<1>

2K 169 233
                                    

Bir kırılma sesi daha duymamla zevkle kahkaha attım.

"B-bırak y-yalvarırım!"Ah Tanrım yalvarması beni öyle heyecanlandırıyordu ki onu öldürme isteğim daha da artıyordu,başına geleceklerden habersiz acı içinde yalvarmaya devam etti ve farkında olmadan içimdeki öldürme arzusunu alevlendirdi.

Elimdeki zinciri daha da sıkarak bir saattir neredeyse aldığı darbelerden dolayı kapanmaya yakın olan gözüne sertçe indirdim ve akan sıvıyla beraber gözünün kapanması bir oldu.

"Peki sen piç kurusu,canını aldığın kadın sana onu bırakman için yalvarırken onu dinlemiş miydin!?"Kanlı ağzından sadece acı içinde inlemeler çıkınca yarım ağız sırıtıp "Bende öyle düşünmüştüm"dedim.

Karşı komşum elli yaşındaki Sara Burbon kendi işinde kimseye sataşmayan evcimen bir kadındı,bildiğim kadarıyla bir kaç kedisiyle ve kuşuyla beraber kendine göre huzurlu ve sakin bir hayat geçiriyordu.

"Edward bugün yine işte çok yorulmuş görünüyorsun,akşam seni güzel yemeklerimle doyurmak isterim"

Gerçek beni bilmiyordu,Edward derdi ya zaten bana o yüzden,oda diğer adım olabilirdi ama ona Harry'i göstermemek için kendime söz vermiştim.O kadını,annem gibi gördüğüm yüzündeki kırışıklıklar bir ışıltı gibi duran kadına bunu yapamazdım.Onu korkutamazdım.

Bir seri katili oğlu gibi gördüğünü söyleyemezdim!

Dün gece artık bir rutinim haline gelmiş olan şeyi yapıyordum yine,koleksiyonuma yeni bir cansız beden daha eklerken bir kaç küfür sesi ardından Bayan Burbon'un imdat çığlıklarını duymuştum.

Kimsenin bilmediği o gizli bodrum katının ışıklarını ve kapısını bile kapamadan hızla evine varmıştım,gördüğüm manzara karşısında tüylerim diken diken olurken bunun sadece lanet bir kabus olmasını dilemiştim.

Hayır Bayan Burbon'un kanla kaplanmış vücudu beni bu kadar tedirgin eden şey değildi,beni bu kadar tedirgin eden şey uzun yıllar sonra ilk defa tekrar birisine değer vermişken yeniden elimden alınacak olmasıydı.

Elindeki bıçakla bana arkasını dönük bir şekilde durmuş seyrek ve beyaz saçlı adama saldıramadım bile o an,hızlı bir hareketle onu kendime çevirip gözüne güçlü bir yumruk atarak bayılmasını sağlayabildim sadece.

Onun işini sonradan halletmek üzere yere fırlatırken Bayan Burbon'un kanlar içinde kalmış kafasını ellerim arasına aldım."Anne!"Şefkatle gülümseyip yaprak gibi titreyen elini yanağıma götürdü."E-Edward..."

Tanrım hayır!Alma onu benden!

"Şşh ö-ölmeyeceksin t-tamam mı,duydun mu beni a-anne?"Gözlerindeki parıltı kaybolup kapanmadan önce hayran olduğum en sıcak gülümsemesini yollamıştı bana.Burnuna düşen damlalardan asırlar sonra ilk kez ağladığımın farkına vardım.

Kaybolan hislerim tekrar gün yüzüne çıkmıştı,acı şuan en baskın olanıydı,beni pençeli elleriyle tutmuş ve gitmeme izin vermiyordu.

"NEDEN!!??"Tanrım neden aldın onu benden,zaten bir tane annemi uzun yıllar önce almıştın şimdi niye birisine tekrardan anne dememe izin vermiyorsun!?


Bu kendini bilmez orospu çocuğunu hemen burada öldürmeyecektim!

Gözleri kapalı olsada aldığı hızlı soluklardan beni duyabileceğini biliyordum,ensesindeki saçlarından kavrayıp saf nefret kokan nefesimi kulağına üfledikten sonra sinirle tısladım."Sen bir insanın hayatında en çok değer verebileceği şeyi aldın elinden!"

Sesimden dolayı titreyen zemine çarptım suratını,üstümdeki kanlı tişörtü çıkarıp açılan dikişlerden dolayı kanayan elime bastırdım ve işaret parmağımla sırtına baskı uygularken bağırdım."Annesini!"

Boş depoda yankılanan sert ve korku karışımı soluk alıp vermeler sinirimi bozarken ayaklanıp karnında açtığım darbeler yüzünden su gibi akan kana parmaklarımı daldırdım ve kirle pas karışımından dolayı rengi sarıya dönmüş olan duvara yaklaştım.

Polisler yerde yatan sikiği bulduklarında bunu kimin yapmış olabileceğine dair günlerce ya da belkide aylarca kafa yormasınlar diye onlara her zaman ki yardımı sunacak olan yazıyı yazdım.

'Bu sıradan bir intikam hikayesi değil,bu hayalleri yıkılmış küçük bir çocuğun yavaş yavaş seri katile dönüşme hikayesi'

Not A Revenge Story  (Larry Stylinson)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin