(Maçka taraflarında bir apartmanın büyük salonu. Karşısında ve orta yerde, bir buçuk metre
genişliğinde, kapısız bir geçit. Bu geçit, salonun yarısı büyüklüğünde, son nısfa isabet eden bir iç
odaya açılır. Salonun ortasından, iç odanın yalnız sağ köşesi görünür. Bu köşede, kenarları
yastıklarla çevrili bir duvar, duvarın önünde, duvara bitişik bir tabure. Taburede bir abajur. Salonun
sağ duvarının ortasında bir kapı. Kapının bir adım ilerisinde, sağ duvara muvazi bir kanape;
kanapenin sağ yanı bir paravanaya dayalı. Salonun cephesinde ve sağ köşeye yakın bir yerde
antreye açılan ve paravananın arkasında kaldığı için görünmeyen bir kapı vardır. Her tarafa
serpilmiş koltuklar, iskemleler, sigara masaları vesaire. Salonun sol duvarı ortasında, kocaman bir
endam aynası.)
BĐRĐNCĐ SAHNE Husrev - Ulviye
(Husrev orta yerde, sağ dizini bir iskemleye dayamış garip bir vaziyette. Keskin bir «irapla yüzü,
artık eski
51
Husrev'inki değil. Saçları karma karışık, gözleri sabit, kemikleri çıkık. Hatları, mecnun kıvrımlarla
akıyor. Ulviye kanapede ezgin bir halde yüzünü elleriyle örtmüş.)
ULVĐYE - (Ellerini yüzünden indirir) Oğlum, daha ne söyleyeyim? Ne söylesem o!
HUSREV - Bir kere daha söyle!
ULVĐYE - Kırk kere söylesem yine o!
HUSREV - Kırk kere daha söyle!
ULVĐYE - Oğlum yok, söylenecek bir şey yok.
HUSREV - (Tane tane) Babam, kendisini niçin
bahçedeki incir ağacına astı?
ULVĐYE - Ah oğlum, o vakit yine böyle Maçka taraflarında oturuyorduk. Babanın halinde hiçbir
şey yoktu. Sevimli, soğukkanlı, tabiî. Bir kış gecesiydi. Eve gelmedi. Ertesi sabah haberini aldık.
Đçinde in cin olmayan yalıya gitmiş. Geceyi orada geçirmiş. Sabaha karşı o işi yapmış. Günlerce
şaşkın gezdim. Günlerce ağladım. Daha ne
söyliyeyim?
HUSREV - Babam bir deli miydi?
ULVĐYE - Dünyanın en sıhhatli insanıydı. Kendisine o kadar hakimdi ki...
HUSREV - O halde onu kim deli etti?
ULVĐYE - Etme Husrev! Sen ne biliyorsan ben de
onu biliyorum.
HUSREV - (Sakin, fakat korkunç) Sen babamın
karısı değil miydin?
ULVĐYE - (Birdenbire ürker) Husrev, o da ne demek?
HUSREV - Madem ki karışıydın, bir şeyler bilmen
lâzım. Benden biraz daha fazla bilmen lâzım.
ULVĐYE - Bilmiyorum Husrev, bilmiyorum. Baban kendisini vermeyen bir insandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR ADAM YARATMAK. (NECİP FAZIL KISAKÜREK)
Fiksi UmumHayatını kendi yazdığı piyeste bulan bir adamın hikayesi.........