🍂 19 🍂

1.3K 198 77
                                    

Bu kurt aşırı bitkin olduğundan *fobisine rağmen kan bile aldırdı, hani alkışı* bölümü nasıl yetiştircem üğüğü yapar iken öğleleyn bitiverdi *olaysız bir finale geçiş bölümü* bu arada ivit bir sonraki bölüm final 

-

Kafasında bir adet buz torbasıyla koltuğa yayılarak kitap okuyan Goblin'e, 'başına' ne geldiğini soracak olursanız: Hiç sormayın daha iyi!

Çünkü inanın, 'Al sana boynuz!' diyerek kafasına kafasına vuran oğlanın ne yapmaya çalıştığını kendi de anlamış değildi ama evet, galiba aldığı darbelerle başı öyle şişmişti ki, artık boynuzlu bir Goblin'di.

Somurttu. Başını ovuşturdu ve salona inen Kyungsoo'ya ters ters baktığı gibi "Hiç öyle bakma!" fırçasını yedi.

"Tamam bakmayayım da, bari bunu hak edecek ne yaptığımı söyle." Jongin bir eliyle kitabı, diğeriyle buz torbasını tuttuğundan, başıyla yaptığı bir hareketle sayfayı çevirdi ve koltuğa yaklaşan adam ona bakmadan göz devirip "Bir de utanmadan soruyor ya..." diye söylendi.

"Affınıza sığınıyorum efendim, kusurlarımı bağışlayın ama harbiden ne halt ettiğimi bilmiyorum?" Jongin içerlenmeden edemeyip sorduğunda, KS yan yan baktı ve "İpucu vereyim." Diyerek, devamında sessizce dudaklarını oynattı.

Boy
nuz
la
mak.

"Ne demeye çalış- Anlıyorum." Jongin çıkışırmışçasına başladığı cümleyi sessizce bitirdiğinde, KS içten içe 'sonunda!' diye homurdandı ama esmer olan, "Seni öptüğüm için gelinimi boynuzlamış mı oluyorum?" Diyerek avanak avanak sordu.

Fakat KS her ne kadar ona bir yumruk daha çakmak istese de... şöyle bir düşününce, Goblin haklıydı ve HASSİKTİR YAHU! Fettan kendisi mi oluyordu?!

Gözleri saniyesi saniyesine büyüdü.

Puu, Goblin'in kalıbına! Onun yüzünden bir fettan olmadığı kalmıştı ya...

"KS, biliyorsun. İkisi de çok ani gelişen öpücüklerdi." Jongin hem kendini, hem de Azrail'i kandırmaya çalışarak bu sözcükleri öne sürdü ama nafile. Kyungsoo'nun kaşları çatılmıştı.

"Goblin..." dedi. "Şimdi ben de yanındaki o kızlar gibi mi oluyorum..."

"Ne? Hangi kızlar?"

"Şu marketteki, şirketteki yahut mesela sokaktaki?" Kyungsoo çalıştığı yerden çıkmış gibi cevapladı. Gözlerini esmere dikmişti ama "Ne olmuş o kızlara?" cevabını almayı beklemiyordu.

Bu adam saf ayaklarına mı yatıyordu?

"Ben sabahtan beri neden bahsediyorum?" Azrail huysuz bir nefes bırakıp kumandaya uzandı.

Hah! Aklından geçen şeyler kadar bunları sorgulamak da saçmalıktı.

En iyisi Kara Fatma'yı kendi halinde bırakıp televizyona bakmakmış gibi görünüyordu.

Umurunda değildi be!

Nasılsa boynuzlanan kendisi değildi.

Evet, Goblin sağ olsun: Köfteyi çakmıştı.

"YA SEN UTANMIYOR MUSUN GELİNİNİ BOYNUZLAMAYA?" Sanki demin 'umrmd dyl' tavırları sergilemiyormuşçasına, gözünden çıkan alevlerle Goblin'i kavuran Azrail, bir kere daha patladı.

"Allah aşkına Kyungsoo!" Jongin kitabı bırakıp elini kalbine götürdü. "Yapmasana şöyle!"

"..."

Diğeri, alevleri sönen gözlerini devirerek yerine sindi ve "Hıh." dedi. Bana ne be, umurunda değil.

O meşhur sessssizlik bir an sürdü.

Round&RoundHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin