<12>

1.3K 134 131
                                    

"Louis,ben o anlamda sormamıştım artık ağlamayı keser misin!?"O lanet soruyu sorduğum için o kadar pişmandım ki gidip polislere kendi rızamla teslim olabilirdim.Sorarken aklımdan hırsızlıkla ilgili tek bir düşünce bile geçmiyordu ki!Neden geçsin ki zaten,hemde Louis hakkında!

"B-ben hırsız değilim!"

"Louis yüz kere söyledim buda yüz birinci bak,ben o anlamda sormadım!"

"N-niye sordun o zaman!?"Zayn'in kötü bakışları,Louis'in göz yaşları altında ezilirken verebileceğim en saçma cevabı verdim muhtemelen."B-ben sadece merak ettim ama yemin ederim ki senin düşündüğün gibi bir şey aklımdan geçmedi"

"S-sana inanabilir miyim?"Ben olsam kendime hiçbir şekilde inanmazdım ama Louis'in bana inanmaması demek ne yazık ki aramızın açılması demekti."Tabi ki de inanabilirsin Louis,sorduğum için bile o kadar pişmanım ki,istersen beni döv,küfür et,aşağıla sana hiç kızmam"Gözlerini büyüttü ve şaşkınlık nidaları çıkarttı."Ben dövmem,küfür de etmem,öyle biri değilim!"

"Ah doğru ya,o şeylerin yanından bile geçmezsin"Gülümseyip yumruk yaptığı minik eliyle yanaklarında kalmış göz yaşlarını sildi ve tişörtünü çekiştirdi.Sonra meraklı bir şekilde Zayn'e döndü."Şey hala aramalarına cevap vermiyor mu?"

"Hayır Louis ve gerçekten endişelenmeye başladım"

"Kim Zayn'in aramalarına cevap vermiyor"

"Umm şey onun bir kız arkadaşı var ama Zayn sabahtan beri sürekli aradığı halde açmıyor"Tam omuz silkip beni ilgilendirmez imajı takınacağım sırada beynime hücum eden düşüncelerle kaskatı kesildim.Olamazdı değil mi?Yani Liam bunu yapacak kadar ileri gitmezdi,gitmemeliydi!

"Edward iyi misin,bir anda bembeyaz oldun"

"Siz buradan bir yere ayrılmayın tamam mı?Ben hemen tuvalete gidip geliyorum"Louis başını hızla salladığında saçlarını karıştırıp ayaklandım ve hızlı adımlarla okulun içindeki depolardan birine girip kapıyı kilitledim.Onun numarasını çaldırırken yapmamış olması için kendi kendimi kandırmaya çalışıyordum.

"Ne var bu saatte,neden arıyorsun!?"

"Yapmadım de!"

"Tanrı aşkına neyi!?Sabah sabah başına ne geldi senin!?"

"Zayn'in kız arkadaşını öldürmedim de!"

"Evet öldürmedim seni aptal,bunu gerçekten yapmak isterim ama bunu yapmayacak kadar da ileri gitmeyeceğimi bilmen lazım!"

"Ama o zaman....Liam,Zayn sabahtan beri onu arıyormuş ama bir türlü ulaşamıyormuş bende sandım ki...."

"Sen ciddi misin Harry!?Bunu ciddi ciddi yaptığımı mı düşündün!?Hem diyelim ki yaptım,evet yaptım diye itiraf edeceğimi nereden biliyorsun?"

"Benimle oynama Liam!O kıza ne oldu!?"

"Nereden bileyim ben,kızın bekçisi miyim,belkide benim yapmak istediğimi başkası yapmıştır,ah gidip o kişiyi bulup ödül vermek istiyorum aynı zamanda telefonu da suratına kapatmak istiyorum ve bunu da yapıyorum!"Telefon suratıma kapandığında Liam'la ilgili saçma sapan düşünceleri kafamdan atmaya çalışıp depodan dışarı çıktım.Merdivenlerden inerken kolumdan tutup çevrildi ve karşımda yıllardır arayıpta bulamadığım o yüzü gördüm.

Çocukluğumu,hayallerimi,sevinçlerimi,kahkahalarımı,evimi ve en önemlisi de ailemi çalan o şerefsizle burun buruna geldim.

Damien Atkins!

Yumruklarımı sıkıp kendime engel olmaya çalıştım ki bu fazlasıyla zor ve güçtü.Bunu şimdi yapamazdım,daha ona sıra vardı,elinden bütün sevdiklerini alarak en son onun bedenini büyük bir zevkle gömecektim.Korkusuzca gözlerinin içine baktım hemde en içine,bakışları değişti ve her ne kadar belli etmemeye çalışsa da ürktüğü gözler önüne çıktı.Haberi yoktu ki bu gözler bütün soyunun ve onun sonu olacaktı!

Not A Revenge Story  (Larry Stylinson)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin