Merhaba Ponçiklerim ! Yeni bölümle geldim !Uzun süre bölüm atamadığım için özür diliyorum. Ama uzunca bir bölümle geldim !
İyi okumalar !!!!
Multi: Başak
●●●●●●●●●●●●●●●
" Bir susar mısın ? "
Başımda zırlayan bir şey vardı ve oldukça rahatsız ediyordu. Uyuyordum ben ya ! İnsafsız mısınız ?
" İNSAFSIZLAR ! "
Bağırışım üzerine susan şeye teşekkürlerimi telapatik yöntemlerle yolladım fakat ardından bir büyük elin beni dürtmesi uykumu bölmeye başladı.
" İkinci insafsız uykumu bölüyorsun. "
İkinci insafsız beni dürtmeye devam ederken yatakta ters tarafa döndüm.
" Kızım sorunlu musun ? Sabah sabah ne diye bağırıyorsun insafsız diye ! "
Bir dakika ! Yağız Bey'in sesi miydi o ? Yok canım daha neler !
" Hala kalkmıyor ya ! Kızım senin bana kahvaltı hazırlaman gerekiyor sen kalkmış insafsız diye bağırıyorsun ! "
Kahvaltı mı hazırlamam gerekiyor ? Yağız Bey ? Geçirdiğim şaşkınlık üzerine hızlıca doğruldum. Kafamın acıyla sarsılması yüzünden tekrar gerilesemde kolumla yatakdan destek aldım. Yağız Bey de kafasını ovuşturuyordu ve kaşları birleşecek kadar çatık bir şekilde bana bakıyordu.
" Manyak mısın kızım sen ? Kafamı mı yarmaya çalışıyorsun ? "
Sanırım kafalarımız birbirine çarpmıştı ve bu yüzden benimde kafamda bir ağrı vardı.
" Çok özür dilerim Yağız Bey! Hemen buz koyalım. Vallahi fark etmedim sizi. "
Yatakdan hemen kalkıp mutfağa gittim. Buzluktan bir buz alıp peçeteye sardım. Buzu kızaran yere koyup bir süre orada tuttum.
" Sabahın köründe ne diye insafsız diye bağırıyordun ? "
"Sabahın köründa ne diye odamda dolaşıyordunuz ? "
Gözleri şaşkınlıkla büyüdü.
" İnsafsız diye bağırdığını duydum ve geldim yoksa annemi kaldırıcaktın ve bu hiç olumlu olmayacaktı. "
Sıkıntıyla ofladım. Ne diye 'insafsız' diye bağırıyordum ki sanki ? Haksızlığın verdiği utançla yanaklarımı şişrip ofladım.
" Neyse Yağız Bey ben size kahvaltı hazırlayayım. "
Buzu geri koyup bu sefer kahvaltılıkları çıkardım.
" Neden burada çalışıyorsun ? "
Yavaşça ona döndüm. Bir sürü neden vardı buna verilecek cevap olarak ama ben en basit cevabı verecektim ya da en doğru cevabı.
" Para kazanmaya ihtiyacım var. "
Bakışları ciddileşmişti. Bir soru daha sorucağını anladığımdan konuyu değiştirdim. Kendimden bahsetmeyi sevmiyordum. Benim yaşamım , içinde siyah bulunan bir gökkuşağı gibiydi ve bunu açıklamaya , anlatmaya gerek yoktu.
" Kahvaltınızda ne yersiniz Yağız Bey ? "
Sorum karşısında biran duraksamıştı veya böyle bir tepki verdiğimden.
" Fazla bir şey yapmana gerek yok aç değilim. "
Tezgaha dönüp kahvaltıyı hazırlamaya başladım. Kısa bir süreçten sonra hazırlanmıştı. Bugün eve gitmem gerekiyordu. Kıyafetlerim ve eşyalarımı almam gerekliydi. İzin işini sonraya bırakırsam gecikebilirdim bu yüzden Yağız Beyden izin almaya karar verdim. O da bir kişiydi değil mi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELODİ
Teen FictionYaşamı , içinde siyah barındıran bir gökkuşağı gibiydi. Rengini bir söğüt ağacından , minik bir sevgiden alan , soğukluğuyla her geçen zaman kararmaya başlayan bir gökkuşağı... Başak... Karanlık ve soğuk bir odaya benziyordu hayatı. Ne çok aydınlık...