Yatağımda yatmış, düşünüyordum. Ne garip bir gündü öyle. Herkesin tanışmak için can attığı çocuk benimle ilgilenmişti. Hayır ilgilenmedi dedi iç sesim. Sadece eğlence arıyor ve sen onu güldürüyorsun aptallıklarınla, diye devam etti. Doğru. Onun gibi biri neden benimle neden ilgilensinki. Ben düşüncelerimle boğuşurken biri odama pat diye girdi. Ah abim.
-Keşke kapıyı çalmayı öğrenebilsen
Diye mırıldandım. Kendini babamın yerine koymaya çalışıyordu. Onun bıraktığı boşluğu abim dolduruyordu. Hayır babam ölmedi. Sadece ailesinden uzak bir adam oldu hep. Hiçbir zaman bizimle oturup konuşmadı, abimin motor sevdasını dinlemedi, karne aldığımda beni tebrik etmedi. Annem... Ne çok üzülüyordum onun için. Bizi tek başına büyütmüştü. Elbette babamda üç beş kuruş veriyordu ama bahsettiğim şey maneviyat. Kafamı hızla sallayarak abime döndüm
-Kızım hadisene yemek hazır. Senin keyfini mi bekleyeceğiz
-Siz yiyin. Tokum ben
-İyi ne halin varsa gör
İşte buydu. Sadece okuldakilerle mi aram iyi deyil demiştim. Ailemlede aram hep açıktı. Nedenini bilmiyorum. Abimle iletişimimiz bununla sınırlıydı. Annem... Anmem ise artık konuşamayacak kadar yorgun. Gözlerimi kapattım uyumalıydım.Sabah alarmın sesiyle uyandım. Ah 5 dakika daha uyusam... Yarı uykulu lavavoya gittim hızla elimi yüzümü yıkadım. Formalarımı giymeye başladım, siyah eteğim dizimin bir karış üzerindeydi. Rahatsızca eteğimin uçlarını aşağı çekiştirdim. Beyaz gömleğimide giydiğimde saçlarımı şekillendirmek için aynanın karşısına geçtim. Gözüm bedenime kaydı, düzgün bir fiziğim, uzun kumral saçlarım ve yeşil gözlerim vardı. Kendimi hiçbir zaman "güzel" tanımlamasına yakıştıramamıştım. Fakat şuan baktığımda garip bir şekilde güzel duruyordum. Daha fazla oyalanırsam geç kalacaktım siyah çantamı alıp koşar adımlarla odadan çıkıyordumki sert bir bedene çarpmamla çığlık atmam bir oldu
-Ne bağırıyorsun kızım kulağımın dibinde. Hadi gidiyorsan beraber çıkalım. Acelem var, çabuk ol
Anlamaksızın ona bakmaya devam ettim
-Afra adamı deli etme acelem var diyorum
-Sen nereye
-Sana hesapmı vericem kızım işim var o tarafta
Evden beraber çıktık. Durağa kadar hızlı adımlarla yürüdük. Abim benden bir yaş büyük. Lise sondaydı.Aramızda bir yaş olmasına rağmen yanında ufacık kalıyordum. Annem her zaman abimle ne kadar çok benzediğimizden bahsederdi. Oda kumral saçlara ve yeşil gözlere sahipti. Gerçekten yakışıklı bir abim vardı. Gözlerimizi babamdan almışız. Bize bıraktığı tek iz...
Otobüse bindiğimizde boş yer varmı diye göz gezdiriyordum. Abim elimden tutarak beni arkadaki koltuklara yönlendirdi. Ben cam kenarına o ise hemen yanıma oturduğunda gözlerim bir çift yeşil göze takıldı. Sarp... Allah aşkına burda ne arıyorduki? Demek istediğim kolejde baba parasıyla okuyan, son model arabası olan bir çocuğun halk otobüsünde ne işi vardı? Beni farkettiğinde yine aynı alay bürüdü yüzünü. Ağzımdan bir hıçkırık kaçtı. Abimin dikkatini çekmiş olmalıyımki önce bana daha sonra baktığım yöne çevirdi gözlerini. Delici bir ifadeyle sarp a bakıyordu.
Sarp ın da abime aynı ifadeyle baktığını gördüm. Bianda abim kolunu omzuma attı ve beni kendine çekti. Ah olamaz... Beni mi koruyordu. Daha önce hiç böyle birşey yaşamamıştık.
Gözlerim yeniden sarp ı bulduğunda kaşlarını kaldırmış şaşkın gözlerle bir abime bir bana bakıyordu.
Ağzında birşey geveledi ve kaşlarını çattı. Sonunda okula vardığımda abim ben ve sarp aynı yerde inmiştik.
-Afra bu cocuğu gözüm hiç tutmadı. Bi vukuat olursa haberimiz olsun, sahipsiz sanmasınlar seni.
Utanmıştım
Beni kendine çekti kollarını belime sardı.
-Görüşürüz abiOkul bahçesine girdiğimde Sarp ın çatık kaşlarla beni izlediğini gördüm. Anlamıyordum neden benimle uğraşıyorduki. Kimse benimle ilgilenmezdi. Bunun dış görünüşle ilgili olmadığını biliyordum,kişiliğimle ilgiliydi. Soğuk nevaleydim ben herkese göre. Ama o...Oda bunu göremiyor muydu? Yanından geçtim. Birşey söyler veya önümü keser sanıyordum fakat tek yaptığı beni baştan aşağı süzmek oldu. Yanaklarımın kızardığını hissettim. Sırama yerleştim ve dersi dinlemeye koyuldum. Zil çaldığında karnım gurulduyordu. Tabi sabahtan beri ağzıma tek lokma girmemişti. Kantinden bir simit ve çay aldıktan sonra sınıfa gitmek için merdivenlere yöneldim. Tam iki basamak çıkmıştımki biri çelme taktı. Herkimse bariz bir şekilde beni düşürmek istemişti. Dengemi sağlayamazken onuda peşimde sürükledim ve ikimizde yeri boyladık. Cidden bu olamazdı deyil mi? Üstümde güçlü bedeniyle sarp duruyordı.Beni bilerek düşürmek istemişti. Neden bu kadar ağırdıki?Yeşilleri yeşillerime kitlenmişken konuşmaya başladı.Fazla yakındık, nefesi yüzüme çarpıyordu
-O kadar saf kız ayağına yattın. Gerçekten öyle olduğuna inanmıştım biliyor musun? Soğuk nevalenin teki dedim. Sevgili de neymiş arkadaşı bile yoktur dedim. Ama herkes göründüğü gibi deyilmiş meğer öyle deyil mi?
Sabahki olaydan bahsediyordu. Tahmin ettiğim gibi abimi sevgilim zannetmiş.Ona karşı en ufak birşey hissettiğim için deyil, sadece beni yanlış tanımaması için inkar edecektim. Yoksa gerçekten umurumda bile olmazdı. Fakat öncelikle hiç hoş bir konumda deyildik.Kollarımla bedenini bedenimden uzaklaştırmaya çalıştım. Beni şaşırtarak hiç zorlamadan üzerimden kalktı. Ardından bende kaltım. Etrafta bize bakan birçok gözün olduğunu biliyordum ama umursamadım ve konuşmaya başladım
-İlk olarak, saf olduğumu söylediğimi hatırlamıyorum.Sadece bu taraklarda bezim yok. Abimdi.
Yeterli olduysa birdaha çelme takmayacağından emin olup gideceğimGözlerine kadar ulaşan bir tebessüm belirdi yüzünde. İçimde biryerlere dokundu. Bu gülüşü zihnime kazıdım.
-O zaman çıkışta seni dün konuştuğumuz yerde bekliyorum
Hızla hayır anlamında kafamı salladım. Gözlerim şaşkınlıkla irileşmişti.Benimle konuşmak istiyordu. Ama neden?
-Sadece konuşacağız, yemin ederim. Seni daha iyi tanımak istiyorum Afra.
-Seninde dediğin gibi soğuk nevalenin tekiyim. Emin ol tanımak istemezsin. Hem benimle ilgili neyi merak edebilirsin ki?
-Herşeyi. Mesela niye böylesin?
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLK KEZ
Teen FictionNeden peşimi bırakmıyordu? Neden ondan bir türlü kurtulamıyordum? Babam beni mahfetmişti. Bir erkeğin daha bunu yapmasına izin vermeyeceğim. Ben hep yalnızdım...soğuk ve soyut olandım...