Garip Yaratık-2

164 4 3
                                    

... Onunla göz göze geldik kırmızı gözlerinin içinde sanki bir sıvı vardı, kaynıyor gibiydi. Uzaylı yaratık adeta kudurmuştu. Elini indirdi ve yükseldi. Elini gökyüzüne doğru kaldırdı. Elini kaldırdıktan 5sn sonra birşey parladı. Gökyüzünde bir ışık belirdi. Çok güzel bir ışıktı. Biz o ışığı tüm ihtişamıyla izlerken yaratık elini Ali'ye doğru doğrultmuş. Bir ara gözüm Ali'ye kaymıştı, o ışığa bakmıyordu . Yüzü kıpkırmızı ve giderek kızarıyordu. Elleri titremeye başladı ve ayağa kalktı. Birden bana saldırdı, göz bebekleri kaybolmuştu . Yakamdan tuttu ve yüzümü tırnaklarıyla yüzdü, canım acıdıkça ben bağırıyordum. Cengiz ise dalmış gibiydi. Ali bana saldırırken Cengiz' in yüzüne tekme atmışım ve onu uyadırdım.

Hemen Ali'yi üstümden attı. Sonra ayağa kalkıp Cengize saldırdı. Hemen onu Cengiz'in üstünden attım ve tekmelemeye başladım. Ayağa kalkmaya çalışıyordu. Kafasına ağır bir tekme attım ve onu bayılttım. Hemen Cengiz'in koluna girdim. Onu hızlıca kayalıkların oraya çektim. Cengiz'i sakinleştirmeye çalıştım ama Ali dudağını yarmıştı ve kan tükürüyordu. Ikimizde biliyorduk ki bu yaratığı yenemeyecektik, Ali'yi çoktan kaybetmiştik. Yapabileceğimiz tek şey kaçmaktı, bu kayada ısınmaya başlamıştı. Hemen kendimizi sonrakine attık, cebimi karıştırıyordum, Cengizin dudağı dahada kanamaya başladı. Sonunda cebimde bir mendil buldum. Cengiz'e mendili dudağına tampon yapmasını söyledim. Bu taşta ısınmaya başlamıştı, hemen koşarak ordan uzaklaştık. Arkamızdan geliyordu fakat belli bir süre sonra peşimizden gelmeyi bıraktı.

   Gece oluyordu ikimizde çok üşüyorduk. Bu kahrolası çölde sıkışıp kaldık. Geldiğimiz yolu bulamıyorduk, amcamgil bizi çok merak ediyordur.

     Cengizhan halsiz kalmıştı, ona uyumasını söylemiştim. Sonunda dudağıda kanamıyordu.

     Burdan nasıl çıkacağımızı bilmiyordum.

Aniden aklıma bisi geldi yerden bir taş aldım, şimdide bir sopa lazımdı. O gece başımıza hicbir şey gelmedi .

     Sabah oldu Cengiz birazdaha iyiydi.  Dudağından mendili aldım, kabuk tutmuştu. 

   Hemen harekete geçmeliydik, uzaylı hala peşimizde olabilirdi. Hemen hazırlandık ve yola çıktık. Sopa bulmalı en azından kendimizi biraz daha savunabilmeliydik.

    Ali'yi kaybetmemiz ikimizide üzmüştü .  Ikimizde başımız bükük yolumuza bakıyorduk.

    O da ne.....! Karşımızda büyük bir vaha vardı. Cengiz'e parmağımla işaret ettiğimde o hicbir şey görmediğini ve delirmiş olduğumu söylemisdi. Ben vahayı hala görüyordum. Oraya doğru yürümeye başladım Cengiz de peşimden isteksizce geliyordu.

Sonunda... Su... Sonunda suyu bulmuştuk. Oda daha gelmeden görmüştü. Ikimizde suyu avuç avuç içiyorduk. Cengiz dudağını yıkıyordu. Etrafta ağaçlarda vardı tırmandım ve 2-3 tane dal kopardım. Onların uçlarını sivrilestirip Cengiz'e verdim artık hazırdık. Gitmeden kana kana su içtik.

Arkadaşlar bu bölümde fazla aksiyon olmadı ama bu bölüm uzun olduğundan açıklamada gerektirdi. Okuduğunuz için teşekkürler, vote atmayı unutmayın.

Ölüm VadisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin