ÜÇÜNCÜ PERDE
94
(Yalıda Husrev'in kitap odası. Cephede, yerden bir karış yüksekliğinde üç pencere. Solda,
oturulacak yüzü ve iskemlesi sol duvar tarafında ve cephesi karşı duvara doğru, dört ayaklı, büyük
bir yazı masası. Yazı masasının üstünde, solda bir abajur, ortada hokka takımı, sağda bir kaç kitap.
Yazı masasının önünde, sol köşesine yapışık ve cephesi meydana doğru, geniş bir koltuk. Yazı
masasının ta karşısında ve sağ duvarda, içi odun dolu bir şömine. Şöminenin sağ ve sol yanında,
duvarın içi oyulmak suretiyle yapılmış iki açık kütüphane. Şöminenin üstünde, duvara mus-selles
bir kordonla asılı büyük bir yağlı boya portre. Husrev'in babası. Tıpkı Husrev. Şöminenin mermeri
üstünde altışar mumlu iki gümüş şamdan. Sağdaki duvarın ön kısmında ve şömineye bir kaç metremesafede sofaya açılan buyuk kapı. Şöminenin sağ ve solunda biri cephenin sol köşesine, öbürü sol
duvarın ön kısmına bakan iki koltuk daha. Şöminenin önünde ve iki koltuk arasında alçak ve
yuvarlak bir sigara masası. Sol duvarın ön kısmında, duvara bitişik "'e yazı masasına bir kaç metre
mesafede bir divan. Divanın yazı masası tarafındaki başına bir etajer bitiştirilmiş. Etajerin sağında
bir telefon, ortasında bir heykel, solunda bir abajur. Etajerle yazı masası arasında küçük bir kapı.
Sol duvarda ve etajerin üstünde, kalın ve siyah bir örtüyle ka-
97
palı bir çerçeve. Eşya baştan başa stil. Cephedeki üç pencere arasındaki iki boşluk kısmında, birer
sehpa üzerinde iki
abajur daha. Sağdaki kapıya yakın kütüphanenin önünde
de bir kolon abajur. Tavanda tenvirat yok.)
BĐRĐNCĐ SAHNE Kimse yok - Sonra Osman
(Perde açılır açılmaz kitap odası olduğu gibi görünür. Bomboştur. Pencerelerden gelen tek tük ışık
kırıntılarından başka meydanda hiç bir ışık yok. Mevsim kış, vakit gece ve oda karanlık. Uzaktan
rüzgâr uğultusu gelmekte. Birdenbire telefon çalar ve durur. Gelen yoktur. Peşinden bir daha, bir
daha çalar. Sağdaki büyük kapı açılır. Osman girer. Girince kapıyle kütüphane arasındaki elektrik
düğmesini çevirir. Bütün abajurlar yanar. Mavi, kırmızı, sarı, portakal rengi bir ışık demeti hasıl
olur. Osman telefona koşar. Ahizeyi kulağına götürür...)
OSMAN - Buyurun efendim! (Bir an sükût) Hus-rev Beyin yalısı! Evet, evet efendim. (Bir an
sükût) Hayır, kimse yok. (Bir an sükût) Beyefendi mi? Maçkadaki apartmanda değil mi? (Bir an
sükût) Hayır! Buraya hiç uğramadı. Ne bugün, ne dün. (Bir an sükût) Peki efendim. (Bir an sükût)
Ben mi? Ben uşak Osman!
(Osman ahizeyi yerine koyar. Müteessir bir tavırla geldiği yerden çıkar. Giderken abajurları
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR ADAM YARATMAK. (NECİP FAZIL KISAKÜREK)
Genel KurguHayatını kendi yazdığı piyeste bulan bir adamın hikayesi.........