Bölüm Şarkısı: Skyler Grey /I know you
SOY
Bölüm 3/KADIN
Titreyen dudaklarının arasından genzine dolan hava, varlığının çektiği ızdıraplardan yalnızca biriydi. Yalnızca biri.
Sessiz iç çekişlerini zapt etmeye çalışırken bodrumun küflü tahta parçasına yasladı bedenini. Minik titrek ellerinin açıkta kaldığı yerlere siyah yün hırkasını çekiştirerek gizlemek istese de morarmaya yüz tutmuş parmaklarının hissizliği sessizliğine dem vurmuştu.
Aklında yer edinen ses,kulaklarını tıkama isteğini her geçen saniyede daha fazla körüklüyordu. Nasıl bir tınıydı o? Bir insana ait olamayacak kadar korkunçtu. Deliriyor muydu yoksa? Ah, akıllı olmak kimin umurundaydı.
Adamın indirdiği darbeler genç kızın uzuvlarına kaynamıştı. Sırtında hissettiği yanmalar omuzlarına yatalak bir hastanın felci gibi nüksediyordu. Elleri sızlayan beline gitmeden hemen önce beline dolanmış kimsenin sarmadığı bedenini yine kendisi sarmalamıştı.
Sessiz bir hıçkırık boğazına atılırken avucu bir katliamı daha gizledi.
Ercüment uyku mahmurluğuyla bıraktığı sıcacık yatağının yine bu sümüklü kız yüzünden bozulmasına sinirlenmişti. Zaten hiç bir işe yaradığı da yoktu birde uykusuna çomak sokuyordu. "Ne bok yiyorsun sen bu saatte!"
Ani bir ışık huzmesiyle aydınlanan salon, karanlığa gizlenmiş Ayperi'yi el mahkum gün yüzüne çıkardı. Genç kız anında ıslak gözlerini yere döküp başını önüne almıştı.
Genç kız bedenine sardığı ellerini biraz daha sıkıp tırnaklarını etine gömdü. "A-afedersin be-ben..." bir türlü birleştiremediği hecelere dişini sıkarken karşısındaki adamın,babasının,sinirden yanan gözleri üzerine alevler saçıyordu.Ercüment sinirle kızın önünde bitip sıkıca kavradı ince bileğini.Canını yakmak ,iyi bir ders vermek istiyordu bu kıza. "Sana verdiğim şeyi teslim ettin mi?"diye sorduğunda genç kız yavaşça başını salladı.
Adam derin bir nefes alırken bir beladan daha kurtulduğu için rahata ermişti.Tam yarım bıraktığı uykusuna dönmeyi düşünürken elinin altında titreyip kollarını bedenine sarmaya çalışan kızına baktı.Neden bu haldeydi bu? Derdi neydi yine?
Ercüment gözlerini kısarak kısa bir süre kızı incelediğinde bakışları ani bir parlamayla yanmaya başladı. "Sen." diye solurken tehlikeli bakışlarla kendisine bakan babasını gören genç kız ürkerek biraz daha geri yasladı kendini.
Adam kendisine korkak gözlerle bakan kızının saçlarına acımasızca asılıp tek hamlede yere serdi.Ayperi ense kökünde hissettiği yanmayla gözleri kararırken belinde varlığını yitirmeyen sızı fırsattan istifade gün yüzüne çıkmayı başarmıştı.
"Sen ne yaptın lan!" Ayperi hiçbir şey anlamıyordu,yine ne yapmıştı ki? Ne yapmıştı da sinirlendirmişti onu böyle. "Ben bir şey yap- Ah" yüzüne hızla inen bir tokat kalkmak için harcadığı tüm dengesini alt üst ederken avuç içlerini sürterek dizlerinin üstüne çökmesine neden oldu. "Orospu,nerede becerip attılar seni!"
Bıçak, ağzını açmadı.Açamadı. O bıçak dudaklarını binbir parçaya kesip attı.
Eskimiş halının pürüzlü yüzeyine tutunan parmaklarını sıktı. Tırnaklarını sert boğumlarına gömdü.Tıpkı babasını yıllardır diri diri gömdüğü mezar gibi.
Adam inadına sesi çıkmayan kıza hırlayarak atılınca Ayperi hışımla geri çekti soluğu kalmayan bedenini.Bu hareketi beklemeyen babasının şaşkın gözlerini gördüğünde bir çift gözün daha seyirci olduğunu çok iyi biliyordu.Kapı arkasından sinsi sinsi bakışlar atan Semra.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOY #Wattys2017
FantasyGenç adam adımlarını yavaşlattı ama kesinlikle kesmedi.Arkasını dönüp bakma gereği bile duymadı.Biliyordu.Çünkü biliyordu. Soyu uyanmıştı. Diriliş başlıyordu Levent Kızılsakal soyuna dönmüştü...