-Gerçekten mi?
-Evet. Bende inanamadım ilk başta ama öyle. Saat on birde çamlıkta bekleyecek beni.
-iki saat sonraki on birden bahsediyorsun değil mi?
-Maalesef gece on bir.
-Ama Seza biliyorsun o saatte olmaz. Yani çıkamazsın.( yüzünde gergin bir ifade)
-Biliyorum Asrın. Bunun için bana yardım et. Üç yıldır platonik olan aşkım yarın karşılık bulacak ve yegane sırdaşım ve dostum olarak bana yardım etmen gerekiyor.
-Bunu yapamam Seza. Bu çok tehlikeli. Müdire yakalarsa ikimizi de sabaha kadar döver. Biliyorsun sebep arıyor zaten.
-Lütfen Asrın. Şu dünyada sadece birbirimize sahibiz. Benim için dayağı göze alamaz mısın? Ben senin için ölürüm bile. (yüzünde yavru köpek bakışı )
-Mesele dayak değil Seza. Ben o çocuğa güvenmiyorum. Hem sadece çağırmış seni. İlanı aşk edeceğine dair bir şey söylememiş. Ben huylandım. Hiç içime sinmiyor. Üzülmenden korkuyorum.(endişeli bir ifade var yüzünde)
-Benim içime doğuyor o da beni seviyor. Hem sevmiyorsa da bunu öğrenmek için gitmeliyim. Seviyorsa çok mutlu olurum. Sevmiyorsa da aşkımın cenaze namazını kılarız. Biraz ağlar unuturum. Böylesi daha iyi olmaz mı?
-Offf Seza içimde bir huzursuzluk var.
-Lütfen Asrın. Lütfen.
-Tamam ama bende geleceğim.
-Yalnız gel dedi ama.
-Neden yalnız gidecek mişsin? Olmaz o zaman gitmeyeceksin. Yardım etmiyorum.(sinirlendi)
-Tamam sende gel ama saklanacaksın. Söz ver.
-Tamam söz. Ama en ufak bir şeyde çıkarım ortaya ve ezerim onu.
-Bu cüssenle ezebilirsin tabi. Sahi kaç kilo oldun sen. Tartılacaktın bugün.(alaycı bir ifade)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM BANA GÜLERKEN
General FictionAcı dünyanın tek gerçeği... Mutluluk biter, huzur gider, rahat kaçar ama acı derinlerde bir yerlerde durur hep. Kurtulamazsın... Ve bir gün ölüm sana haber yollar "Vakit tamam olmak üzere, hazırlan." Korkarsın ve eğer benim gibiysen daha çok korkars...