SEVGİLİ ÖĞRETMENİM

kamp

Medya: kızların kıyafetleri

Arkadaşlar okuyan voteleyen ve yorum yapan herkese çok teşekkür ederiz. Hepinizi çok seviyoruz

Keyifli okumalar:****

Su'yun Ağzından

Bugün kampa gidecektik. Kızlarla kamp yapmayı çok severdik ama şimdi hiç gidesim yoktu. İçimden bir ses orada canımızın birisini fena pataklayacağımızı söylüyordu. Kaçırıldığımız günden beri herkes kendi ailesinin evinde kalıyordu bugün de o günlerden biriydi. Kızlarla kamp yapacağımızı babamlara söylediğimizde kesinlikle izin vermemişlerdi. Zaten sürekli bizim halâ o okulda ne işimizin olduğunu soruyorlardı. Bizi kaçıranlarla aynı okulda ne işimiz varmış. Bu konuda babamları ikna etmek için çok çabalamıştık. En son Gamze'nin " Karşımıza çıkan ilk engelde kaçmamızı istiyorsanız tamam" demişti ve babamlarda bu güçlü (!) duruşumuz karşısında bir şey dememişlerdi.  Şimdi de kamp için ikna zamanıydı. Olayı yine Gamze ele aldı ve orada bir sürü kişinin olduğunu bize bir şey yapamayacaklarını söyledi ve birkaç ajitasyon daha yaptıktan sonra kabul ettiler. Şimdi kızlarla Rüzgar'larda buluşacaktık. Dolabımın karşısına geçip ne giyeceğime karar vermeye başladım. Akşamdan kampta kalacağımız üç gün için kıyafet hazırlamıştım.

Kot şort, t- shirt ve hırka giyinmeye karar verdim.  Kapıda duran bir korumayla arabaya bindim ve Rüzgar'lara doğru yol aldım. Aynaya bakmadığım için Rüzgar'ın aynasından saçıma bakacağım. Salık bıraktım ama sanırım bozuldu. Kafamı yola çevirip yolu izlemeye başladım.

İçimde duran koca yumruk nefes almamı engellerken ben bunun nedenini bilmekten nefret ettim. Gözlerinin içinde kaybolmak istediğim adam sadece babamlardan intikam almak için hayatımıza girmişlerdi. Her şeyi kabul ettim de -çünkü bir sürü düşmanımız vardı. Neyin ne olacağı belli olmuyordu- ben ne çabuk ona böyle vuruldum. İşte beni en çok şaşırtan şey bu. Daha kendinden haberin yok dedi içsesim. E haklı o yüzden bir şey diyemedim ona. Ben böyle düşünürken Rüzgar'lara gelmiştik. Koruma kapımı açtı ve bende arabadan indim. Kapıyı çalıp biraz bekledim. Bahçede araba sesi gelince oraya döndüm Gamze de gelmişti. O da arabadan indikten sonra açılan kapıdan içeri girdik.  Rüzgar salonda oturmuş Tufan babayı dinliyordu. Ahh! Yine nutuğa başladık. Tufan baba kafasını çevirip bizi görünce el hareketiyle bizi yanına çağırdı. O görmeden göz devirdim. Bu konuşmayı saatler önce yapmıştık zaten. Koltuğa oturduğumuzda bize döndü ve başladı konuşmaya. Hayır yani geç kalacağız. Tufan baba " Bakın kızlar mümkün olduğunca onlarla konuşmayın. Koruma istemediğinize emin misiniz?" dedi. Rüzgar " Baba bize bir şey yapamazlar. Hem yapsalardı önceden yaparlardı. Ayrıca biz bu sefer buna izin vermeyeceğiz. Sakin ol" dedi. Rufan baba " Kızım annen neler dedi duymadın mı?" deyince Rüzgar göz devirdi ve konuşmaya başladı " Baba zaten bu sene sınavlar var. Hep çalışacağız bırakın da birkaç gün dinlenelim." dedi. Tufan baba kafasını salladı ve yukarıya çıkmaya başladı. Rüzgar arkasından "  Nereye?" dedi. Tufan baba gülümsedi ve " Aşkımın yanına" dedi. Biz de gülümsedik ve Rüzgar'ın odasına çıktık ve ben saçlarımı düzelttim. Bugün arabamı kullanmayacaktım. Kamp yerine otobüsle gidecektik. Maksat eğlenmek olsun. Sanırım iki saatlik yoldu. Babamın şoförü bizi okula bırakacaktı. Kızlarla arabaya bindik.

Sabahtan beri Gamze'nin mesajlaşma sesi yüzünden bir güzle konuşamadık yani. Tam ağzımı açacağım hanımefendinin telefonuna sevgilisinden mesaj geliyor. Ben daha dayanamayıp Gamze'ye kızacakken kaşlarının çatılmış bir şey izlediğini gördüm. Rüzgar'ı dürtüp Gamze'ye bakmasını sağladım. Gamze video bitene kadar kaşları çatık izledi. Allah Allah ne oldu ki? Rüzgar " Gamze ne oldu? Neye sinirlendin?" dedi. Gamze telefondan başını kaldırdı ve telefonu bize çevirdi. Gördüğüm şeye şaşırmadım desem yalan olurdu. Yani bunu beklemiyordum. Ayaz bir kızla barda dip dibe oturmuş konuşup gülüşüyordu. İyi de bu videoyu kim gönderdi ki? Kafamı kaldırıp Gamze'ye baktım. Olayı anlamaya çalışıyordu. Rüzgar'la birbirimize kaçamak bakışlar atarken Rüzgar " Bak bir konuş dinle. Belki biz yanlış anlamışızdır" dedi. Gamze " Ne dinleyeceğim onu? Pislik. Ben de onu adam sanmıştım" dedi. Ben " Yapma Gamze bak senin 'gözümle görsem inanmam' demen lazım " dedim. Gamze bir bana bir de Rüzgar'a bakıyordu. Rüzgar da kafasını sallayınca biraz daha yatıştı ama fena halde bunu öğreneceğini ve öğrendiğinde sinirlenirse intikamını alacağını biliyordum.