Multi: Tanıtım videosu!!!
Diğer Multi: Derin Atay
Bölüm Şarkısı: Imagine Dragons- Thief
***
Yaşamak istediğim çok fazla şey vardı. Sıradan olmamak için aşırıya kaçabilirdim. Tehlikeyle oynayabilirdim ve kendisi haline gelebilirdim. Duygusal açıdan bunları yapmam için beni zorlayan hiçbir şey yoktu. Olmak istediğim kişiyi olurdum, yapmak istediğim şeyi ise yapar. Basitti. Kurallarımı, aklıma bir şeyi koyduysam yıkmam zor olmazdı.
Gaza biraz daha yüklendim ve kaskımın altından esen saçlarım ile gülümsedim. Hız, tehlikeliydi ama güzel olduğunu kimse inkar edemezdi.
Rüzgar saçlarımı döverken, her bir telinin birbirine karıştığını biliyordum. Toplu olmasına rağmen, kaskımın içinden giren rüzgara karşı dayanamazlardı. Caddede benim gibi olan kimse yoktu, birkaç araba geçip gitsede onun dışında boş sayılırdı. Gecenin içerisinde ölüme tek başıma gidiyordum, gecenin içerisinde tek başımaydım. İçimdeki duyguların hiçbirini tarif edemezdim. Korkuyordum; özgürlüğümün kısıtlanmasından. Kalbim hızla atıyordu, göğsümden dışarıya çıkmak ister gibiydi sanki. Kanımın kaynadığını hissediyordum.
Gözlerimi yoldan çekmeden biraz daha hızlandım. Bu gece Vizyon'a gitmeyecektim. Vizyon, 4 ay önce keşfettiğim en iyi mekandı. İçerisindeki insanların kalitesi orayı daimi mekanım haline getirmişti. Saat 00.00'ı geçmişti ve resmi olarak 19 yaşındaydım. Bugün dans pistinde sabahlamak istemiyordum, doğum günlerimde her zaman sakin bir ruh haline bürünürdüm. Sahile gidip oturacaktım. Saatlerce tepemdeki gökyüzüne bakacak ve denizin sesiyle kafa bulacaktım.
Planım basitti, gülümseyerek motorumun üstüne doğru uzandım. Gece.Gözlerimi kapatmamak için direnirken biraz yavaşladım, sahile yaklaşmak üzereydim. Egzoz kafa yapar mıydı? Sanırım bende yapıyordu.
Motorumu kükreterek sahile hızlı bir şekilde varmak için hızımı biraz daha arttırdığım anda, karanlık gökyüzünü gündüze çevirecek bir şey oldu. Şaşkınlıktan ağzımın açılmasına engel olamadım. Arkamdan gelen başka bir motorun sesini duymuştum ama kafamı çevirip bakmaya kalkışırsam, bu hızla kaza yapmam mümkündü. Farlarının ışığını, uzağa vuran tabeladan görebiliyordum. Yakınımda değildi ama uzakta sayılmazdı. Merak, her şeyi bastırıp su yüzüne çıkarken kendimi tutmaya çalıştım.
Bakarsam kaza yapardım. Tehlikeyi sevdiğimi söylemiştim, gerçekten seviyorsam bakmalıydım. Kendi cümlelerimin beni vuracağını bilemezdim ama şu anda beni gerizekalı gibi bıraktığına bakarsak gerçekten kendi sonumu kendim hazırlamıştım. Şu ana kadar benim gibi hiçkimse ile karşılaşmamıştım. Caddede, yolda, barda, sahilde. Farklı birinin olduğunu bilmek heyecanlanmamı sağlarken, yolun ortasına geçtim. Önüm düz yoldu, herhangi bir dönüş yoktu ve yol sessizdi. Hızımı azaltmayacaktım. Kalbim hızlanırken, kafamı omuzumun üstünden yavaşça arkaya doğru çevirdim. Oradaydı.
Motorunun ne olduğunu henüz görememiştim ama erkek olduğunu geniş omuzlarından anlayabiliyordum. Ayrıca üstüme sürüyor olması, boka battığımı düşünmemi sağlamıştı. Ne oluyordu bilmiyordum ama daha fazla oyalanmadan önüme döndüm. Arkamdan, yaklaştığını belirten motorun sesi ve ışıkları birazıcık göt korkumu ortaya çıkarttı.
Hiçbir şey yapmadan dibime kadar geldiğinde, kafamı sağa çevirdim. Kaskı siyahtı ve yüzü hiçbir şekilde görünmüyordu. İkimizde yan yana hızlı bir şekilde ilerliyorduk ve o da, benim ona baktığım gibi bakıyordu. Değişikti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Işığı Senfonisi
Teen FictionBazen tek yapmanız gereken, bir hırsızın peşine takılmaktır.