Bolu 2... Düzenlendi.

4.7K 427 238
                                    


Bölüm şarkısı: Mabel Matiz - Bir hadise var...

***

"Evlen benimle meleğim."

Salih cevap bekliyordu. Melek ise bu huzurlu ânı bozduğu için Salih'e deli gibi kızıyordu.

***

Eski kocası Hakan, birliktelikleri süresince Melek'in evlilik bağına olan inancını ve bakış açısını topyekün değiştirmişti. Sevgilisinin evlilik konusundaki fikrini arkadaşlıklarının ilk günlerinden beri biliyordu Salih. Evlilik kurumuna inanmadığını, evliliğin çok bağlayıcı, kısıtlayıcı, hırpalayıcı ve köreltici olduğunu düşündüğünü biliyordu.

Devletin izniyle yasal olarak sevmek ve sevişmek için tekrar evlenmeyecekti Melek. Allah katındaki medeni durumu ise yaradanıyla onun arasındaydı, toplumun dayatmasıyla yapmayacaktı hiçbir şeyi.

Hakan'la olan evliliğinde, en neşeli köşelerini acımadan törpüleyen, en parlak hayallerini zımpara kağıdıyla ovalayıp karartan o uzun yıllarda, bezdikçe zaman zaman tekrarladığı ve internet üzerinden görüştükleri dönemde birçok kez Salih'e de yazdığı o cümle aklından geçti;

Bir gün boşanacak olursam asla tekrar evlenmem!

Boşanmıştı. Evet.
Ve seviyordu. Evet.
Çok seviliyordu. Ona da evet.

Ama tekrar evlenmek istiyor muydu?

Yeniden o cendereye katlanabilir miydi?

Salih'le herşey bambaşka olabilirdi ama pür-i pak umutlarla donanıp sonra hayal kırıklığının dibine vurma ihtimali minicik de olsa vardı. Bu riski alamazdı Melek. Daha her şeye yeni başlamışken, ayaklarının üzerinde durabilmeyi yeni yeni öğrenirken...

Sadece çocukları ve kendine ait olan üç kişilik rafine ve minik dünyasını olabildiğince yaşanır, kaliteli ve eğlenceli kılmaktı ilk önceliği. Ve bunu birine yaslanarak yapmak istemiyordu.

Salih'e aşıktı evet. Ama on sekiz yaşındaki gibi gözü kara duygularla hareket etmiyordu artık. Mantığı, koca bir çınar gibi içinde büyümüş, yaprak yaprak filizlenip gelişmiş, zihninin en ücra hücrelerine kadar kök salmıştı.

***

Melek'in sessizliği uzadıkça karşısında heyecan ve umutla ağzından çıkacak cevabı bekleyen Salih'in tebessümü soldu.

"Sana olan sevgimden, bağlılığımdan şüphe mi ediyorsun?"

"Bu beklediğim cevap değildi." dedi Salih.

Yataktan kalkmaya yeltenirken Salih'in ellerini tutup kalkmasına izin vermedi. "Lütfen canım, dinle beni. Sana aşığım... Tüm kalbimle, beynimle, hatta böbreklerimle." dedi havayı yumuşatmaya çalışarak. Ama Salih reddedilmenin getirdiği soğuk hava balonunun içindeydi.

Melek sevgilisini kırmamaya çalışarak, özenle seçiyordu kelimelerini: "Sen benim hayatımın şansısın. İkinci şansımsın. Bana yıllarca cesaret ve umut oldun. Sen olmasan belki hâlâ Hakan'la evli olacaktım. Beni başarabileceğime inandırdın, destek oldun. Varlığını hissetmesem hâlâ o mutfakta yemek yapıp bulaşık yıkamaya devam edecek ve bunları yaptığım için ufacık bir teşekkür bile duymayacaktım."

Salih derin bir nefes aldı. Anlayışlı olmaya, Melek'i dinlemeye çalışıyordu ama öte yandan kulakları uğulduyor, bir an evvel yataktan, hatta odadan çıkmak istiyordu.

Salih tekrar kalkmaya yeltenince Melek yine bırakmadı. "Niye benimle evlenmek istiyorsun?"

"Nasıl soru bu şimdi? Seni seviyorum."

İkinci Şans    (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin