Eve vardığımda kimseyi rahatsız etmemek için çantamdan anahtarımı çıkarttım ve içeri girdim. Annemin sesini duydum
- Afra sen misin kızım
- Evet. Üzerimi değiştirip, geliyorum hemen.Birdaha da ses gelmeyince odama geçtim. Formalarımdan kurtuldum ve gri pijamalarımı üzerime geçirdim. Saçımı da dağınık bir topuz yaptığımda kesinlikle daha rahatlamış hissediyordum. Mutfağa geçtiğimde annemin sofrayı hazırladığını, abimin de telefonla uğraştığını gördüm. Abim dikkatini telefondan çekip tamamen bana verdi.
- Niye yürüdün
- Söyledim ya, otobüs çok kalabalıktı.
Tabiki de abime resmen tacize uğradığımı söylemeyecektim. Toplu taşımalarda herkesin başına gelirdi böyle şeyler. Ama söz konusu abimse bu olayı büyüteceğine ve tamamen tartışma konusu haline getireceğine emindim. Okulda yaşadıklarım yetmişti, ikinci bir tartışmayı kaldıramazdım.
- Kimi kandırıyorsun kızım sen. Otobüs hep kalabalık. Dökül bakalım.Neden üsteliyordu ki? Sarp hayatıma girdiğinden beri herşey değişmişti. Annem halaa sessizdi,fakat abim... Önceden aynı evde iki yabancıydık. Hareketlerine yansıtmasada beni herzaman önemsediğini biliyordum. Ama artık hareketlerine de yansıyordu. Biliyordum beni korumak istiyordu ama alt tarafı otobüse binmedim, yürüdüm diye kargaşa çıkaracaksa bu sefer sessiz kalmayacaktım.
- Hava güzeldi ve yürümek istedim. Ne yapıp yapmayacağımı sana rapor mu edeceğim?
Abimin yüzündeki ifadeyi tamamen öfke alırken, birazdan herzamaki gibi tartışacağımızdan emindim. Annemin ise hiçbir şekilde müdahale etmeyeceğinden de...
- Rapor edeceksin lan. Abinim ben senin. Yediğin her haltı rapor edeceksin. Sana kaç kere yürüme, iti var kopuğu var demedim mi?Öyle bir bağırmıştı ki irkildim. İşte bu kadar... Babamın yokluğu bende büyük bir eksikliğe, annemde acıya, abimde ise büyük sorumluluklara sebep olmuştu.Ama kendini babamın yerine koyup bana hükmetmeye çalışmasına izin vermeyecektim.
- Abimsen, babammış gibi davranmayı kes. İstediğimi yaparım sen bana karışamazsın.
Kurduğum son cümleyle birlikte abimin üzerime yürümesi bir oldu.Olası bir tokata hazırdım. Artık annem müdahale etmesi gerektiğini anlamış olacak ki, abimin önüne geçti;- Anıl hadi oğlum bi kerede rahat rahat yemeğimizi yiyelim. Bak kardeşin de yoruldu tüm gün okulda. Kafasını dinlemek için yürümüştür.
Abim hala doğrudan bana bakıyordu. Bende gözümü kırpmadan ona. Biliyordum ağır konuşmuştum ama zaten tüm gün boyunca sinirlerim alt üst olmuştu.
- Anne şu kızına söyle benimle doğru konuşsun yoksa elimden bir kaza çıkacak.
- Afra hadi özür dile abinden, bitsin bu kavga.Yemeğimizi rahat yiyelim.
Annemin yalvaran sesine aldırmadım. Babamın yaptıklarına nasıl sessiz kalıyorsa şimdi de öyle yapmalıydı.
- Ben yemeyeceğim
Dedim,doğrudan abime bakarak. Abimde aynı meydan okumayla bana bakıyordu.
- Yeme. İsabet olur.
Annem de abim de masaya oturdu. Hep aynı... Yine abimle kavga etttik ve yine ben o masanın dışında kaldım. Annem masaya oturmam için birdaha ısrar etmedi. Ağladım ağlayacaktım... Hızla odama gittim. Ne ders çalışacak nede birşeyleri düşünecek halim kalmıştı. Hemen uyumak istiyordum. Gözlerim benden bağımsız kapanırken, uyku bedenimi yuttu.
Sabah alarmın sesiyle uyanmayı çok isterdim ama abimin bağırışlarıyla, kapı sesleriyle gözlerimi açtım. Ona görünmeden evden çıkmalıydım. Lavobada işlerimi hallettikten sonra hızlıca okul eteğimi ve gömleğimi üzerime geçirdim. Siyah çoraplarımı, siyah hırkamı da giydikten sonra hazırdım. Uzun saçlarıma şekil vermek yerine alel acela baştan savma bir topuz yaptım. Annem ve abim kahvaltı yapıyor olnalıydılar. Sessizce evden çıktım. Botlarımı giydim ve durağın yolunu tuttum. Tam köşeyi dönmüştüm ki yeşil gözleri görmemle çığlık atmam bir oldu.
- Korkma güzelim, benim. Birbirimizi tanıyacağımızı söylemiştim. Bundan sonra okuldan, eve hep beraberiz.
Kesin bir dille kurduğu cümleler sinir katsayımı öyle bir yükseltmiştiki, bağıra çağıra saçlarımı kökünden yolmak istiyordum.
- Bak. Artık katlanamıyorum anlıyor musun? Zaten evde sürekli biriyle tartışmaktan yoruldum,birde sen çıkma. Okulda bari rahat olayım. Seni defalarca uyardım, peşimi bırakman için. Seninle birlikte olmayacağım tamam mı? Hayatımdan siktir git.
Cümlemi bitirdiğimde gözlerimden süzülen yaşları siliyordum. Ne zaman abimle tartışsam sinirlerim alt üst oluyor ve aramız düzelinceye kadar huzursuz hissediyordum kendimi.Gözlerimi Sarp a çevirdiğimde öyle soğuk bir ifadeyle bana bakıyordu ki buz tutacaktım. Konuşmaya başladığında üzerime geliyordu.
- Siktirip gideyim, öyle mi? Evde yaşadıklarını sana unutturabilirdim, ha istemiyorsan yapılacak birşeyde yok deyil mi? Ama benim adım da Sarp Altun ise sana beni reddetmenin bedelini fena ödeteceğim. Eğer yanımda deyilsen, karşımdasın.
Konuşurken, gözlerinde önce öfkeyi sonra intikam arzusunu gördüm. Yanımdan geçerken omzuma öyle bir çarptı ki dengemi sağlayamayıp yere kapaklandım. Arkama baktığımda bana alaycı bir yüzle baktığını gördüm.Pes etmeyecektim. Hızla durağa yürüdüm. Otobüs te bugün oturacak yer bulmuştum. Okulun önünde durduğumuzda, başıma gelecekleri düşünerek otobüsten indim. Sarp ın tehlikli olduğunu biliyordum. Ne çok fazla arkadaşı olacak kadar sosyal, ne de hiç arkadaşı olmayacak kadar yalnız dı. Onu hep kendi gibi 3-5 bela tipin yanında görmüştüm. Ama şimdi tam karşımda ki bankta arkadaşlarıyla birlikte oturuken gözüme öyle korkutucu geliyordu ki.
Onu tanımadan önce bana bulaşmayacağını bilirdim. Çünkü eminim varlığımdan bile haberdar deyildi. Bu okulda burslu okuyorak tamamen savunmasızdım. Ama yaşadıklarım artık bana umursamamayı öğretmişti. Bankın önünden geçeceğim sıra Sarp ın hemen yanında oturan, adının Yağız olduğunu bildiğim çocuk konuşmaya başdı.- Güzel bacaklar, burslu.
Korkuyla yüzüne baktığımda bunun daha başlangıç olduğunu biliyordum. Benimle sadece kendisi uğraşmayacaktı. Arkadaşlarını da bu işe alet etmişti. Yağız gerçekten Sarp kadar olmasada yakışıklıydı. Kahve gözleri, kumral saçlarıyla serseri bir tip. Kafamı Sarp a çevirdiğimde tüm yüzünde alay vardı. Korkmam onu mutlu ediyordu. Sanki bana laf atmamışlar gibi yürümeye devam edeceğim sırada Yağız yine alayla konuşmaya başladı.
- Vaaay burslu kız Sarp ve çetesini ip-le-me-di. Hadi ama bacaklarının güzel olduğunu söyledim en azından bir teşekkür etmeliydin.
Daha önce varlığımdan bile haberdar olmayan, okulun en gözde tiplerini başıma bela etmiştim. Söylediği iğrenç sözlerle gözlerim doldu ama hayır ağlamayacaktım. Bakışlarımı Sarp a çevirdiğimde bu sefer yüzündeki alayın yerini öfke almıştı. Banktan inip dibime kadar geldi. Eli saçlarıma gitti ve yaptığım baştan savma topuzu bozdu. Saçlarım belime kadar dökülürken onu hızla ittim. Bana bunu neden yapıyordu. Onu sevebilirdim ama o elbette benden de sıkılacaktı. İşte bu yüzden onu sevmeyecektım. Tokamı kendi bileğine taktı. Tekrar yanıma geldiğinde dudakları kulağıma yaklaştı, ürperdim.
- Böyle olmasını SEN İSTEDİN GÜZELİM.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLK KEZ
Teen FictionNeden peşimi bırakmıyordu? Neden ondan bir türlü kurtulamıyordum? Babam beni mahfetmişti. Bir erkeğin daha bunu yapmasına izin vermeyeceğim. Ben hep yalnızdım...soğuk ve soyut olandım...