"Ahhh başım" büyük bir ihtimal başıma taş düştü, Cengiz ile Ali beni taşırken gözlerimi açtım. Güneşin ışık süzmeleri gözümü alıyordu. Görünüşe göre fırtınayı atlatmıştık. Karşımda çölün kum tepelerini görüyordum birden paniğe kapılıp Cengizi fırlatmışım.
Cengiz ayağa kalktı ve bana bağırmaya başladı. Ama onu dinlemiyordum, etrafıma baktım ve Ali'ye dönüp:
Kardeşim mağara nerde?
Kardeşim fırtınayı atlattık ama üzerine yıldırım düştü ve dayanamadı...
Ee, ozaman ben nasıl kurtuldum?
Biz mağaranın dibindeydik yıldırım girişe düştü.
Sonra fazla da soru sormadan ayağa kalkıp yürüdüm.
Hepimiz susamıştık, çok yorgunduk ve acıkmıştık. Oda ne karşıda birşey vardı, insana benziyor gibiydi hatta bize doğru geliyordu. Fakat bir farklılık vardı. Bunun başının üst tarafı daha genişti. Hemen Cengiz ve Ali ye dönüp," Olum bu şeyi sizde görüyor musunuz yoksa ben delirdim mi? " diye sordum, " Evet orda birşey, bir yaratık var sanki, ama insanda olabilir." dedi Cengiz, Ali ise gözünü kısıp onu daha net görmeye çalışıyordu. Ama bu insanda bir farklılık daha vardı, bize doğru geliyordu fakat ayakları hareket etmiyordu, sanki süzülüyordu. Beli ince, elleri ve ayakları kalındı. O bize doğru yaklaşıyordu, bizde ona doğru yürümeye başladık. Yaklaştıkça insan olmadığını anlıyorduk, gri bir teni vardı ve kırmızı gözleri. Hemen yanlardaki kayalıklara saklandık, bizim mantık adeta " mada fuck system" diye error veriyordu. Buda neydi ya 51.Bölgenin kaçığımıydı neydi? Bu bir uzaylıydı ve hiçbirimiz ona " marhaba bız dostuz" demek istemiyorduk.
O bize çok yaklaşmıştı ve bize yaklaştıkça nedense daha fazla terliyorduk.
Aramızda 10m kadar kalmıştı. Ona bakmayı bırakmıştık ve çok korkuyorduk. Birden yaslandığımız taş kızdı ve kendimizi yere attık ve birden taş eridi. Uzaylı elini bize doğru kaldırmış ve bize dik dik bakıyordu.
Sevgili arkadaşlar, kitabımı sevdiğiniz için teşekürler ve bir arkadaş söylemişti ona özel bir zombili bölüm yapacağım zaten o söylemeden öncede düşünüyordum ama fikirleriniz için saolun
