kampta kaybolmak

14.8K 551 26
                                    

Medya : Kızlar

Arkadaşlar okuyan voteleyen yorum yapan herkeze çok teşekkür ederiz.

Keyifli okumalar:))))))

Rüzgar'ın ağzından

Su bayılmıştı. Herkes başımıza toplanmıştı ve bu benim sinirimi bozuyordu. Dayanamayıp " Herkes dağılsın ayı mı oynuyor burada?!" dedim. Kızların bazıları dağılmıştı ama erkekler halâ duruyordu. Bu benim çileden çıkmama yetti. Hemen ayağa kalkıp daha güçlü bağırdım " Herkes defolsun!!!"  bu sefer dağılmışlardı.  Bir tek Arel'ler kalmıştı.

Gamze hemen beni yere çekerek Su'yun yanına oturttu. Ellerimi Su'yun yüzüne koyup hafif tokatladım ama kalkmıyordu. Bu sefer seslenmeye başladım. " Su, Su uyan hadi bak öldü yılan hadi. Su!" dememle aklıma gelen gerçekle Arel'e döndüm. " Yılanı öldürdün mü?" dedim. Bana anlamazcasına bakıp " Evet" dedi. Aptal! O da bir canlı. Bu sözleri içimde tutamayınca " İyi halt ettin. O da bir canlı. Ormana bıraksaydın. " dedim ve ellerimi açıp dua etmeye başladım. " Allah'ım sen affet. Amin" dedim ve ellerimi yüzüme götürdüm. Ellerimi yüzümden çektiğimde bana bakıyorlardı. " Ne?" dedim. Sonra Gamze'ye dönüp " Suyun var mı?" dedim. Araf birden yere eğildi ve Su'yu kucağına aldı. Kendi çadırlarına doğru yürüyünce biz de peşinden gittik.



Çadıra girdiğinde Araf,  Su'yu yere bırakıp sırt çantasında su çıkardı ve Su'yun yüzüne serpmeye başladı. Birkaç saniye sonra Su uyanınca Gamze'yle birbirimize sarıldık. Su yerden doğruldu ve etrafına bakmaya başladı. Gamze "Su iyi misin? Bayıldın. Şuan Ayaz'ların çadırındayız" dedi. Su kafasını direkt Araf'a çevirdi. Araf hemen dizlerinin üzerine çöktü ve Su'yun yüzünü avuçlarına aldı ardından konuşmaya başladı "İyi misin?" dedi. Su hafif şaşırsa da kafasını evet anlamında salladı. Ben Gamze ve Su'ya bakıp " Kızlar ben o çadıra hayatta girmem, de nerede kalacağız?" dedim. Su dudaklarını bilmiyorum anlamında büzdü. Araf'ın yutkunduğuna yemin edebilirdim. Ayaz " kızlar bizim çadırda kalın" deyince Su ile ben aynı anda "Hayır!" dedik. Herkes bize şaşkınlıkla bakıyordu. Su " İlginiz için teşekkür ederiz ama olmaz. Yani dünkü düşmana güvenecek halimiz yok" deyince içim ne kadar burkulsa da ben de " Evet" dedim. Gamze bize şaşırmışçasına bize  bakıyordu. " Kızlar bu konuyu aştığımızı düşünüyordum" dedikten sonra Ayaz " Bunlar da kendilerini bir şey sanmaya başladılar. Gamze sen burada kalıyorsun diğerleri beni ilgilendirmez" deyince Su ile birbirimize bakıp tekrar Ayaz'a döndük. Gamze " Saçmaladığının farkında mısın? Onlar benim kardeşlerim. Onları önemsemeyen beni önemsememiş demektir" deyince ben " Gamze biz halledeceğiz sen burada kal. Ayrıca kimsenin özellikle de Ayaz gibi bir insanın bizi önemsemesine gerek yok. Şimdi sen burada kalıyorsun biz gidiyoruz" dedim. Araf'ın " Hiçbir yere gitmiyorsunuz !" deyişiyle Su'yun gözleri parladı.





Ee insan sevdiğinden bir adım bekliyor. Beklediğini alınca da böyle seviniyor. Su'ya dönüp " Kardeşim sen burada kalsan bazıları için iyi olacak" deyip alttan Araf'a gönderme yapınca Su kolumu cimcikledi. Yalnız acıdı ya. Kolumu ovalarken gülmemek için kendimi çok zor tutuyordum. Araf imâmı anladı ama bir şey demedi. Gamze ve Su ard arda " Rüzgar yoksa ben de yokum" dediler. Kardeşlerimden beklediğim buydu ama niyeyse içimde bir burukluk vardı. Arel sessiz kalmıştı. Demek ki gitmemi istiyordu. Tamam madem burada istenmeyen bir tek benim giderim o zaman. Kızlara " Hayır ikiniz de gelmiyorsunuz. Ben başka bir çadıra girerim" deyince Arel "Kimin çadırına giriyorsun. Ayrıca ben sana gidebilirsin dedim mi?!" dedi. Beni düşünmesi sevindirse de onun malıymışım gibi davranması sinirimi bozduğundan " Bak hele. Bir de izin alacağım öyle mi? Peki sen kimsin de bana karışıyorsun?" dedim. O da " Öğretmenin olarak güvenliğiniz benden bizden sorumlu" dedi. Haklıydı. Ne diyebilirdim ki? Ama yine de beni öğrencisi olarak görmek utanmama sebep olmuştu. Çünkü ben ona farklı duygular besliyordum. " Tamam " dedim ve kızların ortasına geçtim.







SEVGİLİ ÖĞRETMENİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin