1 YIL SONRA
"Abla, hadi uyan askerler geldi."
Henüz 9 yaşındaki kız kardeşimin her zamanki korkmuş sesiyle gözlerimi açmıştım bugünede.
Belime giren ağrıyı umursamadan yataktan kalkıp askerlerin bulunduğu odaya gittim."Neden erken?" Albay R.'nin her hafta gördüğümüz suratı dahada tiksindirici gelmişti.
"Böyle gerekti"
Sorgulamamıştım.
Zaten daha fazla gücüm de yoktu.Kardeşim Derin'e dönerek annemi sordum.
"Sabah uyandığımda yoktu" yanıtıyla uykum tamamen açılmıştı.
Asla biz uyanmadan çıkmaz.Albay R. Elindeki her ne zıkkım olduğu bilinmeyen iğneleri alarak bana doğru yaklaştı.
Her hafta rutin olarak yapılan bu işlemden dolayı acı hiçbir zaman oluşmazdı.
Aklım anneme takılmışken Albay derine yöneldi.Derini arkama alarak
"Önce ben"dedimBir diğer tüpü daha eline alarak kanımı çekti ve yine o özel kutusuna koyup birkaç birşey yaptı.
Alaycı bir tavırla albaya yaklaştım.
"Noldu Albay istediğne ulaşamadın mı"
Albay R gözlerini bana kitleyerek
"Birgün bu renk siyaha dönecek ve herkese kanıtlayacağım""Ah Albay bu cümlede büyük bi sorun var. Sen benim k..."cümlemi tamamlamama izin vermeden kolunu boğazıma dayayarak
"Sen kimse değilsin. Hala o milyoner babanın kızımısın sanıyosun sen kendini" kolunu daha çok bastırarak
"Sen bi hiçsin ve o pahalı eviniz ,arabanız şehriniz yok annen yarı kaçık bir deli kardeşininse hiçbir boktan haberi yok. Anladın mı sen bi hiçsin 'maden soylu' "Kolunu boğazımdan çekerek derine yönelmişti ki büyük bir sren sesiyle
Albay bana döndü
"Eğer evden çıkarsan seni vururum"
Ve hemen dışarı çıktı.Derin hemen bana sarıldı ve bende onu kollarıma aldım.
"Bu sefer de atlattın derin"
Evet bu seferde atlatmıştı ama bu bi çözüm değildi.Biranda kapı hızla açıldı ve annem içeri girerek bize döndü ve
"Gitmeliyiz"Anneme ne olduğunu anlamaya çalışarak gözlerimi diktim.
Son 1 yıl içinde annem hiçbir zaman normal davranmamıştı.
Yani babamın ölümünden sonra
Kasabadaki herkes onu tam olarak ne dediğini anlayamamıştı.
Her zaman endişeliydi.
Bunun ne kadar canımı acıttığını düşündüm.Annem hızla yanıma gelerek
"Maden baban demişti demişti."Kollarımı anneme sararak ona sıkıca sarıldım
"Sorun yok anne "Sanırım hemen hemen hergün gitmemiz gerektiğini söylüyordu.
Annemi yatıştırarak koltuğa uzandırdım.
Derin yanıma gelerek
"Sren sesi neydi""Büyük ihtimal yine birisi kasabayı terk etmeye kalkmıştır."
Hayır neden bunu yapmaya kalkıştıklarını anlamıyordum.
Burada güvendeydik ve yaklaşık 1 senedir hiç kimse zarar görmemişti.Düşüncelerimden sıyrılarak derine döndüm .
"Benim gitmem gerek balım sen de peri ile oynayabilirsin"
Peri canın küçük kız kardeşiydi.
Derin homurdanarak
"Ama o çok küçük abla "Yanına çömeldim.
"Sende onun ablasısın , ve onun annesi yok biliyorsun"
Derin gülümseyerek elimi sıktı.
En azından onaylandığmı anlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşam Umudu "Oksijen"
Science Fiction! BÜYÜK AÇIKLAMA ! OKSİJEN Mİ AZALIYOR? Tüm ağaçlar kurumuş hayvanlar ölmeye başlamıştı. Peki sıra kimde? Oksijenin bitmiş olduğu bi dünyada nasıl hayatta kalacaksın ?