ÇARESİZ...

74 43 49
                                    

İçinde ayrılığında vermiş olduğu sinir ve öfke ile her yeri döküp dağıtmıştı Enes.Ayrılığı bir türlü hazmedemiyordu.O'nu düşündükçe gözleri doluyor ve her defasında kendine daha iyi olmadığı için küfürler saydırıyordu...

Ağlamaktan şişen gözleri bir anda yerde dağınık eşyaların arasında duran boş bir defter ve kaleme ilişti.Hemen eline aldı defteri.İçindekileri ancak yazarak anlatabilirdi.Ancak bu şekilde içini kemiren düşüncelerden kurtulabilirdi.

"Aslında ne yazılır bilmiyorum böylesine acı bir durumda.Aklıma geldikçe kendime kızıyorum.Düşünüyorum...Sürekli seni düşünüyorum.Seni mutlu etmekten başka ben ne yaptım ki?Sen üzülme diye senin yerine de üzülmeyi göze almışken şimdi ben mi suçlu oluyorum?Senin mutluluğun için aileme karşı çıkıp senin için buralara gelmem mi suçum?.."yazdıkça içi parçalanıyordu.Gözlerinden akan yaşı elinin tersiyle sildi ve kaldığı yerden devam etti yazmaya...
"Sahi şimdi mutlu musun merak ediyorum?Doğrusu ben bu halde yanıp biterken senin mutlu olmaman için hergün dua edicem Allah'a.Senden nefret ediyorum diyeceğim ama artık nefretime bile değebilecek biri değilsin sen...Sen,sen o gün...Sormak istiyorum sana ben bunları hak edecek ne yaptım seni mutlu etmek dışında?Söylesene daha mı iyiydi o benden?..
Kardeşim dediğim o itin senin ırzına geçmesine izin vererek mi ettin bana teşekkürünü?..
Ben ki senin saçının tek teline dokunmaya kıyamazdım bilirsin.Oysa benim kıyamadığım pamuğuma ne dikenler batmış!..
Sen sevmek nedir bilir misin?..Onun için bir hiç olmaya bile razıyken onun seni koca bir Hiç'e sığdırması nedir bilir misin?..
Ama hata bende değil mi?Ben de kalkmış kime neyi anlatıyorum?Sen ki aşkı iki bacak arasında arayan geçici bir tutku ile değişmiş fahişenin tekisin.Ki ben sana nelerden bahsediyorum?..
Sana söyleyecek çok şeyim var aslında...Ama susmak için bi o kadar da nedenim...
Sana ne söylenir bilemem ama umarım o seçtiğin yolda bin pişman olursun.Mutluluk diye araladığın her kapı senin yüzüne çarpar...

Bilmiyorum şimdi gözyaşlarıma değer misin?Neyse!Ben seni olmayan edebinle baş başa bırakıp bu mektuba son veriyorum.Elveda şeytana kapılmış küçük fahişe...
                                                                                                                 ENES...

Yazdığı her kelime kalbine bir ok gibi saplandı adeta Enes'in.Canı yanıyordu.Ama yazmak bi nebze olsun ona iyi gelmişti.Akıl sır erdiremiyordu olanlara.Kardeşi bellediği Mert,ve canından çok sevdiği İrem...Hiç aklının ucundan bile geçmemişti bir gün bile böylesi bir fikir.Mert'e İrem'i emanet eder giderdi işi olduğu zamanlarda Enes.Meğer kurda kuzu teslim etmiş.

Olanları düşündükçe kafasındaki ağrılar şiddetleniyordu.Defterin kapağını usulca kapattı.Kendini yatağın üzerine attı.Birden hıçkırıklara boğuldu.Her ne kadar ona ihanet etmiş olsa da hâla deli gibi seviyordu İrem'i...

Ağlamaktan en sonunda halsiz düşmüştü Enes.Sabah güneşinin odaya attığı ilk adımlarda Enes'te daha fazla dayanamayıp kendini uykuya teslim etti...



Umarım beğenirsiniz.....(Eleştirilerinizi yorumda belirtirseniz sevinirim )

Sen'sizliğimden Doğan GüneşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin