Gerisi Kolay

G.K 4.BÖLÜM

Hızlıca sırt çantama eşortman ve eve dönüşte giyeceğim takımımı tıkıştırıp evden çıktım. Pastanemiz yakın olduğu için yürüyerek gitmeye karar verdim. 15 dakikanın sonunda annemin yanına gelmiştim. İçeride Melis, Kayra, Leyla Teyze ve Aysu Teyze vardı.
Leyla Teyze ve Aysu Teyze'ye sıkıca sarılıp öptükten sonra anneme de sarılıp anahtarları ve bir miktar parayı aldım. Kızlarda anneleri ile vedalaştı. Tam kapıdan çıkacakken babam içeri giriyordu. Babama da sarıldıktan sonra yalakalık yaparak kredi kartını aldım. Kayra
"Dağ evinde kredi kartını ne yapacaksın?" diye sordu.
Ona uzaylı görmüş köylü misali bakışlarımı yolladım. Sanki merkezdekiler hergün görüyor amk.
"Gayra şuan dağ başında mıyız ? Gitmeden alıp gideriz" diyerek cevap verdiğimde Kayra bu mantıklı cevabım karşısında sesini keserek yürümeye devam etti.
Kısa ve öz bir alışverişin ardından aldıklarımızı Eren'in arabasının bagajına doldurduk. Erkekler ve Kayra Eren'in arabasıyla yola koyuldular. Bizde Melis'le kendi motorlarımıza bindik. Yolda birazcık yarışmış ve Melis'i geçmiş olabilirim.
Dağ evine vardığımızda yorgunluğuma karşı koyamayıp kendimi koltuğa attım ve çocukların poşetleri taşımalarını bekledim. Biraz dinlendikten sonra Melis'in mutfakta beceriksiz olması üzerine odaları hazırlaması için onu üst kata yolladım ve Kayrayla yemek yapmaya başladık şaka şaka hazır pizzayı fırına attık. Kayra salata yaparken bende masayı kuruyordum bi yandan da herzamanki gibi gıybet şooovv. Burnuma kokular gelmeye başladı oha gıybete dalmışız pizzayı unuttuk hemen fırına koştum. Allah'tan yanmadan kurtarmayı başarmıştım. Eren kokuyu almış olacak ki anında mutfakta belirdi. Karşımda kollarını göğüsüne birleştirmiş alaycı bir tavırla
"Siz nasıl kızsınız amk sizi alan iki güne geri getirir. Alt tarafı hazır pizza lan onu bile beceremiyorsunuz"
Eren'in diline düştüysek kurtulması zordur biraz
"Çekil önümdeen gerizekaaalıı" diyerek Kerimcan Durmaz taklitiyle yanıt verip sırıtmaya başladım.

Eren öküzün trene baktığı gibi bakarken Melis, Oğuz ve Atilla'da mutfağa teşvik etmişlerdi. Herkes masaya yerleşirken bende pizzaları tabaklara koyup oturdum. Okadar acıkmışız ki tıkınmaya başladık. Yemeğimiz bitene kadar kimseden ses çıkmadı. Yemeklerimizin bitmesi ile çoktan bulaşık kavgasına başlamıştık. Sonunda pes ederek Melis ve Oğuz bulaşıkları yıkamaya başlamıştı. Melis tıkıyor Oğuz duruluyordu. Bizde içeride film seçiyorduk daha doğrusu seçmeye çalışıyorduk. Sonunda korku filmi izlemeye karar verdik. 'Ruhlar Bölgesi' serisini izlerken korktuğum kısımlarda Oğuz'a sarılıyordum. Sonunda filmi bitirdik. Saat daha erken olduğu için muhabbet etmeye başladık. Biz birazcık gece kuşuyuzdur da gündüzleri yapacak şey bulamayız genelde. Onlar bir yandan sigara içerken ben de sakız çiğnemekle yetiniyordum. Orospu karı gibi sakız şişiriyordum. Tam sakızı şişirip patlatıcakken Atilla'nın ağzıma vurmasıyla sakız tüm yüzüme ve saçlarıma bulaştı. Sinirle ayağı kalkıp Atibaa'nın saçlarını çekip götüne tekmeyi bastım. Hiç etki etmemiş gibi sırıttı piç. Eren'in seslenmesi ile ona döndüm.
"Hikayeee"

"Ya amk Eroş adım Masal yaa Masaal" dedim sistemle.

"Ne fark eder​ kızım aynı anlam" ona laf yetiştiremiyeceğim için konuyu uzatmadım

"Sadete gel kardeş"

"Hadi motor yarışı yapalım"

"Şaka mısın sen bu saatte mi?"

"Korktuğun için saati bahane etme HİKAYE"

"Hay amk kalk lan sonra ağlama ama" diyerek alaycı bir tavırla piç smile attım.

"Görüceeez hadi git hazırlan, bekliyorum" diyerek gözlerini devirdi.

Yukarı çıkıp kızlarla siyahlara bürünüp hava soğuk olduğu için deri ceketlerimizi giydik. Gerçekten motor üstünde böyle daha havalı duruyorduk. Kapıya çıktık. Dağ evinin garajından Melis'le motorlarımızı çıkardık. Garajdaki abimin motorunuda Eren çıkarttı. Yarış Eren ve benim aramda olduğu için Melisler de olay yerinde olacaktı. Motorlara atladık. Benim arkamda Oğuz, Melis'in arkasına Atilla ve Eren'in arkasına da Kayra yerleşti. Ben alışkın olduğum için kaskımı Oğuz'a taktım. Melis'te aynı işlemi Atilla'ya yaptı. Eren ve Kayra'da aynı kaskları takınca yarışa hazırdık. Melis ve ben uzun zamandır motor kullandığımız için bu işte iddialıydık. Motora yerleştikten sonra son rütuşları yaptık. Kendimi hazır hissedince motoru çalıştırdım. Melis, Eren ve bana işaret vermeden önce Oğuz'un belimi sıkması ile kasıldım. Anlamış olacak ki kollarını gevşetti. Melis'in işaret vermesi ile gaza köklendim. Eren'i pişman edecektim. Oğuz'un sövmeleri kıkırdamama sebep oldu.
"Ağzıma sıçayım, ne bokuma bindim lan ben Masal'ın arkasına."

Kafamı sağa çevirdiğimde Melis normal hızıyla bile Eren'i geçmişti. Oğuz'a sesimi hafif yükselterek
"Sıkı tutun tirrreeek" diye bağırdım ve gaza daha çok abandım.

İleride sağ ve sol şeritten benimle beraber düz ilerleyen ve önümde son sürat giden motora baktım. Bunlar bizimkiler değildi. Kafamı çevirip Melis'e baktım. Beni anlamış olacak ki Atilla'ya kısa bir uyarı yaptı ve Eren'e aynı bakışları attı. Hep beraber gaza köklendik. Arabaların arasında makas atarak en öndeki mavi montlu çocuğa yetiştim yalnız çocuk baya iyidi. Gaza daha çok basıp çocuğa daha çok yaklaştım. Neredeyse aynı hızla gidiyorduk. Kafasında kask olduğu için tam göremedim.
Siren sesleri duymamla kafamı Melis'e çevirdim. Benim mimiklerimden bile ne demek istediğimi anlardı. Aynı anda kafaları sallayıp o sağdan bende soldan çıkarak anayoldan ayrıldık. Kafamı çevirdiğimde mavi montlu çocukta arkamdan geliyordu. Telefonumun titrediğini farkettim ama o an açamayacağım için oralı olmadım. Oğuz belimi okadar sıkmıştı ki belimin uyuştuğunu hissediyordum. Onu düşünerek motoru durdurdum. Hala kolları belimdeydi.
"Oğuz biraz daha sıkarsan bel kanseri olacam kanka, bırakmayı düşünmüyor musun ?"

Bel kanseri diye bir şey yok aslında ama o korkudan bunu anlamamıştı bile.
"Pardon kanka ben şey ettim. Şeyi şey hay amınakoyim."

onun bu haline gülmekle yetindim. Oğuz genelde 'şey' kelimesini korkunca ya da heyecanlanınca kullanırdı. Etrafa baktığımda mavi montlu çocuk ortalıkta yoktu. Tam motora atlayıp yola devam edicektik ki siren seslerini yeniden duyduk.
"Şimdi sıçtık Masal"

Kafamı kaldırmama vakit kalmadan kollarımda ki eller beni ve Oğuz'u arabaya bindirdi..