S Sınıfı

64 14 42
                                    

Kalksana oğlum kapı çalıyor.

Kapı mı? Oğlum mu?

"Tamam tamam geliyorum kırmayın kapıyı."

Kapıyı açmaya gittim ama az daha uyusaydım be, o kadar şey yaşadım ben de insanım demi az rahat verin yani.

"Clay seni element testi için çağırıyorlar."

"Tamam siz gidin ben bi elimi yüzümü yıkayıp gelirim."

"Tamam test odası üçüncü katta sağdan ikinci kapı, zaten siyah beyaz bi kapı rahatça bulursun."

Tuvalete gidip yüzümü yıkadım. Gerçekten burada olanlara alışmam uzun sürecekti. Ama ne yapalım kader, katlanacağız.

Yalnız ben çok acıktım buranın yemekhanesi kantini filan yok mu ya? Evet odamda mutfak olmasına rağmen üşendim.

Amelia'ya seslenmek için duvara tıkladım ama ses gelmedi.

Hani ben 3 kere tıklayınca gelecektin, sattın beni Amelia sattın. Ben bunları derken içeriye Amelia girdi, insan bi kapı tıklar, neyse giren Amelia'ydı ya o bana yetti zaten boş ver kapıyı.

"Günaydın Clay nasılsın, iyi uyuyabildin mi?"

"Evet uyudum fakat ben çok açım buranın yemekhanesi filan yok mu ya?"

"Var tabii, şimdi mi gitmek istersin testten sonra mı?"

"Of bir de test var, boş ver testi yemek yiyelim!"

"Ben genel olarak odamda mutfakta yemek yapsam da, bazen yemekhane de kullanışlı olabiliyor."

"Benim de aklıma mutfak geldi fakat çok üşendim, böylesi daha iyi."

Güldü, o her zamanki gülüşü bitiyorum ya.

Clay kendine gelir misin?
Gelmiyorum canım, gelmiyorum kız çok güzel gülüyor ne yapabilirim?

Tamam ama bu gidişle iki günde kıza âşık olacaksın benden söylemesi.

Bak iç ses kendine gel, deli etme beni.

"Ee ne taraftan gidiyoruz?"

"Yemekhane giriş katında zaten buranın alt katı, ben olmazsam acıkırsan filan kaybolma diye söyleyeyim ben."

"Kaybolmam merak etme."

Yemekhaneye geldiğimizde biraz şaşırdım. Hayal ettiğimden büyüktü ve çok güzel kokuyordu. Daha fazla geç olmadan ben hemen yemeğimi kaptım ve Amelia ile bir tane masaya oturduk. Bana biraz garip bakıyorlardı sebebini anlayamasam da Amelia anlamıştı.

"Sen yeni geldiğin için sana bakıyorlar, birkaç gün geçsin alışırlar sana merak etme. Bir de senin hâlâ elementin bilinmiyor ve burada herkes kendi element grubu ile takılır hatta A grubu B grubu ile bile takılmaz."

"Neden öyle yapıyorlar?"

"Başından beri herkes kendi elementini geliştirmek için gruplara ayrılıyor, zaten mantık olarak da daha hızlı gelişiyorlar bu gruplar sayesinde."

"E yani şimdi benim elementim senden farklı olursa birlikte takılamayacak mıyız?"

Salak o öyle mi sorulur.

Ne biliyim ağzımdan çıktı bir anda, heyecanlanıyorum onunla konuşurken.

Salaksın işte.

Lan bak şu an karşımda olsan ağzın ile burnun yer değiştirmişti. Çok konuşma o yüzden.

ZA.

"Aslında takılabiliriz ama senin elementin farklı olursa ve sen benimle vakit geçirirsen kendi elementini geliştiremeyebilirsin."

Sikerim elementi bana seni gerek seni. Demek istesem de sadece istemekle kalıyor.

"Aman element gelişmese ne olacak, onu bir şekilde hallederim hem sen bana şu ana kadar çok yardımcı oldun bundan sonra da olursun herhalde."

Lan sen cidden kızlarla konuşmayı bilmiyorsun bir de çok güzel kız filan diyorsun bu gidişle olmaz o iş.

"Olurum olurum sen şimdi çok geç olmadan yemeğini bitir de teste gidelim."

Yemeği hızlıca yedim. Yine düşündüğümün aksine yemekler güzeldi, galiba buraya alışabilirim. İkimizde yemeğimizi bitirdikten sonra yukarı çıktık. Aynen adamın dediği gibi üçüncü katta siyah beyaz bir kapıydı.

"Benim şimdi gitmem gerekiyor ders başlayacak, kolay gelsin element testinde."

"Tamam sağ ol, iyi dersler sana." Yine o gülüşünü yapıp uzaklaştı.

Oğlum bak bu kız çok gülüyor, bence hayra alamet değil haberin olsun.

Sana ne ya güler gülmez o seni ilgilendirmez. (Kafiyemsi gibi oldu hoşlaştım.)

Kapıyı çaldım, içeriden gelen ses "Gir." Dedi. İçeriye girdiğimde oda bana biraz boş geldi. Sadece ortada büyük bir masa ve masanın üzerinde de garip kola benzeyen bir şey vardı. Odanın sol tarafında sorgu odalarında olan büyük siyah bir cam vardı galiba beni oradan izleyecekler.

"Otur Clay, şimdi senden istediğim kollarını göstermen."

Üzerimdeki kazağın kollarını yukarıya çektim ve adama gösterdim. Bi dakika adamın adı neydi?

"İsminiz ne bu arada?"

"George."

George güzel isim. George kollarıma baktıktan sonra surat ifadesi değişti. Galiba garip olan doğum lekeme bakıyordu.

"Evet, şimdi kollarını masadaki oyuğa koy."

Galiba oyuktan kastı masadaki garip kola benzeyen şey. Neyse fazla sorgulamadan kollarımı masadaki oyuğa yerleştirdim.

~Yazar'ın gözünden~

George o doğum lekesini gördüğünde çok şaşırmıştı, gerçek olduğuna inanmak istemiyordu ama her şey bundan sonra başlayacaktı.

Clay kollarını oyuğa yerleştirdiğinde masa titremeye ve doğum lekesi alev almaya başladı.

Clay sadece testten dolayı sıcak hissettiğini sanmıştı, zaten kolları düz durduğu için doğum lekesini göremezdi.

George da kollarını kendi tarafındaki oyuğa yerleştirdiğinde Clay bayıldı ve George'un da gözlerinden beyaz bir ışık çıktı.

Evet bu gerçekti, 5000 yıl sonra bir S sınıfı dünyaya gelmişti. Elementi, en azından 0 sınıfı yanında olmadan önceki elementi Ateş ve Havaydı. Birleşimi en tehlikeli olan elementler onda birleşmişti ve S sınıfıydı. Kahretsin daha tehlikeli olamazdı herhalde. Ama bu durumu ona söyleyemezlerdi en azından şimdilik. Ona sadece Ateş ve Hava olduğunu söyleseler yeterliydi. Ama S sınıfı olduğunu öğrenmesi için çok erkendi.

Asıl soru 0 sınıfı neredeydi? Ve Clay kendi gücünü kullanmayı öğrenmeden ortaya çıkmamalıydı.

S FactorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin