Saatler Gece Yarısını Gösterdiğinde -2

58 27 3
                                    

Günümüz…

Karavanına girince sinirle yumruk attı kapattığı kapıya. Bağırdı. Yüreğinin acısıyla bağırdı. Tekrar vurdu. Nefret etti kendinden. Birdaha vurdu. Elindeki rakı şişesini attı yatağının üstüne. Derin bir nefes aldı. Üzerindeki tshirt kan içinde kalmıştı. Çıkardı. Fırlattı bir köşeye. Kaldırdığı raftan aldı radyosunu. Rastgele açtı. Yine aynı kadın.

“ Her gece size eşlik ettim acılarınıza, kalp ağrılarınıza, sevinçlerinize. Bugün benim için dolsun kadehler. Ben bugün kalbimden darbe aldım. Bugün siz benim yanımda olun.”

Tezgahtan aldı bardağını. Açtı anason kokan ilacını. Doldurdu yarasına kadar yarımdan fazlaydı çünkü acısı. Oturdu kanepeye. Açtı müziğin sesini. Kendine kızdı. O kız hak etmedi dedi. Patates’e attığı tokat. Pişman olmuştu. Onun bir suçu yoktu. Sadece kendi hırsından yaptı. Kız onu seviyordu. O istememişti sarmaşık'ın öpmesini. Ama tutamadı kendi gölge.

“Hayatımdan siktir git!”

Bağırmıştı kızın gözleri dolarken sanki bütün gücüyle indi tokadı yanağına. Hıçkırık böldü geceyi. Tavşan arkadaşına koşarken. O arkasını dönüp gitmişti.

“ Yazımı kışa çevirdin. Karlar yağdı başa Leylam. Viran oldu evim yurdum. Ne söylesem boşa Leylam.”

Nefret ediyorum dedi. Bana yaşattılarınızdan nefret ediyorum. Siktiğimin arkadaşlığı. Siktiğimin aşkı. Neden onu sevmek zorundaydı kı. Şimdi asıl acıyı o çekiyordu. Denedi. Kendi içinde çok denedi. Patates’i sevmek için. Ama yapamadı. Belki sevmişti onunla uyumayı, kıskanılmak güzeldi. Onun çocuksu hallerine alışmıştı. Belki yapabilirim dedi içinden. Sevebilirim. Çok çabaladı yapamadı. İçinde aşk yoktu çünkü.

“ Sevilmemek çok zormuş. Hele kı 4 sene verdiysen bir aşk için. Gitmek daha zormuş. En çok koyan şey giderken kurulan cümlelerdir​. Bana giderken tek şey söyledi. Başkasıyla ömür boyu mutlu olacağım. Gerçekten başkasıyla mutlu olabilecekken beni neden inandırdın? Ben nasıl unutacağım şimdi kokunu?”

Radyodan bir hıçkırık sesi geldi.

Dudaklarını ısırdı gölge. Kendini tutuyordu. Ağlamamak için. Dikti kafasına bardağı. Tekrar doldurdu. Unutmak istiyordu. Bu gece hiç yaşanmasın istiyordu.

Kardeşini kaybetmişti. Hemde neden? o kız için. Onu kalbine gömmüştü. Birdaha öyle bakmadı. Hep kendine söyledi nefret ediyorum diye. O hayran olduğu gözlerinden nefret etti önce. Sonra küçük yüzünden. Ona çok sevimli gelen ince bedeninden nefret etti. Sürekli kendine söyledi bunları. Ama o gece hissetmedi birşey. Kardeşi ağlamıştı çünkü. Hemde onun için. Bakmadı ona bakamazdı.

“Derdime derman meyler. Dilim ismin heceler. Seni benden aldılar hain geceler. Güneşin doğduğu günler. Yaşamaktan da beter. Sana nasıl kıydılar hain geceler“

Kapısı tıklatıldı. Sinirle konuştu dişlerinin arasından

“ Siktir git! Kimseyi görmek istemiyorum.”

Kapi açıldı. Gelen Tavşan'dı. Siniri yüzünden okunuyordu. Yumruklarını sıktı. Her an vurabilirdi ona. Kız ona doğru yürüdü. Olduğu yerden kalkmadı bile. Herşeyin suçlusu oydu çünkü.

“ Sen ne yaptığını sanıyorsun! O kızın hiçbir suçu yoktu.”

“ Siktir git!”

“Sende benimle geliyorsun! Özür dileyeceksin!”

“ Tavşan sende tokat yemek istemiyorsan defol git!”

“Banada mı vuracaksın? Başka kimin kaldı kı!”

İSİMSİZLER SİRKİ - Mısır Tarlası - Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin