3~*Cenk Kara*

13 2 1
                                    


Ertesi gün de aynı şekilde geçmişti. Erkenden uyanmış kahvaltımı, banyomu, temizliğimi yapmış ve televizyon karşısına kurulmuştum.  Tek tek kanalları geçerken bunalmaya başlamıştım. Her zaman bana iyi gelen evim şu an beni boğuyordu. Son 5 kanal daha gezip pes edecekken dikkatimi bir şey çekti.

Bir magazin kanalında durmuştum ve şu an görüntülerdeki kadın benim tek yakınım olan teyzemden başkası değildi!

Gözlerimi kısarak öne eğildim. Alt başlığı okuyarak kısaca bilgi edindikten sonra aklım iyice karışmıştı.

Teyzem zengin, (kaçık) ünlü bir modacı olabilirdi. Haberlere çıkması gayet normaldi ama yurt dışında ve üstelik türk olan ünlü bir adamla ilişkisini -ciddiymiş- buradan öğrenmek bana tuhaf geliyordu.

Genellikle her iki günde bir erkek değiştiren tiplerdendi. Ama hiç evlenmeye kalkmamıştı yani bu kadar ciddi ve uzun süreli bir ilişkisi olmamıştı. Ekranda ise bu ilişkinin tam 6 ay boyunca devam ettiği yazıyordu. Bu beni cidden şaşırtmıştı ama onun özel hayatıyla ilgilenmek istemiyordum.

Ucu bana değmediği sürece tabiki.

Ayağa kalkıp odama koştum. Yatağın üzerine bıraktığım telefonumu bulmakta zorluk çekmiştim -Yatak toplama huyum pek yoktu- Zaten kayıtlı olan sadece iki numaradan biri teyzem olduğu için adını aramadan ismi yazan yere bastım. Telefon bir süre çaldı ama açan olmadı. Tekrar aramak için uğraşmayarak telefonu yatağa fırlattığım an telefonumun mesaj sesi odamda yankılandı.

Derin bir nefes alıp yatağa uzandım.  Sabrımı sınıyordu teyzem.
Mesajı hemen açıp okumaya başladım.

"Müsait değilim açamam ama haberin Olsun bugün oraya geliyorum. Yanımda bir misafirim olacak. Etrafı toparla."

Telefonumu açmak yerine mesaj yazmayı tercih etmiş olması daha da sinir bozucu bir durumdu. Soracağım sorularım vardı. Bunu mesajla yazsam kesin görmezden gelecekti ama şansımı denedim.

"Birincisi, neden oteline veya kendi evine geçmedin?"

Mesajı yazıp yaklaşık 30 saniye bekledim. Görüldüğünü gördüğümde yüz ifademi değiştirmeden bakıyordum ekrana.

"Olmaz. Gizli geliyoruz magazincilere yakalanmak istemedi Cenk."

"Cenk mi? Kocanın adı."

"Kocam olacak evet. Cenk Kara. Belirli bir süre orada kalacağız."

"Benim evimde değil. Değil mi?"

Bir süre daha gıcıklık olsun diye beni beklettiğine yemin edebilirdim.

"Senin evinde."

"Neden!?"

O kadar zengindi. Benim evimde ne işi vardı gerçekten? Dudağımı dişledim. Beni sakinleştiren tek şey, turuncuydu. Turuncuyu düşünmeye başladım. O parlak güzel, mistik rengi.

"Dikkat çekmemek için tatlım. Ayrıca evin gayet geniş ve fazladan oda var. Öyle değil mi?"

Cevap vermedim. Telefonumu kapattıktan sonra tekrar yatağa fırlatarak odamdan çıktım. Saat kaçta geleceklerini sormayı unutmuştum ama sıkıntı etmedim. Ev temizdi. Ayrıca doğru söylüyordu, geniş ve ferahtı da. Biraz doğanın içinde kalıyordu sadece. Orman manzarası vardı.  İnsanlar genellikle oralarda piknik yapıyorlardı. Evde bulunan dört odadan birini onlar için toparladım. Aynı odada kalacaklarını düşündüğüm için.

Aslında bunu yapmak zorunda değildim ama riske girmek istemiyordum. Haklarımı elimden alması felaketler doğururdu. Birkaç gün sesini çekecektik artık.

YEŞİL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin