1.Bölum-Yalı

279 33 19
                                    


Yalının önüne geldiğimde saat gece yarısını çoktan geçmişti.Karanlığın ihtişamı gözümün gördüğü her şeyi sarmışken, ne kadar içeriye girmek istemesem de girmek zorundaydım.Bakışlarımı yere indirip önümdeki birkaç basamağı hızlıca çıktım.Üzerimde ki ıslak kıyafetlere hafifçe dokunup geçen meltemler irkilmeme neden olurken adımlarımı hızlandırdım.Siyah rengi büyük demir kapıyı açıp bahçeye girdim.Sonbaharla beraber dökülmüş sarı yapraklara basarak ilerlerken çıkan hışırtı sesleri hoşuma gidiyordu...

Daha bir hafta öncesine kadar normal monotonluğunu sürdüren hayatım bir anda allak bullak olmuştu.Şuan bahçesinde yürüdüğüm bu yalıya ne kadar yabancıysam sahiplerine de bir o kadar yabancıydım.

Sevgili kayınvalidem Selma Hanım'ın uyumuş olması için içimden bildiğim bütün duaları okuyordum.Eğer yakalanırsam bu saatte tek başıma dışarda olmamın ona göre hiçbir açıklaması olamazdı.Kuralları olan bir kadındı

Soğuktan uyuşmuş parmaklarımla anahtarı tutmak ne kadar zor olsa da kapıyı açmayı başarabildim. Olabilecek en sessiz adımlarla içeriye girdim ve kapıyı arkamdan yavaşça kapattım. Artık ne kadar üşümüşsem evin içi bana hamam gibi gelmişti.İçerideki sıcaklık vücudumu gevşetirken karıncalanma hissi de beraberinde geldi.Güzel bir duş alsam iyi olacaktı yoksa yarına hasta olarak kalkmamam olasılık dahilinde bile değildi. Adımlarımı merdivenlere doğru çevirmiş ilerleyecekken salondan gelen ışıkla duraksadım . Sanırım Selma Hanım kitap okumak için bugün orayı tercih etmişti ve ne yazık ki hala uyumamıştı. Beynimde tehlike alarmları çalışıp ayaklarımı harekete geçirecekken arkamdan duyduğum sesle attığım adım havada kaldı .

"Bir selam vermeden nereye Gaye hanım?" kafamı arkama çevirdiğimde alaylı bir şekilde bana bakan Selma hanımla karşılaşmam bir oldu.sanırım yakalanmıştım. yüzüme şirin olduğunu düşündüğüm bir tebessüm yerleştirip cevap verdim

"Rahatsız etmek istememiştim Selma Hanım"

"Hanım demene gerek yok kızım bana anne diye hitap edersen sevinirim. gel bakalım seninle biraz konuşalım" dedikten sonra arkasını dönüp salondan içeriye girdi.Açıkçası bu kadın beni her zaman şaşırtıyordu.En azından bağırmasını falan beklerdim ama o sesini bile yükseltmemişti. Nefesimi seslice dışarıya verip ayaklarımı sürüyerek peşinden gittim. Salona girdiğimde Selma hanım koltuklardan birine oturmuş beni bekliyordu. Bende üzerimde ki ıslak ceketi çıkarıp karşısındaki berjere oturdum. Kollarını göğsünün altında birleştirmiş ciddi bir yüz ifadesiyle bana bakarken konuşmaya başladı

"Öncelikle bu saatte nerden geldiğini sorsam bana doğru cevap verir misin?"

"Şey tabiî ki Selma Ha-anne..."derken sesim nerdeyse mırıltı gibi çıkmıştı. Hafifçe boğazımı temizleyerek devam ettim konuşmaya" Bugün babamın ölüm yıldönümüydü onu ziyarete gitmiştim"

"Anladım" dedikten sonra sessizce yutkunan Selma hanım anlayışla başını salladı."Ama yine de bu saatte dışarıda olman uygun değil kızım bu seferlik bir şey demiyorum ama bir daha geceleri yalnız başına bir yere gitmezsen sevinirim" diye kibar bir şekilde beni uyardı .Bu kadar ucuz atlattığıma sevinmiştim.Bir süre sessiz kaldıktan sonra Selma hanımın konuşmasıyla bakışlarımı ona çevirdim.

"Bana biraz kendinden bahseder misin? seni daha yakından tanımak istiyorum"

"Sizce de bu biraz gecikmiş bir soru olmadı mı? yani sonuç olarak Burak la evlendim" diye söylenerek karşılık verdim. Sonuçta oğluyla evlenmiştim.Bu saatten sonra benim hakkımda olan düşünceleri değişse de ne yapabilirdi ki?

KEKEME AŞK-(ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin