1-bölüm

85 3 0
                                    

                                                                1-BÖLÜM

yorulmuştum, nefes alış verişlerim hızlanmaya başlamış kalbim küt küt dahada atmaya başlamıştı...aldırmadan koşmaya devam ediyordum durmuyordum,durmak istemiyordum sanki daha hızlı koşarsam yetişecekmişim gibiydi...ben koştukça daha da hızlanıyordu,koşmaya devam ederken bir anda yere düşmüştüm ayağımın acısına aldırmadan tekrar ayağa kalkıp koşmaya devam ettim..

yemyeşil ormanın içinde ağaçların arasından öylece koşuyordum... pes etmek,durmak istemiyordum,annem karşımdaydı onu çok özlemiştim ona ihtiyacım vardı... tekrar düştüm bu sefer düştüğümde kalkıcak gücüm olmadığını anlamıştım yavaş yavaş kendimi toparlayarak dizlerime çöktüm gözümden yaşlar geliyordu,kafamı kaldırdığım da yoktu,gitmişti hıçkırıklarım beni daha da güçsüzleştiriyordu.

------

bir anda yatağımdan fırlarcasına kalktım,ellerimle yorganı sanki birisini boğarcasına sıkıyor bir yandan da ağlamaya devam ediyordum,hani zamanla unutulurdu acılar?, ben unutamıyordum sanki tam tersine daha da güçsüzleşiyordum.. bu rüyayı sık sık görmeye başlamıştım, gerçekten anneme çok ihtiyacım vardı,bugün okulu ekip annemin mezarına gitmeliydim.. ona anlatacağım çok şey vardı..

yatağım dan kalkıp dolaba doğru ilerledim, dolabımın aynasında kendimi görünce öylece bakakaldım, yüzümdeki o ölü ifade beni daha da hüzne boğmuştu,bir yandan da alışıktım bu yüzüme,her sabah kalktığım da karşılaştığım yüz dü bu çünkü.. ellerimle saçlarımı düzeltmeye başladım,bir yandan da durduramadığım gözyaşlarımı elimin tersiyle siliyordum.. aklıma annemin saçlarımı balık sırtı örüşü gelmişti...bir anda kendime gelip dolabımın kapağını açıp temiz ve ütülü üniformalarımı çıkartıp yatağın üstüne koydum,çok geçmeden banyoya doğru ilerledim bugün okula gitmeyecektim acelem yoktu,ama babama mezara gideceğimi söylemicektim anlamaması için de okula diye hazırlanmam gerekliydi...

banyoya gidip dişlerimi fırçaladım,saçlarımada bir kaç yerine düzleştirici sürüp banyodan çıktım hemen odama geçip üniformalarımı giydim çantamı alıp odamdan çıkmıştım aşağıya indiğimde babam kahvaltıyı hazırlamış masada beni bekliyordu..

hemen o yüzümdeki ölü ifadeyi silip yerine sabah sanki neşeyle kalkmış edasıyla babamın yanına gidip yanaklarına öpücük kondurdum, ''günaydın babiş'' diyerek masaya oturdum

''sanada günaydın kızım'' dedi.. gözleri üzerimdeydi hissetmiştim,sanki ağladığımı anlamış gibiydi.. önümdeki tabağa bir kaç zeytin,peynir,kaşar alarak ekmekle birlikte yemeye başladım, belli etmemeye çalışıyordum,ağlamaktan şişmiş gözlerimi görmesin diye yüzümü saklamaya çalışıyordum..

''aleyna yinemi ağladın sen'' diyen babama çevirdim yüzümü,anlamıştı işte saklayamazdım... hergün hep aynı yüz ifadesini görmekten alışmalıydı babam da alışamamıştı ama, ''hayır baba çok uyudum ya,çok erken yattım ondan gözlerim şişmiştir'' dedim hafif gülümseyerek..

konuyu açmak istememişti o da üzülüyordu ben de derin bir iç çekerek ''meyve suyu koyim mi '' dedim.

''hadi koy bakalım'' diyerek tabağın yanındaki bardağını bana doğru uzattı..

meyve suyunu alıp bardağa doldurdum tekrar bardağı babama uzattım..

telefonumun  çalmasıyla sessizlik birden yok olmuştu,

hemen elimdeki çatalı bırakıp çantamdan telefonumu aldım arayan en yakın arkadaşım elisaydı büyük ihtimalle evinden çıkmış beni mahallenin köşesin de  okula birlikte gitmemiz için bekliyor du..

telefonu açtığım gibi kulağımdan uzaklaştırmam bir oldu çünkü avazı cıktığı kadar bağırıyordu

''nerdesin gerizekalı kaç saat oldu ben burda kök saldım çiçek açtım orman oldum burda nerdesin kızım..''

''allah aşkına sabah bu enerjiyi nerden buluyorsun'' dedim gözlerimi devirerek..

''hadi bekliyorum çabuk geç kalıcaz'' diyerek telefonu kapattı yüzüme,en sevmediğim şey yüzüme telefonun kapatılmasıydı bunu bile bile yapıyordu bazen sinir etmek hoşuna gidiyordu ama insanın en yakın arkadaşı olunca,yediğin içtiğin ayrı olmayınca bu detay pekte büyük değildi tabi.

bugün okula gitmeyecektim babamın karşısında elisaya söyleyememiştim... masadan kalkıp apar topar çantamı ve montumu alıp çıktım

----

soğuk havanın yüzüme çarpmasıyla kollarımı birbirine dolayıp kendime daha da çektim elisanın yanına vardığımda bir şey demesine müsade etmeden ben konuşmaya başladım biliyordum bir konuştumu susmıcaktı ''elisa ben bugün gelmicem okula'' dedim.

''neden gelmiceksin!!'' dedi,

''ya dur hemen tepki gösterme,bugün biryere gidicem'' dedim.

''bende geliyim seninle'' dedi,sanırım yüz ifademden anlamıştı mezarlığa gideceğimi

''gerek yok tek gitmek istiyorum haberleşiriz yine'' dedim...

''peki o zaman ben gidiyorum birşey olursa haber ver dikkat et'' diyerek otobüs durağına doğru gitti...

bende bir taksi çevirerek gideceğim yeri söyleyip camdan dışarıya bakmaya başladım,içimde hüzün sevinç bir aradaydı...

mezarlığa geldiğim de annemin mezarına doğru ilerledim,annemin mezarının yanında durdum,bir kaç dakika mermerin üstündeki yazıya baktım,gözlerimden yaş geliyordu durduramıyordum kendimi yine o alışkın olduğum güçsüz halimle yağmurun oluşturduğu çamura aldırmadan oturmuştum yere ellerimle toprağı okşamaya başladım..

''anne ben geldim... biliyorum kızıyorsun bana okulu asıp geldiğim için,dayanamadım seni çok özledim... rüyamda gördüm seni yine-'' ellerimle yüzümü kapattım hıçkırıklara boğulmuştum...

omzum da bir el hissettim, birden ayağa kalkıp arkama döndüm...

UMUDUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin