Hoca "Gübaydın gençler " dedi ve bizde "saol" dedik masasına oturup evet bugünkü konumuz derken bizde o sırada kitapları açmakla meşguldük tam hocaya yönelip onu dinlerken koridordan çığılk sesleri duydum kafamı şöyle kapıya doğru birden yönelttim diğerleri drek dışarı çıktılar bende onalrı takip ederek peşlerinden gittim koridora çıktığımızda 10 f 'den ezgi yere oturmuş alıyodu yanına giderek "ezgi ne oldu ne bu halin" diye sordum tabi o sırada herkez bizi dinliyordu olayı anlamak için. Oda ağlaya ağlaya birazada korkulu bir ifadeyle
-Mina ben derste lavobaya çıkmak için izin almıştım ellerimi yıkarken arkamdan biri bana dokunduğunu hisettim şöyle kafamı çevirip baktığımda kimse yoktu ben de bana öyle gelmiştir diye düşünüp saçımı yapmaya yöneldim o sırda aynadan arkamda olan bi yüz beni izliyodu korkudan elim ayağıma dolandı minaa çok korktum gerçekten bilemezsin
Herkezi bir gülme aldı mal gibi kahkaaha atıp kızla "sen delimisin" diye dalga geçiyolardı ama ben ezgiye inaniyordum bu yüzdende gülenlere "kesin sesinizi artık kız burda ağlıyo sizin yaptığınız şeye bak" diyerek ezgiyi alıp ordan uzaklaştım.