karşımda babamı görünce ne yapacağımı bilememiştim,anlamıştı işte buraya geldiğimi...
beni takip etmişti, bunu sık sık tekrarladığım dan mı bilmiyorum ama sanki alışmış gibi bir ifade vardı yüzünde,yüzümü eğdim çamurlu olan ayakkabılarıma baktım bir süre
''aleyna gidelimmi'' dedi omzuma dokunup
''gidelim baba'' dedim titrek sesimle
babam önden ben arkasından arabaya doğru ilerliyorduk,arada bir arkasına bakıyor geliyormuyum diye kontrol ediyor gibiydi
arabaya bindiğimiz de babam arabayı çalıştırmadan önce yüzünü bana döndü birşey söyleyecek ama söyleyemiyor gibiydi
''ne oldu baba ?'' dedim..
''aleyna, akşam yemeğine misafirimiz gelicek, seni ben okuldan alacağım önemli bir misafirimiz...'' dedi.
''tamam baba da kim gelicekki'' dedim,uzun zamandır bize misafirimiz gelmiyordu tahmin yürütmeye başlamıştım büyük ihtimalle ya babamın patronu gelecekti ya da babamın çalıştığı şirkette beraber iş yaptıkları önemli birisi olabilirdi..
''akşama görürsün süpriz'' diyerek gülümsemişti,
''hmm... peki o zaman'' dedim ben de gülümseyerek o sırada kemerimi bağlıyordum..
------------
yağmurun arabanın camına damlamasıyla verdiği ses huzur veriyordu bana,uzun bir yolculuk yapabilirdim böyle hiç sıkılmadan,bana hayaller kurduruyordu... camdan dışarı baktım insanlar yağmurdan neden kaçardıki her bir damlası mutluluktu bence,bazıları dükkanların çatısında bekliyordu yağmurun dinmesini bazılarıda şemsiyesiyle dolaşıyordu
okula vardığımda babam bana dönüp '' okul çıkışı biryere kaybolma alacağım seni'' dedi.
''baba nereye gidebilirim zaten tamam beklerim kapıda''dedim. kemerimi çözerken.
arabadan inip okul kapısına doğru ilerledim, züleyha hocayla karşılaşmayı istemiyordum şu okulda tek sevmediğim hoca oydu,kılık kıyafete çok önem verirdi,beni görürse okula bile almazdı,bugün okulu asacağım için de kıyafetime önem vermemiştim tabi bir an önce sınıfa girmeliydim...
bir yandan etrafıma bakıyor bir yandan da sınıfa doğru ilerliyordum.. müdür kapısına çevirmiştim kafa mı ki sert bir gövdeye çarptım ve tabi ki yere kapaklanmıştım..
çantamdaki herşey yere dağılmıştı onlar gibi bende dağılmıştım sanki, kafamı yukarı kaldırdım
yüz hatları oldukça belirgin masmavi gözleri ve koyu kumral saçları olan tanımadığım ve daha önceden okulda hiç görmediğim bir çocuktu evet emindim görmemiştim...
''dikkat etsene gerizekalı'' dedim sinirlenmiştim insan bir yardım ederdi toparlanmama,bu erkeklerlerin hepsi odun olmamalıydı ya...
''sen çıktın birden karşıma,önümden çekil!'' diyerek yanımdan öylece koridorda koşarak gitmişti..
ismini bilmediğim çocuğun arkasından ''gerizekalı,salak'' diye bağırsamda beni duymamıştı çünkü çoktan yok olmuştu..
yavaş yavaş çantamı toparlayıp ayağa kalktım,elimle saçımı düzelterek sınıfa doğru ilerlemeye başlamıştım..
sınıfın kapısına geldiğimde hocanın içerde ders anlattığını duyuyordum hafif utanmış yüz ifadesiyle sınıfın kapısını tıklattım.. içeriden hocanın ''gir'' sesiyle kapıyı açtım
''hocam özür dilerim geç kaldım da biraz'' dedim..
''aleyna bu senin kaçıncı geç kalışın! geç çabuk sırana!'' dedi selma hoca.
elisanın yanına oturdum,defter ve kalemimi çıkartıp elisaya döndüm
''bu hoca niye bu kadar sinirli ya?'' dedim,selma hoca kolay kolay sinirlenmezdi biliyordum..
''poyraz yüzünden çocuk hemen ilk gününden hocayı sinir etti de ondan'' dedi.
''poyraz kim ya?'' dedim yüzümü buruşturarak..
''yeni gelen çocuk,ama beyaz atlı prens gibi çok yakışıklı yaa'' dedi kalemiyle oynayarak..
biraz önceki çarptığım çocukmuydu acaba diye düşünürken elisanın birşey söylediğini duymamıştım bile
''aleyna sana soruyorum sarışınlılığın tuttu yine saf saf bakmaya başladın'' dedi bir yandan kolumu çekiştirerek..
''ya kızım hoca zaten sinirli bak asabımı bozma!'' dedim hafif carlayarak
''yok yok seni deli hastanesine kapatmaları lazım,kafayı yemişin sen,akşama sana gelcem ben şu yeni çocuğu bi stalklayalım dedim sana'' dedi
''olmaz akşama gelme başka zaman stalklarız--- ya ne stalklaması ya allahım elisa'' dedim. yukarı bakıp oflayarak
''ya insan bi gelmeyi daha bi güzel cümlelerle söyler sen hemen gelme...gelmiyorum lan bundan sonrada gelmiyorum b*k bulursun elisayı sen'' dedi sinirli ifadesiyle bu ifadesini çok seviyordum canım arkadaşım ya.
''ya ondan değil akşama önemli misafirimiz varmış'' dedim.
--------
zil çaldığında sıradan kalktım elisanın kolundan çekiştirip kantine benimle gelmesi için kaldırmaya çalışıyordum ki o sırada kolumdan birisi tutup kendisine döndürdü ...
