Merhaba
Ben Aleda Sıla.
Kendi hesabımdan değil buradan devam ettirmeye karar verdiğim hikayemi uzun bir süre yayımlamakla yayımlamamak arasında kalmıştım. Yazması gunler süren bir hikaye olmasa da bir köşede bulunacak olan yazması keyifli bir çalışmam. Umarım hoşunuza giderve keyifli okumalar..!
Birinci hesabım: MelekPrsnl
***
Bütün oksijenin bir anda ciğerlerimden firar ettiğini hissettim. Gözlerimin önünde renkler patlıyordu. Ardından göğüs kafesim ufak hareketlerine son verdi. Yumruklarım istem dışı sıkıldı. Boğazıma gitmek için çırpınan ellerim bileklerime sıkı sıkıya bağlanmış kemeri Son gücüyle hırpalamaya başladı.
Hepsi onu sevmeyen yeşilin marifetiydi. Birkaç saniye sonra ise, her şey bitmişti.
***
"Mavi! Mavi! yeşil beni boğuyordu! Mavi! Yardım edin! Yardım edin!"
Duvarlar cevap vermezdi.
Televizyon yardım etmezdi.
Minik köpek ona bir çare bulamazdı.Eğer durum yine böyleyse, çığlıklar susmazdı.
Kapısı hızla açıldı ve yaşlı komşuları telaşla içeriye daldılar. Genç kızın iki büklüm olmuş bedeni zangır zangır titrerken bu durumu defalarca yaşamanın verdiği tecrübeyle genç kızı sakinleştirmeye çalıştılar.
"Hülya, koş su getir hanım."
Yaşlı adam genç kızın yüzünü elleri arasına alarak sakinleştirici bir şeyler mırıldanırken kız onu dinlemiyordu. Aklı onu öldürmeye çalışan yeşilde takılı kalmıştı. Kusmak üzereydi. O anlar aklına geldikçe... Mide bulantısı daha da artıyordu ve buna çözüm yoktu. Krizleri Son zamanlarda artmıştı ve her krizinde alt komşuları olan yaşlı bir çift ona yardıma gelirdi. Çığlıkları bütün sokağı inletirken onlar çaresizce bu anı en az hasarla atlatmaya çabalarlardı. Genç kızın yardıma ihtiyacı vardı. Her ne kadar o reddetse de. Yine de ellerinden bir şey gelmiyordu.
Daha bu sene sinestezi krizleri nedeniyle okulu bırakmıştı. Aslında mecbur kalmıştı çünkü psikolojikmen oradakilerin bakışları onu daha çok çökertiyordu. Başta daha masum olan bu durum ilerde onun psikolojisinin iyiden iyiye bozmuştu. Genç kız evden çıkamaz olmuştu. Yine de inadını sürdürüyordu.
Bir araba kazasıyla küçük yaşta kaybetmişti anne, babası ve küçük erkek kardeşini. Teyzesi ona bakmayı kabul etmiş ancak 3 yılda bir karşısına çıkmıştı. Yalnızca her ay düzenli olarak para yatırıyordu. Yaptığı tek yardım buydu. Genç kızdan haberi bile yoktu. Genellikle sadece çok önemli şeylerden haberi olurdu. Oldukça zengin olduğundan her ay farklı bir ülkede farklı bir hayata başlarken geride bıraktığı küçük yeğeni aklına bile gelmiyordu.
Sadece teyzesi vardı ama yoktu hayatında. İdare etmek zorundaydi. yalnız yaşamayı baştan kabul etmişti.
Necati Bey daha fazla sabredemedi. Ücretini düşünmeden genç kızın teyzesine acil bir şekilde mesaj attı. Yaşlı olmasına rağmen telefon kullanmayı başarıyordu. Yine de kızın teyzesine haber verdiğini kimseye söylemedi.
Yaklaşık yarım saat süren kriz döküntüleriyle uğraştıktan sonra evlerine çekilmek isteyen yaşlı çifti uğurlamak için kalktı genç kız. Kapıyı arkalarından kapatırken yüzü ifadesiz olsa da yanında oldukları için onlara minnettardı. Bunu ve bu gibi duyguları belli etmekten çok hoşlanmazdı.
Balkonuna çıkıp yerdeki minderlere uzandı. Kafasını çevirip yan yana dizilmiş farklı cinsteki beyaz renkli çiçekleri gördüğünde gülümsedi. Her birinin farklı kokusu vardı ve onun gözünde hepsi binbir renkliydi.
Bir müddet orada öylece uzanarak renkli mis kokulu çiçekleriyle vakit geçirdi. Güneşin batışı göze çarptığında ise kendini manzarayı izlemekten alıkoyamadı. Uykusunda bile onu rahat bırakmayan renklerle başı dertteydi ama o hala başa çıkabileceğini savunuyordu.
Kimse; ne güneş, ne çiçekler, ne de gökkuşağı buna karşı çıkabilirdi. İnat, onun soyadıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEŞİL
Ficción GeneralBen normal değilim. Ben farklıyım. Ama ben hasta değilim. Gördüklerim gerçek, hissettiklerim doğru. Yanılgı yok. Bana düşman bir renk var. Her şeyle başa çıkabilirim ama o beni savunmasız bırakıyor. Çaresizim evet ama yardım istemiyorum. Nefes alıy...