Bölüm 10

32 10 3
                                    

*Vote vermeyi unutmayalım, lütfen.

Bora telefonunun çalması ile küfür ederek gözlerini açtı. Arayan Çağlar idi. 

"Ne var zerzavat niye sabahın köründe beni uyandırıyorsun?" Çağlar alınmış bir ses tonu ile 

" Zerzavat Çağlar, puşt Çağlar, mal Çağlar sen bana anca hakaret et reis ama ben senin iyiliğini düşünüp benim salak reisimin bir yerlerinde pireler uçuşuyor, arayayım da okula geç kalmasın sonra babası ile kavga eder yazık olur diye düşüneyim."dedi.

"Lan oğlum beni hizmetçi uyandırırdı sen niye düşünüyorsun ki bunları" diyen Bora yatağın diğer tarafına döndü. Bir anda ağzından istemsizce 

"Hassiktir" lafı çıktı. 

"Bora niye öyle dedin.". 

"Allah kahretsin Çağlar ben bizim evde değilim.". 

"Abi nasıl yoksa organ mafyaları götürmüş mü senin böbrekleri.". 

"İki dakika sululuğu bırak Çağlar ben dün gece barda baya içmiştim. Sonra bir kadınla biraz muhabbet ettiydik ama işin ucunun burada biteceğini ne bileyim karı yanımda uyuyor, gece evine gitmişim.". 

"Helal be reis skor yapmadan durmuyorsun sende ama kalk biran evvel okula yoksa geç kalırsın.". 

"Geç kalmak çok bir mesele değil Çağlar, peder sorunca neredeydin diye ne diyeceğim.". 

"aaa bro sende derdin o olsun ben derin benim yanımdaydı. Kolum kırık ailem burada değil sağolsun Bora yardımcı oldu bana çok iyi bir oğlunuz var. İşte sana kaçamak cevap beyin bedava.". 

"Helal len Çağlar şimdi kapatıyorum kadın uyanıyor okula gelince konuşuruz." Bora Çağlar cevap vermesini beklemeden telefonu kapatmıştı. Çünkü kadın uyanmak üzereydi.

Hatta uyanmıştı. Bora'ya doğru dönüp "Günaydın, kadın avcısı dün gece çok güzeldi. Dediğin kadar becerikliymişsin."dedi. Bora hiç mütevazi davranmayarak 

"Sen ne sanmıştın, ben sözümü her daim tutarım." dedi ve devam etti. "Ama şimdi okula gitmem lazım.". Yataktan kalktı. Yerdeki pantolonunu giydi. Tam tişörtünüde giyerken kadın gögüslerini göstererek 

"Bunları öksüz mü bırakacaksın?" dedi. Bora şehvetle kadının vücudunu süzdü. "İlk iki dersi kaçırsam çokta bir şey olmaz." dedi.

Buğra düşünceli bir şekilde sınıfa girdi. Sena'nın dedikleri hala kafasını kurcalıyordu. Bir tarafı artık Nil'e kızmayı bırakmasını söylüyordu. Ama o gün küçük düşmüşlüğü hatırlayınca tekrardan öfkeleniyordu. Nil'e hiç bakmadan arkadaki sıraya geçti. Nil'in gözü hep ondaydı. Buğra'yı kırdığı için kendini affedemiyor, üstüne üstelik Buğra'da ona böyle davranınca kendini kahrediyordu. Bir aralık Buğra'nın gözü Nil'e takıldı. Kız, morali çok bozulmuş, deyim yerindeyse yıkılmış bir haldeydi. Derse odaklanamıyordu. Buğra'nın içini bir anda acıma ve üzüntü kapladı. Nil' in bu halde olmasına canı çok acıdı. İçinden "Ulan zaten kız seni seviyormuş, daha ne acı çektirip duruyorsun ona git özür dile sonra da deki seviyorum seni.". Zilin çalmasıyla dikkati dağıldı. Günün geri kalanı da hüzünlü ve sıkıcı geçti. İkinci dersin sonunda, Bora okula geldi. O kapıyı açarken tenefüs zili çaldı. Buğra, Bora'nın geç kalmasına şaşırmamıştı. Herkes tenefüse çıkıp sınıfı boşalttığında Buğra dayanamayıp sordu. 

"Yine nerelerdeydin?". Bora keyifle 

"Senin asla yapamayacağın bir şeyi yapıyordum. Sen hala Nil'e küsmüşün bak çokta küsme kaparım hemen." dedi. 

1,2,3 Aşk (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin