Bölüm 1. (Geri dönüşüm)

266 3 0
                                    

Merhabalar, Umarım yazdığım bu hikayeyi beğenir ve seve-seve okursunuz. :)

Parkta Banklardan birine oturmuş insanları izliyordum. Bu beni çok rahatlatıyordu. Canımın çok fena sıkıldığını hiss ettiğimde hep buraya gelirdim bir zamanlar şimdi olduğu gibi ve düşünürüm bir şeyler. Şimdi düşündüğüm ise buraları çok özlediğimdi.
O kadar anılarım vardı ki, buralarda şimdi oturduğum Bankta bile iyi ve kötü. Aslında o kadar da kötü olmayan ama bir zamanlar kötü bilip öyle hiss ettiğim anılarım. Güzeldi evet. Düşünüyorumda ne kadar aptalmışım zamanımı iyi değerlendirmemişim ama nereden bile bilirdim ki, bu kadar özleyeceğimi geçmişimi ve benim için bu kadar değerli olduğunu..? Bilemezdim tabii ki.
Her şey çok başka artık çok değişti. En baştada ben. Hayat değiştiriyor bizleri, Hayatımızı, hisslerimizi...

Ben derin düşüncelere dalmışken sanki biri benim ismimi söyledi. Hemen kendime gelip etrafıma baktım.
"Alvina?" Sesin geldiği yöne döndüğümde eskiden tanıdığım birini gördüm. Onun böyle karşımda durması tüm geçmişimi hatırlattı bana, ne bileyim işte garip hiss ettirdi. O zamanlar çocuk sayılırdık ne kadar uzun zaman olduğunu bir kez daha hiss etdim.
Hala burada mı oturuyordu?
"Sensin degil mi? Tanımadın galiba?" Donup kaldığım ve hiç bir şey söylemediğim için böyle düşünmesi normaldi. Hala yakışıklı diye düşündüm onu dikkatlice süzerek.
"Tanıdım tabii ki, Emre." Nihayet konuştuğumda, "Ne kadar değişmişsin büyümüş ve güzelleşmişsin." dedi. Yüzümde oluşan tebessüme engel olamadım ve "Teşekkür ederim. Sende yakışıklısın eskiden olduğu gibi." Diyerek karşılık verdim.
Güldü ve yanıma oturdu.
"Demek beni yakışıklı buluyordun." Buna mı takıldı yani?
Gözlerimi devirdim istemsizce. İtiraz etmek gibi bir fikrim yoktu. Kafamı hafif salladım onayladığımı belli etmek için. "Ne yalan söyliyim, seni çok beğeniyordum. Ama sende hiç tık yoktu yani umursamaz ve hiç konuşmazdın." Gülüyordu hala. "Kes şunu." Dedim çünki bu şekilde gülmesi sinirimi bozuyordu. "Beğeniyordun. Geçmiş zaman. Hım... seninde benden bir farkın yok gibi görünüyordun ama."
"Ola bilir..." dedim sadece... "Numaranı ala bilir miyim güzel kız?"
Güldüm bu sefer ben hemde çok sesli. "Noldu?" Diye sorunca "Bana mı yürüyorsun şimdi? Yoksa bana mı öyle geldi?" Pat diye konuşurum işte ben böyle hiç utanmak uzatmak falan sevmem. "Sana öyle gelmiştir." "Burada utanılacak ne var? Ay yazık." Sinirleri bozuldu galiba. Komik geliyor bana bu durum nedense. "Neden döndün Alvi?" Birden o beklediğim soruyu sorunca ne cevap. vereceyimi bilemedim. "Hayat beni çok yordu gittiğimde Emre. Dönersem belki zorluklarda biter diye umutlandım." Ve hemen ardından "Ama sadece umutlandım." Diye cevapladım. "Anladım."
Yanımda duran kocaman Valizime baktı ve sonra bana baktı. "Eee? İlk bu parka mı geldin yani? Nerede kalacaksın?" Kafamı salladim evet anlamında. "Yeni geldim ben bugün. Bilmiyorum nerede kalacağımı." Birden hızla ayağa kalktığında irkildim. "Kalk hemen. Bana gidiyoruz. Birlikde kalacağız." Delirdi bu herhalde.
"Saçmalama."
"Çok ciddiyim Alvi." Diyerek kolumdan tuttuğu gibi beni kaldırdı ayağa. "Ha, şaka yapmıyorsun sen."
"Aynen öyle." Valizimide alıp yürümeye başladı. "Ama nasıl olucak? O zaman benim hemen bir iş bulmam lazım kira ödeyeceğim. Tamam mı? sadece bu şartla olur."
"Tamam buluruz." Diyerek beni geçiştiriyordu. "Hey, niye bu kadar seviniyorsun?" Hiç bir şey söylemedi. "Arkadaşımla aynı evde kalacağız. Yalnız canım çok sıkılıyordu." Güldüm yine ben. "Ne zaman böyle arkadaş olduk?" "Olduk işte."
"Ama sadece arkadaş."
"Sadece arkadaş." Diye bende tekrarladım.

*** 1 saat sonra ***

Telefonumu çıkarıp oyalanmaya başladım. Yol boyunca konuştuk biraz. Emre bir Cafede çalışıyormuş. bunu öğrendim ondan, evde kendi evi değilmiş. Sonra sözümüz bittiğinde sustuk. Kaç dakika oldu bilmiyorum ama o bir şey söylemedi bende öyle ama eve geldiğimizi anladığımda, Bu uzun süren sessizliğin ardından konuşmak istedim. "Geldik mi?"
"Evet burası." Bordo renkli binayı işaret etdiğinde resmen bu renge bir daha aşık oldum. "Ay inanamıyorum en sevdiğim renk. Bayıldım."
"Bu kadar abartma bence içini bu kadar beğenecek misin bakalim. Ev küçük ve sadece bir oda, mutfak ve Banyo." Ne diyor bu? Şaka yapıyor olmalı. "Ne? Anlamadım. Bunu bana daha önce neden söylemedin? Aynı odada mı kalacağız şimdi?"
"Sokakta kalmaktan daha iyidir değil mi Alvi?" Haklı. "Korkma bayılmıyorum sana." Diyerek göz kırptığında iyice sinir oldum. "Aman bayılmanı isteyen kim?" "Bakıcaz kim olduğuna." "Sakın Emre. Bana aşık filan olma. Hiç kaldıramam. Uğraşamam öyle aşkla falan."
"Benim öyle şeyler umrumda sanki. Ben sevmem kızım hiç kimseyi."
"İyi o zaman problem yok." Dedim. "Şimdi içeri girecek misin artık?" Kafamı salladım evet anlamında. Kapıyı açtı önce girmem için bana yol açtı. İçeri girdiğimde hiç düşündüğüm gibi değilmiş sadece biraz dağınık ve çok havasız. Emre telaşla içeri girip yatağın üstündeki kiyafetlerini toplamaya başladığında "Ayakkabılarını çıkarsaydın önce." Dedim isyan eder gibi. "Kusura bakma ev çok dağınık." Dediğinde bende ayakkabılarımı çıkarıp hemen kanepenin yaninda bulunan pencereye taraf gittim ve açtım. Hava değiştirmemiş sanki aylardır. "Bir şey içer misin?" Yolda bir şeyler yediğim için aç değildim. "Hayır teşekkür ederim aç değilim sadece çok yorgunum. Biraz uyusam iyi olur." Ceketimi çıkarıp yatağa atdım kendimi.
"Tamam. Sen uyu rahatına bak." Dolaba toparladığı kiyafetleri yerleştirirken boş olan kısmı bana göstererek "Bak, buraya eşyalarını yerleştire bilirsin." Dedi. "Tamam cok sağol ya, Seninde rahatını bozdum." "Hayır hiç öyle değil. Bir daha duymak istemiyorum böyle şeyler." Kapıya taraf gidince "Nereye?" Diye sordum birden nedense. "Markete gidip yiyecek birşeyler alıcam. Ben zaten çoğu zaman evde olmuyorum."
Dedi ve gitti. Bundan sonra neler olucak beni buralarda nelerin beklediğini Hayat hikayemde neler var diye merak etsemde düşünmemeye çalışarak uykuya daldım...

Ev ArkadaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin