf olan Erdem hayvan gibi anırmama sebep oldu.

"çat çat çat çat" Biz kahkaha atarken Erdem ve arkadaşları olayı bilmedikleri için şaşkın şaşkın bize bakmaya başladılar. Güle eğlene nihayet eve ulaşmıştım.

Sonrası ise evde göt büyütmemle geçti hastalığımında verdiği yorgunluk ile biraz kitap okuyup kendimi uykunun kollarına bıraktım....



Gerisi KolayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin