Sana Boyun Eymeyeceğim

145 6 1
                                    

  - Böyle olmasını SEN İSTEDİN GÜZELİM.
  
   Kanımın donduğunu hissettim. Kelimeleri öyle bir soğukkanlılıkla söylemiştiki... İrkildim. Sarp ın çetesi başta olmak üzere birçok kişinin bizi izlediğini biliyordum. Birkaç fısıltının arasından "Sarp a karşı gelmeyecekti"
"Eminim haketmiştir"
"Güzel kızmış. Yazık oldu"
 
    Gibi saçma sapan cümleler işittim. Haketmediğimi,bir suçum olmadığını söylemeliydim. Sarp hala dibimdeyken konuşmaya başladım. Artık ne kadar yakın durduğu da umurumda deyildi. Benimle oynuyordu. Ben bunları haketmemiştim.

   - Ben sana hiçbir şey yapmadım, duydun mu? Hiçbir şey. Hayatıma saçma sapan bir konuşmayla girdin. Keşke seni hiç tanımasaydım. Eminim daha önce varlığımdan bile haberdar deyildiniz. Artık lütfen benden uzak dur. Görünmez olmaya devam edeyim.

   Son cümlelerimi yalvarır bir tonlamayla söylemiştim. Bu kadar aşağılanmaya kaldıramıyordum. Bir anda beni tüm gücüyle duvara öyle bir itti ki sanki derimi yüzmüşlerdi. Kemiklerimi kırmışlardı.Canım öyle yandı. Kolunu boğazıma dayadı. Anlamıştım, onunla sevgili olmadığım sürece nefreti bitmeyecekti. Sarp ın hemen yanında Yağız, bana anlayamadığım şekilde bakıyordu. Gülmüyordu yada alay etmiyordu. Sadece gözlerini bile kırpmadan bakıyordu. Sarp tükürürcesine konuşmaya başladı

   - Seni uyarmıştım kızım. Ya yanımdasın, ya karşımdasın. Ortası yok. Benimle olmanı mı istedim, olacaktın.
 
Kararlı bir  sesle konuşmaya başladım

- SANA BOYUN EYMEYECEĞİM

Sesim her ne kadar güçlü çıksada içeride durumlar çok daha farklıydı.   Nefes almakta güçlük çekiyordum. Gözyaşlarım ardı ardına yanaklarımdan süzülüyordu. Yağız ın eli Sarp ın boynumda olan koluna gitti.

  - Abi yeter. Kız dersini almıştır. Şimdi bide hocasıydı, polisiydi başımıza bela almayalım.

  Sarp beni bırakmadan son kez yüzüme baktı. Gözlerinde pişmanlığı gördüm. Bu daha çok canımı yaktı.

Beni bıraktığında öksürük krizine gireceğimi sandım. Herkes yavaş yavaş dağılmıştı. Tek bir kişi dışında, Yağız. Artık ne bağıracak ne de ağlayacak gücüm kalmıştı. Sadece ifadesiz bir sesle konuştum.

  - Ne o! Yeteri kadar eğlenmedin mi? Ne diye duruyorsun, daha ne yapmanız gerekiyor?

Yağızın eli kumral saçlarına gitti ve sıkıntıyla saçlarını karıştırdı.

  - Bak böyle olmasını istemezdim. Sarp ın damarına bastın. Senden hoşlandı, eğer karşı çıkmasaydın iki gün sonra bırakırdı peşini zaten.

    Belki de haklıydı. Kabul edip, iki gün sabretseydim bunların hiçbiri yaşanmazdı. Ama abime bile bu kadar karşı çıkmışken bir serseriye boyun eğmek bana göre deyildi. O serseri ne kadar tehlikeli olursa olsun.

   - Hadi elini yüzünü yıkayalım, iyi görünmüyorsun.

   Haklıydı, yüzümü yıkamadan kendime gelemezdim. Adımlarımı lavoboya yönlendirdim. Yağız da peşimdeydi. Bir an panik oldum ama bana birşey yapmayacağını anlatan bakışlar yolladı. Elimi yüzümü yıkarken Yağız saçlarımı tutuyordu. Kafamı kaldırdığımda oda saçlarımı tutmayı bıraktı. Yansımama baktım. Dağılmıştım resmen. Boğazım kıpkırmızıydı,suratım tezat olarak ruh gibi. Yeşil gözlerim ağlamaktan şişmişti.

   Olanları unutmaya çalışıp, hemen eve gitmeliydim. Bir de geç kalıp abimle tartışamazdım. Bu sefer gerçekten kaldıracak gücüm yoktu.

   - Eve gitmem gerek. Yardım ettiğin için sağol.

Öyle soğuk bir sesle konuşmuştum ki gözleri şaşkınlıkla açıldı. Ne bekliyordu, bana önce iğrenç laflar edip sonra ağladığımda yüzümü yıkamama yardım ettiği için, boynuna atlayacağımı falan mı?

   - Şey...İstersen bu halde otobüse binme. Pek hoş bakmazlar. Seni eve bırakabilirim.

   Mantıklı cümlesi sinirlenmeme sebep oldu. Beni onlar bu hale getirmemişler miydi? Pek hoş bakmazlarmış. Ne olacaksa olsun diye düşündüm ve
  
   - Sadece  eve bırakıp, sonra gideceksin
   
Dedim, uyaran bir sesle

   - Başka birşey yapamam zaten, Sarp öldürür beni.

  Son cümlesini kısık bir sesle söylemiş olsa da duymuştum.
 
- Motorum bu tarafta

  Birde motora mı binecektik? Korkmuyordum, daha önce defalarca abimin motoruna binmiştim ama motoru Yağız kullanırken rahat edeceğimi sanmıyordum. Ama itiraz etmedim, başka şansım yoktu.
Motora önce o, sonra ben bindiğimde gazı öyle bir  kökledi ki ona tutunmak zorunda kaldım. Eve gelmeden bir önceki sokakta inmiştim. Gideceğim sırada

    - Sarpla çık. Emin ol iki gün sonra sıkılır senden. Karşı gelip, kabul etmediğin sürece bende dahil hepimiz seninle uğraşırız. Sarp güzelliğine kapıldı, ama tamamen farklı insanlar olduğunuzu görünce, bırakacaktır. Karşı gelmen sana daha çok bağlanmasına sebep oluyor.
Söyediklerimi  İyi düşün Afra.

    Cümlesini bitirir bitirmez gazı kökledi ve gözden kayboldu. Yağız kötü biri deyildi sadece Sarp ın maşasıydı işte.

  Eve vardığımda  kapıyı sessizce açtım abim yada annemin beni böyle görmesi hiçte iyi olmazdı. Odama girer girmez üzerimdeki kıyafetleri çıkardım ve kendimi banyoya attım. Bir duş almadan kendime gelemezdim.

   Banyodan çıktığımda ruhen çökmüş olsamda, bedenen kesinlikle daha iyiydim. Abimle annem geldiğimi duymuş olmalıydılar. Ama umurlarında mıydım, hayır. Pijamalarımı giyip mutfağa gittiğimde onları yemek yerken buldum. Karnım gurulduyordu. Hiçbir şey söylemeden masaya oturdum. Oturmamla birlikte abimin bana dik dik bakması bir oldu

   - Tabağını alıp başka yerde yesene kızım.

   Neden bi türlü iyi olamıyorduk. Benimle aynı masaya oturmaya bile tahammül edemiyordu. Beni sevdiğini biliyordum, ben onun kardeşiydim. Alttan alacaktım, daha fazla tartışmak istemiyordum.

   - Burada yiyeceğim.Dün söylediklerim için özür dilerim, abi.

    Bugün olanlar yüzünden iyice dolmuştum, yaşlar benden bağımsız bir şekilde  yanaklarımdan dökülürken kafamı aşağı eydim. Abimin tavırları, tartışmalarımız, Sarp ve çetesi... Tüm bunlar beni yıpratıyordu. Annem çoktan odasına gitmişti. Dedim ya yemeğimizi hazırlar, kıyafetlerimizi ütüler, harçlığımızi verir ama bizimle konuşmazdı. Babam annemi hakaretleriyle,dayağıyla bir harabeye çevirmişti.... Bunları düşününce ağlamam daha da şiddetlendi. Abimin yanıma geldiğini hissettim. Çenesini başıma yasladı.

    - Şttt ağlama. Ne kadar kavgada etsek, birbirimize bağırsakta biz kardeşiz kızım. Sen dün öyle karşı gelince... Sinirliydim işte sana. Hata ettim. Bu evde yaşadıkça aynı sofrada yiyeceğiz yemeğimizi.

  
  Bunları duymak kalbime dokundu. İşte bu kadar basitti. Babam olmasada beni seven bir abim vardı.
Bana sarılmayı bıraktığında, boşluğa düştüm.
İkimizde odalarımıza gittik. Yatağıma henüz yatmışken telefonum çalmaya başladı. Rehberimde kayıtlı olmayan bir numara arıyordu. Tereddüt ederek açtım.

  - Benim Sarp.

   Yeşil gözler sanki karşımdaymış gibi atıyordu kalbim. Sadece sesini duymak bile bende böyle bir korkuya sebep olurken daha fazla karşısında durmayacaktım. Yağız ın dediği gibi kısa süre içinde benden sıkılacaktı. Abimle aram ilk kez bu denli iyiyken, moralimi bozmayacaktım. Sarp tan kurtulduğumda, yanımda sadece abim kalacaktı.
  

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 25, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İLK KEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin