Buğra ile Nil partinin olacağı yere gitmek üzere Nil'in evinden çıkıp yola koyulmuşlardı. İstanbul'un trafiği tahmin ettiklerinden fazla kalabalıktı ve trafik durma noktasına gelmişti. Buğra:
"Trafik amma da kalabalık bugün. "dedi. Nil gülümsedi.
"Demek İstanbul'un trafiğiyle ilk kez tanışıyorsun." dedi. Nil'in gülümsemesi Buğra için o kadar tatlı gelmişti ki ister istemez gülümsemişti.
"Öyle oldu." dedi. Ama şanslı günlerindeydiler. Trafik 15 dakika sonra açılmıştı ve parti başladıktan yarım saat sonra Yusuf'un evine gelmişlerdi. Yusuf'un evi dışarıdan son derece modern gözüküyordu. Evin dış boyasını griye boyamışlardı, bahçeye açılan kapısı camdan yapılmıştı ve evlerinin önünde yani bahçenin ortasına havuz vardı.
İçerden müzik sesleri geliyordu, dışarıda da bazı insanlar ellerinde Buğra'nın içinde alkol olduğunu düşündüğü bardaklarla sohbet ediyorlardı. Parti iyi gözüküyordu ama pek partiye katılmayan Buğra için tuhaf geliyordu. Bir çok partiye katılma fırsatı olmuştu sonuçta kardeşi Bora'ydı ama Buğra hep evinde oturup kitap okumayı, ders çalışmayı ve bilgisayardan oyun oynamayı tercih etmişti.
Nil arabadan çıktıktan sonra Buğra'nın yanına geldi.
"Hadi gidelim." dedi. Buğra partiye konsantre olmuşken Nil'in o kıyafetinin içinde nasıl güzel gözüktüğünü unutmuştu. Buğra hayatında bir çok güzel kız görmüştü ama Nil'i görünce o gördüğü bütün kızların Nil karşısında bir hiç olduğunu düşündü. Kırmızı elbiseyle Nil tam bir meleği andırıyordu. Yaptığı iltifatı düşündü, Nil hafifte olsa kızararak teşekkür etmişti.
"Gidelim o zaman." dedi. Buğra evin giriş kapısına girmişti ki Nil hemen arkasından koluna girdi. Buğra için belki o an hayat durmuştu, heyecandan ister istemez kızardığını hissetti, Nil'in koluna girmesine hiçbir şey demedi ve yavaşça yollarına devam ettiler.
Buğra o yolun bitmesini hiç istemedi keşke o yol hiç bitmese diye düşündü. Yol boyunca sessiz kalmışlardı sanki o anın zevkini çıkarıyor gibilerdi. Ama her güzel şeyin bir sonu vardı. Birazdan olacağı gibi.
Nil Buğra'nın kolundan ayrıldıktan sonra:
"Bir şey içmek ister misin?" dedi. Buğra'nın az önceki heyecanın etkisiyle dili damağı kurumuştu.
"Evet iyi olur Nil." dedi. Nil içecek almak için evin içerisine girdi. Buğra rahatlamak için derin bir nefes aldı. İyi gelmişti ama nedense ortamdaki gürültüye bir türlü alışamamıştı. Belki de parti Buğra'ya göre değildi. Ama çevresindeki insanlar bu gürültüden hoşnut gibi gözüküyordu. Bu kadar gürültüye rağmen bazıları sohbet bile ediyorlardı. Bazıları ise müziğin verdiği heyecan ve alkolün etkisiyle kendinden geçmiş, müziğe kendilerini kaptırmışlardı .
"Klasik ergenler." diye düşündü Buğra. Nil hemen yanına gelmişti. Elinde iki kırmızı plastik bardak vardı. Birini Buğra'ya verdi, Buğra teşekkür ettikten sonra bardaktan bir yudum aldı ve gerisin geri bardağın içine tükürdü. Yüzünü buruşturarak;
"Bira mı bu?" dedi. Nil şaşkın bakışlarla:
"Evet" dedi Nil. Buğra'nın yüzünü buruşturmasının nedenini anlamıştı.
"Çok fazla bira sevdiğim söylenemez" diyerek Nil'e niye yüzünü buruşturduğunu açıkladı.
"Çok özür dilerim. Ben bira içersin diye düşünmüştüm. Sana sormam gerekirdi. Neyse ben hemen sana içeriden bir şey bakayım." dedi. Arkasını dönmüştü ki Buğra Nil'in kolundan tuttu.
![](https://img.wattpad.com/cover/103202375-288-k165727.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1,2,3 Aşk (ASKIDA)
Fiksi RemajaBu hayatta kimse birbirine benzemez ikizler bile, biri yindir diğeri yang. Bazense bu iş karışır yin yang olur, yang yin olur o zaman ise bütün bir hayat değişir dengeler bozulur, artık hiç bir şey eskisi gibi olmaz.