Pazartesi Günü;
Hermione kahvaltısını yaparken nefes almakta zorlanıyordu. Harry şaşkınlıkla "Hermione yavaş olsana biraz."
Dedi. Hermione Harry'e sinirli bir bakış attı "İlk ders iksir geç kalmak mı istiyorsun?" Harry sakince "Hermione
daha Snape bile kahvaltısını bitirmedi." Dedi. Hermione kafasını kaldırıp büyük masaya baktı ve O'nu izleyen
kuzguni gözlerle karşılaştı. Hermione Snape'in gözlerinde ki kızgınlığa bir anlam veremezken kibarca O'na
tebessüm etti ama Snape çoktan başka yere dönmüştü iç çekerek kahvaltısına devam etti.
Kahvaltı sonunda Hermione koşturarak zindanlara inerken Harry ve Ron ondaki bu değişime anlam veremeyip
elleri mahkûm Hermione'yi takip ettiler. Loş bir ışıkla aydınlatılan iksir sınıfına girdiklerinde sınıfta birkaç
Slytherin'li dışında kimse yoktu. Hermione sınıfın boş olmasından memnun bir şekilde en öndeki sıraya oturup
iksir kitabını okumaya başladı. Harry dayanamayarak Hermione'ye sordu "Herm neden zil çalmadan iksir
sınıfına geldiğimizi ve en ön sıraya oturduğumuzu açıklamak istersin umarım." Hermione iç çekti"Sadece kitap
okumak istiyorum ve kütüphaneye gitseydim geç kalırdım ." Harry tatmin olmuşa benzemiyordu fakat konuyu
uzatmadan kafasını salladı.
Birkaç dakika sonra zil çaldı ve iksir sınıfı dolmaya başladı. Aradan çok geçmeden Snape sinirli bir şekilde
sınıfa daldı. Snape yeni yapacakları iksir hakkında bilgi verirken gözü Dean lle fısıldaşan Seamus'a ilişti "Bay
Finnigan sanırım bu konuları bildiğinizi düşünüyorsunuz. O zaman söyler misiniz Amortentia iksirinde tutkuya
neden olan öz nedir?" Seamus umutsuzlukla yere bakarken Hermione'nin eli yukarı fırlamıştı. İçinden zamanı
geldi diye düşündü 6 senedir olmayan olacak Snape O'na söz hakkı verecekti. Fakat olaylar Hermione'nin umut
ettiği gibi yürümedi. Snape Hermione'nin oturduğu sıraya bakmaya tenezzül bile etmedi "Fısıldanmalarınızın
bedeli olarak Gryffindor'dan 10 puan Bay Fİnnigan umarım sizin için caydırıcı olmuştur." Hermione şaşkınlık
ve hayal kırıklığıyla elini indirdi Snape'in pekiyi bir adam olduğunu söyleyemezdi ama sözünde durmayan biri
olması onu hem şaşırtmış hem üzmüştü.
Dersin sonlandığını bildiren zil çaldığında Hermione hışımla sınıftan çıktı Snape ders boyunca Hermione'nin
yüzüne dahi bakmamıştı iksirini vermeye gittiğinde bile tek bir laf etmemişti. Hermione arkasından gelen ses ile
yavaşladı "Hermione yavaşlasana, kafana takma her zaman ki Snape işte Gryffindor'a puan falan vereceğini mi
düşünüyordun?" Hermione omuzlarını silkti "Her sorusuna parmak kaldırdım Harry, beni görmezden gelmesi
sinirime dokunuyor." Ron hafifçe omzuna dokundu "Ders Biçim Değiştirme hıncını alırsın." Hermione başını
sallayarak tamam diye mırıldandı.
Cuma Günü
Hermione ortak salonda O'nu karşılayan Harry ve Ron ike Büyük Salon'a doğru yola koyuldu. Büyük Salon'a
geldiklerinde yarı yarıya dolu olan Gryffindor masasına oturdular. Hermione kahvaltısına başlamadan önce
büyük masaya göz attı. Severus Snape sakince kahvaltısını yapıyordu kendisini izleyen bir çift gözü fark etti ama
O'na bakmadı, bakamazdı. Sessizce kahvaltısına devam etti. Hermione sinirle önünde ki çöreğe çatalını sapladı.
"Bir hafta" diye mırıldandı "Bir haftadır yüzüme bile bakmadı." Ginny Hermione'nin sinirini fark etmişti
"Hermione bir şey mi oldu?" Hermione sahte bir gülümseme ile "Hayır Ginny sadece bugün iksir dersi olduğunu
hatırladım." Ron sırıtarak "Boşver Herm bugün Cuma yani önümüzde ki iki gün o yarasanın yüzünü görmeye
mecbur değiliz." Dedi. Harry de Ron'a katıldığını göstermek için balkabağı suyunu indirip başını salladı.
Kahvaltıları bitince sohbet ederek, ağır adımlarla zindanlara inmeye başladılar. Hermione iksir sınıfına değil
girmek önünden dahi geçmek istemiyordu. Kasvetli zindana girdiklerinde hemen hemen herkes gelmişti.
Snape'in henüz gelmediğine şükrederek bir sıraya geçtiler. Onlar oturur oturmaz Snape hızlı bir şekilde sınıfa
girdi "Kitabınızın 173. Sayfasındaki iksiri yapmaya başlayın." Hermione kazanını çıkardı ve malzemeleri
okumaya başladı. Harry yanında ki Ron'a Quidditch'in püf noktalarını anlatırken hemen yanındaki Snape'in sesi
ile irkildi "Sanırım dersimiz sohbetinizden daha önemsiz Bay Potter, yada engin bir iksir bilginiz var ve bu dersi
gereksiz buluyorsunuz." Harry dişlerini sinirle sıkarken Slytherinlerin kıkırdamaları onu deli ediyordu. Snape
keyifle devam etti "O zaman bizde engin bilgilerinizden yararlanalım. Söyler misiniz Bay Potter Yaşayan Ölüm
iksirinin tamamlanmış hali ne renktir?" Harry hafifçe yutkunurken Hermione son bir umutla elini havaya
kaldırmıştı fakat Snape Onun yüzüne bile bakmadan Gryffindor'dan puan düşürdü. Hermione'nin içinde ki sinir
kat kat büyürken kararını vermişti bu böyle devam edemezdi.
İksir dersinin sonunda Hermione, Ron ve Harry'e gitmelerini söyledi, Harry ve Ron şaşkınlıkla karşılasalar da
Hermione'yi ikiletmediler. Sınıf tamamen boşaldığında kadifemsi ses sordu "Evet Bayan Granger burada
durmanızın sebebi nedir? " Hermione bir an tereddüt etse de Gryffindor cesaretinden faydalanarak konuştu
"Burada durmamın sebebi Profesör, sizin sözünüzde durmayışınız. Tanrı aşkına ben o iksiri hazırlamak için bir
haftamı verdim, BİR HAFTA! Tamam, sizin mükemmel bir insan olmadığınızı biliyordum ama sözünde
durmayan biri olmanız beni hayal kırıklığına uğrattı. Yani anlamıyorum benimle iddiaya girdiğinizde o iksiri
yapacağımı bildiğinizden adım gibi eminim. Peki, neden o iddiaya girdiniz. Amacınız canımı yakmaktıysa emin
olun o zaman iddiayı siz kazandınız." Severus Snape masasından kalkıp genç kızın yanına geldi
"Anlayamayacağın şeyler var Granger." Hermione umutsuzca "Anlatmayı denediniz mi hiç?" diye sordu.
Sorusuna alacağı cevabı beklerken dudaklarına çarpan dudaklarla ayağı yerden kesildi. Severus Snape ne
yaptığını anlayınca geri çekilmeye çalıştı ama O'nu çeken ellerle durakladı. Hermione kendisinden uzaklaşmaya
yeltenen Snape'in boynunu yakaladı ve O'nu kendine daha çok çekmeye başladı belinde Snape'in elini
hissedince dudaklarındaki tutku daha da arttı. Snape kızın isteğine şaşırırken Hermione'nin tutkulu öpücüklerine
kat kat fazlasıyla cevap veriyordu. Nefeslerinin tükendiğini anladıklarında ayrıldılar. Snape kendine gelerek
"Ben çok üz-" Hermione parmaklarını onun dudaklarına bastırdı ve nefes nefese "Susmazsan seni öpmek
zorunda kalacağım, sanırım nefessizlikten ölmemi istemezsin." Snape şaşkınlıkla ona bakarken Hermione
gülümseyerek toparlandı "Geçen hafta hiç parfüm sıkmamıştım." Snape soru şeklinde söylenen bu cümle
karşısında sadece gözlerini devirdi. Hermione kıkırdadı "Benim kokumu aldın Amortentia'da, değil mi?" Snape
içinden onun zekâsına lanet okuyarak başını salladı. Hermione parmaklarıyla onun yüzüne düşen simsiyah
saçlarını kenara ittirdi ve uzanarak kulağına fısıldadı "Bende sana aşığım Severus Snape" ardından adamın
dudaklarından bir öpücük çalarak zindandan çıktı arkasında ise şaşkın ve âşık bir adam bırakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Wrong Love
FanfictionHenüz savaş sihir dünyasının kapısını çalmamışken, Hermione Granger ve Severus Snape kendilerini farklı bir savaşın içinde bulurlar. Snamione