YARININ SONU/2

2.8K 193 49
                                    

Multimedia: Ruelle – Game of Survival

Gölgelerin içindeki kim?

Kim oynamaya hazır?

Bizler avcı mıyız, yoksa av mı?

Teslimiyet yok.

Ve kaçış yok.

Bizler avcı mıyız,

Yoksa av mı?

-

-ALEDA & NİSAN & MELİS-

"Yiğit, uyan!" diye bağırdı Aleda.

"Lanet olsun," dedi Nisan. "Onun burada ne işi vardı?"

"Vücut ısısı düşüyor, onu bir an önce götürmeliyiz, hadi!"

Aleda, Yiğit'i kollarından tutarak sırtını yerden kaldırdı.

"Onu öylece taşıyabileceğini düşünmüyorsunuz ya?"

Aleda ve Nisan, duydukları sese döndüklerinde karşılarında Özgür'ü buldular.

İkisi de nefeslerini tutup öylece kaldı.

Özgür yanlarından geçip Yiğit'e doğru yürüdüğünde Aleda ayağa kalkıp önüne geçti.

Özgür ona tepeden baktı. "Benimle mücadeleye girmeyeceğini ikimiz de biliyoruz, önümden çekilmezsen arkadaşın ölecek."

"Gerçekten sana güvenebileceğimizi düşünmüyorsun değil mi?"

"Sizi duydum, her şeyi. Yarasa'nın söylediği hiçbir şeyi anlamadığınızı duydum. Hiçbir şey bilmediğinizi biliyorum ama soğukkanlılığımızı korursak karşılıklı bilgi alışverişinde bulunup birbirimize olan biteni anlamakta yardımcı olabiliriz."

Aleda duraksadı. "Bizimle ilgili... elinde bilgi mi olduğunu söylüyorsun?"

"Kim olduğunuzu bilmesem de sizin ne olduğunuzu biliyorum. Ve bunu daha sonra konuşmak isteyeceğinizi de çünkü hemen önümden çekilmezsen arkadaşın zehirli kuvarstan ölecek."

Aleda önce omzunun arkasından yerde bilinçsiz, soğuktan dudakları morarmaya başlayan Yiğit'e sonra yine Özgür'e baktı.

"En ufak şüpheli hareketinde-"

Özgür onun lafını tamamlamasına fırsat bırakmadan hızla yanından geçip Yiğit'in üzerine eğildi, omuzlarından tutarak onu yüz üstü uzanacak şekilde döndürdü. Yaralı bacağına sarılı olan Aleda'nın bandanasını çözdü ve ceketinin cebinden ince bir el feneri çıkarıp ışığını açtıktan sonra merminin bıraktığı oyuğa baktı.

Sağ eli feneri tutarken sol elini yavaşça yanına aldı ve bıçağın bıçağa sürtme sesine benzer bir sesten sonra sol elini Yiğit'in bacağına uzattı. 

Aleda ve Nisan durdukları yerden tam olarak göremeseler de Özgür'ün baş ve işaret parmağını mermi oyuğuna soktuğunu gördüler.

"Delirdin mi sen!" diye bağırdı Aleda. 

"Mermi içeride kaldığı her an zehir yayılmaya devam edecek," dedi Özgür ve sonra parmaklarını oyuktan çekip hızla mermiyi toprağın üzerine attı. 

"Enfeksiyon kapacak!" dedi Aleda bu sefer de.

Özgür onu dinlemedi, Yiğit'i kollarından tutarak doğrulttu ve vücudunun üst kısmını omzuna atarak ayağa kalktı. 

"Gidelim," dedi kızlara ve ormana doğru yürümeye koyuldu. Aleda ve Nisan hızlı adımlarla ona yetiştiler, az ileride onlara doğru yaklaşan uzun boylu birini gördüklerinde Özgür elindeki feneri yolun karşısına uzattı.

SONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin