Nihayet ders bitiş zili çaldığında diğer adı tren düdüğü olan arkadaşta yanımıza gelmişti. bu sayede sınıfın çoğu etrafımızda toplandı. Dilşah ingilizceyi en az benim kadar iyi biliyordu.
Sırıtarak yanımda oturan çekik gözlüye döndüm. Bana bakıyordu.
"Aslında dibim düşebilirdi sana ama saçların" deyip kafamı iki yana sallayıp nıçladım."onlar bozmuş be adam seni!"
Erkeklerden gelen 'oooo' lama sesleri, kızlardan çıkan'yuuh' sesleri ile sırıtmam genişledi.
Sırıtması azaldığında acaba anlıyor olabilir mi? diye düşünsem de elin Kore'lisinin bizim dilimizi nereden bileceği geldi aklıma.Erkenden yargılamasan mı acaba Eyşan?" diyen iç sesime aldırmadım
"İlk günden çocuğu ezdin kızım ama bir şey unutmadın mı?" diyerek kaşlarını kaldırarak sırıttı Dilşah.
Ne gibi? anlamında kafa sallayarak Dilşah'a baktım.
"Onlar" dedi. Kafasıyla Kim myung soo ve Park yoochn'u göstererek ve devam etti." maalesef bacım türkçe bilmiyorlar."
Herkes bu dediğine kahkaha atarken sinirle konuştum.
"İyi ki bilmiyorlar! Çünkü şimdi sana edeceğim küfürleri duyalarsa psikolojileri bozulabilir." Yazık olurdu bu iki yakışıklıya orası ayrı.
Ellerini iki yana açatak ben masumum bakışı attı. Ama ben deniz Eyşan Yücesoy bunu yer miyim? Tabiki hayır!
Sonra göstericem ben sana sonra! bakışımı attım. Ders zili çaldığında kızlar oflayarak yerlerine geçerken erkeklerde öğle yemeği arasında yapacakları futbol maçından bahsediyorlardı.
"Eyşan defansta bizim takımda olsana kızım." diyen Mehmet'e baktım.
"Kim kimsiniz?" diye sorduğumda aynı takımda olanlar ellerini kaldırdı.
Ellerini kaldıran kişilere baktım. Serkan, Sercan kardeşler, Mehmet, Hüseyin'e baktım kafamı olumlu anlamda sallarken diğer sınıftaki üç erkeğe baktım.
"Siz niye oynamıyorsunuz?" sonuçta bu maç sınıflar arasında olacaktı. 12/C ve 12/D'ler arasında olacaktı. eksik gitmek olmazdı.
"Ben ayak bileğimi incittim." dedi Eren bana pis pis bakarak. Tamam onun ayak bileğine geçen gün top oynarken çelme atmış olabilirim birazcık.
Birazcık mı? Kızım adamı sudan çıkmış balığa çevirdin resmen.. diyen iç sesim ile kıkırdadım. Geçen gün top oynarken karşı takımdaydı ve benim takımıma faul yapıyordu bende ders vermiştim azcık.
"Biz futbolda iyi değiliz." diyen Can ve Kerem'e döndüm sınıfın inekleriydi.
Kafamı olumlu anlamada sallayıp kabul ettim maç benden sorulurdu netiçede.
"12/C'leri ezip geçeceğiz." dediğimde bana katlan olmadı. "Oğlum mal gibi kaldım desteklenenize beni." diye baktım sınıfa.
"Kanka bir kişi eksik kaldı." diyerek mutsuzca konuştu Hüseyin.
Yanımdaki turuncu kafaya baktım. Sonuçta Kore'li moreli olabilirdi ama artık bir sene boyunca 12/C'liydi değil mi?
"Kim myung soo bizim takımdasın maça hazırlan." diyerek ingilizce konuştum.
Dudaklarını aralamıştı ki sınıfa giren öğretmen ile dudaklarını kapatmak zorunda kalmıştı.
Daha okulun ilk gününden derse abanan öğretmenlere gözlerimi devirip dersi dinlemeye başladım.
![](https://img.wattpad.com/cover/102237220-288-k219048.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çekik Gözlüm
Chick-LitMAHALLE KONULUDUR... Öğrenci değişim programı ile Kore'den Türkiye'ye gelen İki koreli genç... Ve onlara aşık olan iki deli kız. Bol komedi ve birazda drama. Eyşan Yücesoy & Kim Myung Soo *** "Aslında dibim düşebilirdi sana ama saçların" deyip kafam...