Multimedya: Nil
Buğra haftasonunu iple çekiyordu. Çünkü cumartesi günü Nil ile buluşacaktı.
Buğra'nın Behramla arasında olagelen kavga sonucunda araları birkaç gün açılmıştı. Bu süre zarfında Nil tekrar kavga çıkmaması için Buğra'dan uzak durmayı seçmişti. Ama cuma günü Buğra'nın da ısrarları sonucu tekrardan konuşmaya başladılar ve cumartesi buluşmak için sözleştiler.
Cumartesi sabahı erkenden kalkan Buğra saatin sabahın 7'si olduğunu görünce
oflayarak yastığına vurdu. Nil ile buluşacağı zaman hep böyle heyecanlanıyor, zaman onun için duruyordu adeta. Henüz çok erken olması dolayısı ile tekrardan yatağına uzandı. Yatağına uzandıktan sonra bir türlü uyuyamayıp sağa, sola dönmeye başladı. Onun için bir saat gibi gelen süre sonunda telefonuna baktı. Henüz 5 dakika olmuştu. Yatakta vakit geçiremeyeceğini anlayan Buğra yatağından kalkıp bilgisayarını açtı. Çocukluğuna dönmüştü sanki, anıları aklına gelince gülümsedi. Çocukken her haftasonu sabahın köründe kalkar bilgisayar oynardı. Gün içinde ise bilgisayar oynamaz böylelikle babasından azar iştimekten kurtulmuş oluyordu.
Bilgisayarda gerek oyun oynayarak gerekse de internette dolaşarak vakit geçirdi.
Hazırlanan kahvaltı masasına ilk oturan o oldu. Henüz ailenin diğer bireyleri kahvaltıya gelmemişken Buğra kahvaltısını yarılamıştı. O kadar hızlı yemek yiyordu ki babasının bile dikkatini çekti. " Evladım, biraz yavaş yesene atlı mı var ardında?".
Buğra, ağzındaki büyük lokmayı bitirdikten sonra " Nil ile buluşacağım baba o yüzden acele ediyorum." diye cevap verdi. Kutsal bey hınzırca gülümseyerek
" Kedi olalı bir fare tuttun be Buğra." dedi. Bora hemen lafa karışıp
" Onlar sadece kanka baba, Buğra'nın o fareyi tutma ihtimali yok." dedi. Bora her ne kadar Buğra'nın moralini bozmaya çalışsa da o buna aldırış etmeden kahvaltı masasından kalktı ve odasına çıktı. Bu sırada telefonu çaldı, arayan Nil'di.
" Selam Buğra naber, eğer hazırsan seni almaya geleyim mi?" dedi Buğra telefonu açar açmaz.
" Merhaba Nil, ben de seni arayacaktım. Müsaitim istediğin zaman gelebilirsin." dedi. Buğra telefonu kapattıktan sonra hızla hazırlandı. Kapıdan çıktığı sıra da Nil'de evin önüne gelmişti. Buğra arabanın kapısını açıp
" Müthiş zamanlama." dedi.
Nil bugün Buğra'ya İstanbul'un güzel yerlerini gezdirdi. Feshane'yi, Mısır Çarşısı'nı,Beşikataş'ı, Bebek sahilini uzun uzun dolandılar. Dolanmaktan yorulduklarında Nil'in her zaman gittiği küçük ama lezzetli yemekleri olan bir restoranta girdiler. Sıcacık gelen yemeklerinin ardından güzel demli bir çay içtiler. Bir yandan çaylarını yudumluyorlar bir yandan da muhabbet ediyorlardı. Güzel demli çayın eşliğinde edilen muhabbetten dolayı zamanın akıp gittiğini fark edemediler. Bir aralık Nil telefonuna baktığında saatin 16.00 olduğunu gördü.
"Buğra saat 4 olmuş, kalkalım bence eğer biraz daha durursak trafiğe yakalanırız." dedi. Buğra trafik kelimesini duyunca hiç itiraz etmeden Nil'e uydu ve mekandan çıktılar.
Şanslılardı, trafiğe yakalanmadan evlerine yaklaşmışlardı. Ancak araba bir anda sarsıldı ve stop etti. Nil'de Buğra'da ne olduğunu anlamamıştı. Arabadan indiler, arabanın etrafını ve altını kontrol ettiler. Aracın dışında herhangi bir aksaklık yoktu sorun büyük ihtimalle motordan kaynaklıydı. Nil, teknik sevisi aradı. Servis ikiliyi çok bekletmeden bir yol yardım ekibi göndermişti. Nil arabasını teslim ettikten sonra Buğra ile birlikte yürümeye başladı. Sitenin içerisinde yürürlerken basketbol oynayanları gördüler. Nil hemen " Buğra gel biz de basketbol oynayalım." dedi. Buğra biraz düşündükten sonra
![](https://img.wattpad.com/cover/103202375-288-k165727.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1,2,3 Aşk (ASKIDA)
Novela JuvenilBu hayatta kimse birbirine benzemez ikizler bile, biri yindir diğeri yang. Bazense bu iş karışır yin yang olur, yang yin olur o zaman ise bütün bir hayat değişir dengeler bozulur, artık hiç bir şey eskisi gibi olmaz.