Stiles dan
2 gün ortada yoktu ve ben nerdeyse çıldırmıştım. Tam sarılmanın verdiği mutluluğu uzun uzun yaşayabilirim artık derken Lydia bayılıverdi. Hemen kucağıma alıp arabaya doğru yürüdüm. Kesin o pislik Malia, Lydia yı zehirlemiştir diye telaş oldum. Sonra Jack gelip
"Merak edecek birşey yok. Yani büyük birşey yok. Sadece 2 gündür yemek ye.ediği için vücudu yorgun duşmüştür. Yani hastaneye gitmene gerek yok"
"Nerden anladın hastaneye gideceğimi?"
Scott hemen söze atladı ve "Dostum telaşlı olduğun yüzünden okunuyor" dedi.
Lafı daha fazla uzatmadan
"Tamam ben gidiyorum" dedim ve arabaya bindim. Benim evime doğru sürmeye başladım. Yarım saatin ardından eve geldim ve Lydia yı kucağıma aldım.Bir yandan Lydia yı tutmak ve bir yandan da evin kapısını açmaya çalışmak zordu. Gerçekten zordu ama ben başarmıştım. Babam bu gece evde olmayacaktı. Yani 0 sorun. Lydia yı odama çıkartıp yatağımın üstüne koydum. Yatağımın yanındaki koltuğa oturup Meleğimi izlemeye başladım.
37 dakikadır Lydia yı izliyordum ve sonunda uyandı. Hemen yanına gidip
"Yemek ne istersin? Su getireyim mi ? Bir yerin ağrıyor mu? Üşüyor musun? Rahat mıs- "
"Ay Stiles bi sus! Bütün sorularıns cevap vereceğim ve başlıyorum. Yemek olarak salata istiyorum. Su getirirsen harkulade olur. Açlıktan karnım ağrıyor. Üşüme konusunda bende emin değimim ve evet rahatım."
"Oh iyiymiş tamam ben hemen salata yapıyorum sana"
Dedim ve hızıca kapıya doğru koştum. Mutfağa geldiğimde direk buzdolabını açtım ve yeşillikleri çıkarttım
10 dakika olmuştu ve ben salatayı yapmıştım. Bi bardaga su başka bir bardağa meyve suyu doldurup odama doğru çıktım. Içeriye girdiğimde Lydia etrafı inceliyordu. Yatağın kenarına geldip oturdum. Oturduğum anda Lydia salatayı tepsiden alıp yemeye başladı. Sen nasıl birşeysin böyle? Ağzı salatayla doluyken bile güzel. Ve tatlı. Ve mükemmel. Ve sek- neyse güzel işte.
"Başka birşey ister misin?"
"Hoyor soğol" dedi zorla. Gülmemeye çalışıyordum.
Yarım saat sonra Lydia ayaklanmıştı. Hatta spor bile yapmıştı. Ay saçmalamayın tabikide eğildiği zaman kalçalarını dikizlemedim(!). Bu nasıl bi düşünce? Lydia bana sanki '1. sınıftan beri fanlarım var' demişim gibi bakıyordu. Aaağğgh! Sanırım dışımdan söyledim!
Lydia dan
Spor yapıyordum çünkü 2 gündür sadece oturuyordum. Sonra kapının ordan kendi kendine konuşan bir adet Stiles gördüm. Bana değil yere bakıyordu ve kısık bir sesle 'saçmalamayın tabikide eğildiği zaman kalçalarını dikizlemedim. Bu nasıl bir düşünce?' dediğini duydum. Gözlerimi pörtleterek ona baktım ve kafamı hafif sağa yatırdım. Stiles yüzüme bakmaya başladı. Sonra dışından söylediğini anladı ve o da gözlerini pörtletti.
"Sen. Benim. Kalçalarımı mı. Dikizliyorsun! Pis sapık!"
Aniden üstüne doğru yürüdum. Fark etmiş olacak ki aşağıya doğru koşarak kaçtı. Bende peşinden kovaladım. Aşağıya indiğimde Stiles koltuğun bir tarafında ben diğer tarafında duryordu.
"Hatırlıyor musun birkaç gün önce yine böyledik ve peşinde seni öpmeye çalışan bir Stiles vardı." Dedi.
"Evet. Benim peşimde beni öpmeye çalışan bir Stiles vardı. Ama Stiles in peşinde onu dövmek isteyen bir Lydia var!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
STYDIA
FanfictionÇilek kızılı saçlarını sevdim senin... . . 3. sınıftan beri takıntılı olan bir genç en sonunda gaza gelir ve açılmaya çalışır. Bakalım devamında neler olucak? . . . . Her çarşamba gunü yeni bölüm!