Kara Timsah surlarının devasa büyüklükteki saf çelikten yapılmış sürgülü kapısının açılmasıyla içeriye Büyük Thor ile birlikte yirmi beyaz atlı muhafız daha girdi. Hızla Lord konağına doğru ilerlerken içerideki koşuşturmacayı fark etmek pek zor olmamıştı. Kara Timsahın Şövalyelerinin yaverleri atları götürüp getirirken askerler ise zırhlarını giymiş bir şekilde bekliyorlardı. Bazıları kamasını taş ile keskinleştirmeye çalışırken bir at arabasının yanında toplanmış dört beş kişilik siyah ve gri den oluşan kıyafetleriyle kahkaha atan askerleri fark etti. Lord konağının önüne geldiğinde kâhya başı Shawin, Lord Thor 'un atının ipini tutarak inmesini bekledikten sonra, kahyadan on adım kadar geride bekleyen seyisler Lord Thor ve diğer askerlerin atlarını alarak ahırlara doğru götürmeye başladılar. Kâhya Shawin son derece ciddi ve saygılı bir Reverans ile Lordum, hoş geldiniz dedikten sonra büyük salona giden kapıdan içeriye girerek ilerlemeye başladılar. Büyük Thor ile aynı yaşta olmalarına rağmen neredeyse on beş yaş daha büyük ve yaşlanmış gösteriyordu Shawin. Büyük Thor'un kine göre kısa kesilmiş saçlarının yarısı dökülmüş diğerleri ise beyaz bir renge bürünmüştü. Gülümserken görünen çürümüş ve eksik dişleri ile Uzun zamandır kesilmemiş sakalları ve yarı temiz elbiseleri ile bir kahya başından çok seyisi andırıyordu. Henüz büyük salona giden merdivenlere gelmeden nefesi kesilmeye başlamış fakat Thor 'un yanında küçük düşmemek için kendisini zorluyordu. Shawin 'in yorulduğunu hisseden Büyük Thor, durup sağ elini kahyanın sol dirseğinin üst tarafından kavrayarak hafif bir şekilde sıkıp 'yaşlanmaya başladık Shawin, hatırlıyorsun değil mi? Seninle birlikte Kanlı Nehrin sularında nasılda kılıç savaşı yaptığımızı? Shawin yorgun ve bitkin gözlerler Büyük Thor 'un gözlerinin içerisine bakmaya cesareti olmadan Büyük Salona çıkan merdivenlerin yanında duran Büyük Tanrı 'ların heykellerine bakıp Lord Thomas süvarilerinizin yarısını surlardan geride bıraktığınızı biliyor. Bundan hiç hoşlanmadı, arkasını dönerek Büyük Thor 'u takip eden gri ve siyah giyinmiş on süvariyi titrek, kırışmış ve kirli parmakları ile göstererek bu adamların bizimle yukarıya gelmesinden hoşlanmayacağı gibi diyerek merdivenlere doğru yürümeye devam etti. Lord Büyük Thor ile birlikte on süvarisi kalenin içerisine girmiş ve Lordlarını takip ediyordu. Abim onun için yaptığım hiçbir şeyden memnun kalmadı Shawin bunu biliyorsun. Shawin 'in babası da bu kalenin bas kâhyasıydı ve Thor 'un çocukluğunda en sevdiği arkadaşlarından bir tanesiydi Shawin. Beraber herkesten gizlice timsah koyuna giderek balık tutmaya çalışırlar at binip kırlangıç avlamak için tuzak kurarlardı. Şimdi olduğu gibi o zamanlarda sessiz sakin bir çocuktu. Bir defasında silah deposunun bulunduğu mahzenden kılıç çalarak kalenin dışında oynamaya giderlerken Thor 'un babasının askerlerine yakalandıklarında ikisi de kılıcı kendisinin çaldığını söyleyerek diğerini kurtarmaya çalıştıklarını gören Thor 'un babası ikisine de bir gün boyunca tas ustalarının elinin altında çalışan suçlularla birlikte tas kırma cezası vermişti. Thor arkadaşının bir şövalye olması için yalvarsa da abisi Thomas onun bir kılıcı taşıyacak yaver olmaktan daha öteye gidemeyeceğini söyleyerek buna izin vermemişti.
Shawin ile eskiyi yâd eden konuşmaları devam ederken, Thor Shawin 'in yüzündeki kırışıkların bile ne kadar huzursuz olduğunu fark etti. Büyük Salon'un önüne geldiklerinde sıra sıra dizilmiş askerler kafaları ile yarım bir reverans yaptıktan sonra üzerinde boynuzlu bir at figürü bulunan tamamen siyah ve gri renkten oluşan iki kapıdan birisini sonuna kadar açarak, Şimşek Körfezi Lordu Lord Thor Town diyerek içeriye seslenerek Büyük Thor 'un içeriye girmesini bekledi. Gülümseyerek Shawin 'i selamlarken, Thor unutma kardeşler abilerini izler dedi kahya. İçeriye girmesiyle birlikte kapının kapanması tiz bir sürtünme sesi çıkmıştı. Otuz adımlık mesafede bulunan zeytin ağacından yapılmış dikdörtgen şeklindeki masaya doğru sakin adımlar ile yürümeye başlamıştı. Omuzlarına düşen uzun saçlarının arasındaki beyazların arasında tek tük kalmış siyahlar, şarkılardaki ölmüş korkusuz süvarilerin at sürdüğü kül dağının eteklerini anımsatıyordu. Bazen aynaya baktığında kahkaha atarak siktiğimin lanet şarkıları kül dağıymış.. Peh ölmüş şövalyeler saçımda at sürüyor derdi. Yalnızca göğsünde ve bileklerine bulunan çelik zırhına siyah uzun deri botları eşlik ediyordu. Siyah ve Griden oluşan boynuzlu bir at figürü omzundaki hafif zırhın üzerinde işli duruyordu. Botlarının ucundaki metal plakalar attığı her adımda, yüksek tavanlı, neredeyse bin yıllık salonun ortasında yankılanarak rahatsız edici bir ses çıkarıyordu. Adım attığı yerlerin bir zamanlar camdan yapılmış olduğunu bilmek ürkütücü bir his uyandırıyordu içinde. Lord Austin nam-ı diğer kıvrak zekâlı Town tarafından kale bin yıl önce inşa edilirken ortasından geçen küçük nehri bu odada görmek istediğini belirterek salonun orta kısmında bulunan camdan plakalar nehirden akan suyu ve timsahları görebilecek şekilde tasarlanmıştı. Uzun yıllar timsahların üzerinde yapılmıştı büyük salonda toplantılar davetler hatta düğünler bile. Ta ki Büyük büyük babaları Lord Tysin rüyasında bir timsah tarafından çocuklarının öldürüldüğünü görene kadar. Lord Tysin rüya gördüğü gecenin sabahında Town 'un en ünlü taş ve mermer ustalarını çağırarak camların kaldırılmasını ve yerine en sağlamından olan mermer ve taş plakaların koyulmasını emretmişti. Büyük Salonun değişmesi yılları almış ve söylenene göre otuza yakın kişi değişim yapılırken düşerek timsahlara yem olmuştu. Büyük Thor, içinden lanet olsun kıvrak zekâlı Town 'un zevkine de büyük büyük babamın korkaklığına da diye geçirdi. Masanın karşısına geçerek abisini selamlamak için Lordum diyerek reverans yaparken gözleri üzerinde olduğu mermer plakada yazılanları okudu. Kardeşler Sadece Abisini İzler. Büyük büyük babaları Lord Tysin mermer ve taş ustalarına, koydukları her mermer bloğunun üzerine onurlu bir Town lordunun unutmaması gereken sözleri vererek yazdırmıştı. Sözler devam diyordu, yandaki blokta ve diğer yandaki blokta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
On Kralın Savaşı-(Tanrı'ların Merhametsizliği)
FantasyLeydiler, lordlar, savaşçılar ve katillerle dolu bir öykü.Büyük diyarda korkunç bir gerçek olan kuraklığın gelmesiyle birlikte on kralın savaşıda artık kaçınılmaz olmuştur. Komplo, trajedi, ihanet ve Zaferin dehşet verici bir şekilde diyara yayıldığ...