Hemen kafamı kaldırdım. Onun yüzüne o kadar uzun baktım ki... Yeşil gözleri, saçları... Ona baktıkça bakasım geliyordu. Onu ilk defa bu kadar yakından incelemiştim. Yüzüne bakmayı kesip pardon dedim. Peki o aptal ne yaptı? Önemli değil bile demeden çekip gitti. Gerizekalı ne olacak! Beni tanımamıştı... Gerçi neden üzülüyorsam... Zaten tanımayacağını biliyordum.
O çekip gidince mal gibi gözükmemek için bende gittim.
Yeşim'le beraber okulu gezdik. En son kantine inip oturduk. Biz oturduktan yaklaşık 10 dakika sonra Berkin de kantine geldi.
Biz de hazır Yeşim'le birbirimizi tanımaya çalışıyorken bu Berkin meselesini kökünden anlattım.
Birden aklıma bir düşünce takıldı. Acaba yanına gidip "Aaa sen de mi bu okuldasın?" Dese miydim? Desem ne olurdu ki? Ne kaybederdim yani? Yeşim'e danıştım o da aynı şeyi söyledi. Bende hazır o an o cesareti bulmuşken kalktım yerimden. Gittim bir güzel bunun yanına. İlk önce normal yürüyor gibi yaptım. Sonra da onu rastgele görmüş gibi baktım.
"Aaa Berkin sen de mi bu okuldasın?" Dedim. Sesim garip çıkmıştı. Ama heyecanlı değildim. Sadece vereceği cevaptan korkuyordum... Ve korktuğum da oldu.
"Evet bu okuldayım ama çıkaramadım seni adın neydi?" İşte tam da bu cevabı verdi man kafa. Ben tam cevap verecekken arkadan esmer bir kız geldi ve berkinin boynuna sarıldı, ardından da yanına oturdu. Ben de o an ki şokla ve sinirle cevap vermeden çekip gittim. Yeşim'e bile haber vermeden koşarak bahçeye çıktım. Ağlıyordum ama nedenini bilmiyordum... Hayal kırıklığımı? Aşk mı? Yoksa sadece aniden olan birşey mi... Sinirle ağlayarak önüme bile bakmadan yürüyordum. Birden başım yumuşak biryere çarptı. Kafamı kaldırdım. Çarpa çarpa gidip Kerem'e çarpmıştım!
"Ya sen bela mısın? Nereye gitsem karşıma çıkıyorsun! Takip falan mı ediyorsun beni?" Dedi. Sesi alaycıydı. Ve ben onu şuan hiç çekemeyecektim. Cevap vermeden yoluma devam edecektim ki ağladığımı farketti ve kolumdan tuttu.
"Ne oldu sana? Yine kimi sinir ettin de sana bulaştı?" Dedi. Hala ne diyordu ya!
"Çekil önümden! Uğraşamam seninle rahat bırak beni!" Sesimi baya yükseltmiştim.
"Bak sana gıcık kapıyor olabilirim ama ağlamandan mutluluk duyacak kadar embesil değilim... Anladın mı beni?"
"Kusura bakma... Sana patladım birden."
"Ne oldu?"
"Daha sonra konuşalım lütfen..." Dedim ve kaçar adımlarla oradan uzaklaştım. Bir ara arkama döndüm. Hala bana bakıyordu. Aslında düşündüm de o kadar da kötü bir çocuk değilmiş...
Arabaya binip eve gittim. Hemen Elçin'i aradım ve müsaitse bize gelmesini istedim. Herzaman ki gibi beni kırmadı ve tamam dedi. Evlerimiz yakındı. Bu yüzden çabuk geldi. Evde kimse yoktu. Annem ofiste, babamla ablamda büyük ihtimal davaya girmişlerdi... Kapı çaldı. Hemen aşağı indim ve kapıyı açtım. Elçin'i görür görmez boynuna atladım. Ona sarılmayı çok seviyordum. Hani derler ya beraber güldüğünle dost, ağladığınla kardeş olursun diye. İşte biz tam da buyduk. Hem dost, hem kardeş.
Bugün olanları anlattım. Şaşırmadı. Çünkü o da bu tepkiyi bekliyordu... Aslında bende bekliyordum ama ne bileyim işte... Kafamızı dağıtmak için lunaparka gittik. Hep böyle yapardık. 2 saat oyalanıp eve döndük. O gece bizde kaldı. Çok severdik birlikte kalmayı ve sık sık da yapardık. Elçin'in okulu 1 hafta sonra açılıyordu. O da benimle okula geldi. Çok eğlendik o gün. Eskisi gibi yani... Çok yorulduk ve bahçe de boş bir yere oturduk. Bu sırada Kerem'in beni izlediğini görebiliyordum. Bu sırada gözüm duvardaki afişe takıldı. Bakmaya gittim. Üzerinde hafta sonu öğrencilerin tanışıp kaynaşması için bir parti yapılacağı yazıyordu. Dışarıdan kişi gelmesi de serbestti. Elçin hemen gitmemiz için koluma yapıştı. Gitmek istemiyordum.. Çünkü gidersem büyük ihtimal o kızla Berkin'i de görecektim. Tam o sırada Yeşim yanımıza geldi. Elçin'le tanıştılar.
"Ee ne yapıyoruz? Gidiyoruz değil mi?"
"Ben gelmeyeceğim... Elçin gelir ama."
"Ya saçmalama! Sırf Berkin denen aptal yüzünden değil mi?"
Cevap veremedim.. Cevabım "Evet" di ama söylemek istemiyordum. Hayır desem de inanmayacaklar dı ki zaten...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR TUTAM HAYAL
ChickLitAşk nedir? Nasıl birşeydir? Bunu biliyor muydum bunu bile bilmiyorum... Yaşadım mı yoksa yaşadığımı farketmeden gelip gitti mi?