Ilk olarak ali gönüllü oldu. Mağaranın içinde sopa gibi birşey bulduk ve aliye verdik. Zor olacağı için Ali uykusu gelince birimizi uyandıracaktı. Biz uyuduk.
Ali beni hemen uyandırdı, neden beni uyandırdığını uyanınca anladım. Grupta en soğukkanlı bendim. Mağaranın girişinden bakınca bize doğru gelen bir kum fırtınası geldiğini gördük. Çok korkmuştum ama belli etmemeye çalışıyor ve çözüm yolu arıyordum. Sağıma soluma baktım ve öylece durdum. Sonra arkamdaki büyük taşları eğer kapıya sıkıştırırsak daha az etkileyecek vede büyük bir ihtimalle kurtulacaktık. Kapıyı kapatırsak içerisi kapkaranlık olacaktı. Hemen cengizin cebinden çakmağı alıp yandaki sopaları tutuşturup duvara sapladık. Şimdi ise en zor işe sıra geldi, kapıyı taşlarla kapatıcaktık. Fırtına yaklaşmıştı ve her yere şimşekler fırlatıyordu. Ali hemen büyük taşları en altlara koymamız gerektiğini söyledi. Hemen taşların yanına gittik. Taşlar çok ağırdı ama yinede sürükleyebiliyorduk. En alta en ağırları koyduk . Biz alt katmanı bitirdiğimizde fırtına çok yaklaşmıştı. Daha hızlı olmalıydık. Hemen taşıyabildiklerimizi büyük taşların üzerine koyduk ve kapıyı kapattık. Arkasına da destek taşlar koyduk fırtına yaklaşmış olmalıydı çünkü yer sallanmaya başlamıştı. Hemen yaptığımız kapının uzağına gittik. Sarsıntı şiddetlendi ve korkmaya başladık. Kapıdaki taşlar yavaş yavaş yıkılmaya başladı. Cengiz çoktan uyanmış ve yanında düşen taşın yanında hayat üçgeni oluşturmuştu. Tamda onu kurtarmaya giderken başıma birşeyler geldiğini hissetim ve bayıldım
