DADAŞLAR TİMİ🇹🇷 (YALNIZ ADAM)

9. BÖLÜM (Armageddon)

Tarih: 10.10.2016 Saat: 10:10 Yer: Londra

Nihayet Erzurum'a varmıştık. Havalimanında bizi bekleyen araca bindik. Kimse konuşmuyordu ne kadar büyük bir işe kalkıştığımızı yeni yeni anlamaya başladım. Yarım saat sonra Siyah Sancak Teşkilatına giriş yaptık. Komutanımız odasında bizi bekliyordu. Sırayla tekmilimizi vererek konuyu arz ettik ve bundan sonra neler yapmamız gerektiğini konuştuk. Planımız da Zeynep'in infaz videosu vardı lakin komutanımız vazgeçti. Rehineyi elimizde tutuyoruz süsü vererek bu işten en kârlı nasıl çıkabiliriz onları konuştuk. Saat epey geç olmuştu izin isteyerek dinlenmek için odalarımıza gittik. Hemen duşumu aldım ve direk yatağa girdim tam uykuya dalarken kapının altından bir zarf atıldığını farkettim hemen kapıyı açtım ve etrafa bakındım ama kimseler yoktu. Zarfın arka yüzünde Yüzbaşı Mustafa BOZKURT yazıyordu. Temkinli bir şekilde zarfı açtım. Yazılanları okudum ve sinirle tam yırtacakken vazgeçtim. Pantolonumun cebine koydum ve direk yatağa girdim. Uyandığım da güneş çoktan doğmuştu. Pencereden dışarı baktığım da eğitim yapan askerleri gördüm. Üstümü değiştirdikten sonra timden kimseyle konuşmadan tek başıma çarşıya gittim. Kahvaltı yapmak için bir kafeye girmiştim. O sırada birden yanıma Zeynep geldi. Havadan sudan konuştuktan sonra dün gece kapının altından bana gönderilen zarfı uzattım merakla aldı ve okudu
Zeynep: Kahretsin !
Bu Nasıl Olur Deşifre Olmuşsunuz.
Bozkurt: Büyük bir ihtimalle havalimanında ki kameralardan görmüşler.
Zeynep: Bundan babamın haberi var mı?
Bozkurt: Hayır yok.
Zeynep: Biran önce haber vermeliyiz ve ne yapmamız gerektiğini konuşmalıyız.
Bozkurt: Asıl sorulması gereken konu şu! Bu zarfı odama kim bıraktı?!
Zeynep: Kalkın gidiyoruz güvenlik kameralarına bakalım.
Bozkurt: Sen git ben biraz daha kalacağım.
Zeynep: Neyiniz var?
Bozkurt: Boşver bu arada sizli bizli konuşmana gerek yok.
Zeynep: Tamam
Bozkurt: Kalkalım o zaman Hesabı isteyeyim ben. biraz gezelim olur mu?
Zeynep: Benimle mi?
Bozkurt: Evet niye şaşırdın?
Zeynep: Sizin yani senin hiçbir kızla gezmediğin hatta sevgili dahi olmadığın söyleniyor da ondan şaşırdım
Bozkurt: Gezelim mi diye sordum evlenme teklifi etmedim ya.
Zeynep: nerde o günler (kısık sesle)
Bozkurt: Anlamadım?
Zeynep: Diyorum ki söylenenler doğru o zaman.
Bozkurt: Nasıl yani?
Zeynep: Size neden Yalnız Adam dediklerini şimdi anladım.
O sıra da hesap gelir garson hesabın yanında bir kağıt parçasını uzatır...
Bozkurt: Bu nedir?
Garson: Bir adam size vermemi söyledi ve gitti.
Bozkurt: Nasıl biri?
Garson: Şapka takıyordu yüzünü net göremedim.
Bozkurt: Tamam gidebilirsin.
Zarfı açtım okuduktan sonra Zeliha'ya uzattım ve okumaya başladı.
Zeynep: "Bizden gibi görünen hainle birlikte hepinizin kanını içeceğiz" Armageddon timi.
Kahretsin ben de deşifre olmuşum.
Bozkurt: Sakin ol ben seni korurum. Armageddon timi ne ilk kez duydum?
Zeynep: Masonlara bağlı ve en güçlü ölüm timidir. Başarısız oldukları hiçbir görev yok.
Bozkurt: Biz de Dadaşlar timiyiz !
Alayı gelsin farketmez !
Zeynep: Bu konuyu hemen babamla görüşmeliyiz.
Bozkurt: Tamam gidelim.
Hesabı ödedikten sonra teşkilatın yolunu tuttuk yolda hiç konuşmadık. Arada Zeynep'in kaçamak bakışları beni rahatsız etmişti. Teşkilata girer girmez Albayın odasına gittik.
Tekmilden sonra
Bozkurt: Komutanım bir konuyu arz edecektik.
Alb.Asiltürk: Sizi dinliyorum.
Bozkurt: Bu yazılanları okumalısınız.
Alb.Asiltürk: Okuyalım bakalım. Bu hiç iyi olmadı Bozkurt deşifre olarak teşkilatımızı riske attınız daha önemlisi hayatınız tehlike de !
Bozkurt: Emirleriniz nedir komutanım?
Alb.Asiltürk: Yapılacak tek birşey var. Onlar sizi avlamadan siz onları avlayacaksınız !
Bozkurt: Peki ama nasıl?
Alb.Asiltürk: Timini topla Akşama operasyona gideceksiniz!
Bozkurt: Nereye?
Alb.Asiltürk: Londra'ya Armageddon timinin kalbine !
Bozkurt: Emredersiniz komutanım.
Alb.Asiltürk: Al bu zarfı için de Londra da nerede kalacağınız size kimin yardım edeceği baskın yapacağınız mekanın adresi herşey yazıyor.
Bozkurt: Sağolun komutanım.
Timi kısaca bilgilendirdim. Hazırlığımızı yaptıktan sonra yola çıktık. Bizi bekleyen özel uçağa bindik o sırada telefonuma mesaj geldi.
Zeynep: "Çok dikkatli ol karşınız da ki timi hafife alma sağ salim geri dönmeni istiyorum sen bize lazımsın"
Uçak havalanmıştı bir kaç saat sonra İngiltere'ye varmıştık. Doğrudan bize yardım edecek olan üsteğmen Gökay'ın yanına giderek evinin kapısını çaldık.
Gökay: Siz de kimsiniz?
Bozkurt: Erzurum'dan geliyoruz. Ben Siyah Sancak teşkilatından Yüzbaşı Mustafa BOZKURT bunlar da Dadaşlar timinden kardeşlerim Cemal, Selim, Alpago ve Recep.
Gökay: Kusura bakmayın komutanım hoşgeldiniz sizi ilk kez görüyorum tanıyamadım ama namınız sizden önce geldi buyrun geçin içeri.
Bozkurt: Ne zamandır Londra'dasın?
Gökay: Yaklaşık beş senedir. Özel bir görev için gönderildim ve burada kalmam istendi bilirsiniz teşkilatımızın eli kolu her yere uzanmalı.
Bozkurt: Bilmez miyim.
Buraya gelme amacımızı biliyorsundur. Deşifre olduk ve tehtid mesajları almaya başladık onları ava gitmeden avlamaya geldik !
Gökay: Yanlış anlamayın ama Armageddon timini kolay kolay kimse avlayamaz arkalarında masonlar var. Gücünü İngiltere Fransa Almanya İsrail ve Amerika'dan alıyorlar.
Bozkurt: Bizim arkamız da Türk milleti var. Gücümüzü de Allah'tan alıyoruz. Yeterli mi kardeş !
Gökay: Yeter de artar komutanım.
Planınız hazır mı ne zaman başlıyoruz.
Bozkurt: Sende mi geliyorsun?
Gökay: Haliyle komutanım sizi yalnız bırakamam gideceğiniz yeri iyi biliyorum.
Bozkurt: Eyvallah kardeşim bir saat içinde inlerini başlarına yıkacağız !
Silahlarınızı kontrol edin aksilik çıkmasın !
Son hazırlıklarımızı da yaptıktan sonra Armageddon timinin yuvasını yıkmak için yola çıktık yarım saat sonra terkedilmiş bir fabrikanın önünde durduk.
Gökay: Mekan burası terkedilmiş görüntüsüne aldanmayın etrafta timin üyeleri pusuda bekliyordur. Bu saatler de plan yapmak için toplantı yaparlar dışarı da o kadar kalabalık adam yoktur. Emirleriniz nedir komutanım?
Bozkurt: Dürbünü ver Karahanlı !
Etrafta dokuz, on kişi falan var sessizce arkalarından dolaşıp etkisiz hale getireceğiz tamamen temizlendikten sonra içeri girecegiz anlaşılmayan birşey var mı?
Tim: Yok komutanım.
Bozkurt: Güzel. Hedefimiz tek bir zayiat vermeden içeride ki herkesi yok etmek !
Allah yardımcımız olsun !
Sessizce Hedeflerimize doğru ilerliyorduk. Tek tek boğazlarını keserek etkisiz hale getiriyorduk tek bir kişi bile kalmadığından emin olduktan sonra yavaş ve sessizce içeri girdik. Onlarca kişi bir masa etrafında birşeyler konuşuyordu saldırıya geçmeden önce biraz dinlemek istedim. Armageddon tim komutanı konuşmak için herkesi susturdu.
Tim komutanı: Kardeşlerim öncelikli hedefimiz ve kurulma amacımız efendilerimizi korumak !
Ancak artık bedenimiz ruhumuza dar geliyor. Gerçek gücümüzü herkese göstermeliyiz. Kıyamet savaşını biz başlatacağız ! Köle değil efendi olacağız. Orta doğuyu kan gölüne çevireceğiz. Karşımız da duran herkesi öldüreceğiz !
Dostumuzu da düşmanımızı da iyi bilmeliyiz unutmayın !
ORTADOĞU'DA ÖNEMLİ BİR YEMEĞİN DAVETLİ LİSTESİNDE ADINIZ YOKSA BİR DE MENÜYE BAKIN. ADINIZ ORADA OLABİLİR."

Demek istediğim bizlerin efendisi gibi görünenlerin yakında çıkacak büyük savaşta gücümüzü farkettiklerin de bizden kurtulmaya çalışacaklarına adım gibi eminim !
Biz Şeytanın Askerleriyiz dini kullanan bir avuç aptal masonun değil !
İlk hedefimiz bize en büyük engel olan Türkleri orta doğu da zayıflatmak hatta yok etmek o zaman gücümüzü bütün dünyaya duyurmuş olacağız !
Bozkurt: Sen onu ancak rüyanda görürsün maskeli palyanço !
Tim komutanı: Ateş edin koruyun beni !
Bir kaç tane el bombası atarak düşman sayısını azaltmaya çalıştık. Kurşunlar hava da uçuşuyordu. Zeliha'nın dediği gibi timi hafife almamalıydım çünkü sıradan değillerdi farkına varmıştım. Tim komutanı kaçarken Selim arkasından gitti bende yardım için peşinden gittim bizimkiler de içeride çatışıyordu. Selim tim komutanı ve yanında ki bir kişiyi köşeye sıkıştırmıştı. Adamı ateş edecekken kafasına sıktım ikiye bir kalmıştık kaçamayacağını anlayan tim komutanı teslim olmak için ellerini havaya kaldırdı o sırada ben de bizimkilere seslendiğim an büyük bir patlama oldu tim komutanı yanındaki el bombasını patlatmıştı yerden kalkmaya çalışsam da kalkamadım. Diğerleri hemen yanımıza gelmişti beni kaldırdılar.
Bozkurt: Selim iyi mi?!
Karahanlı: Malesef komutanım Selim şehit oldu ! :(
Bozkurt: Hayır olamaz ! Selim kalk ayağa kardeşim uyan ölme ölme !!
Yeşil: Komutanım çok geç artık :(
Selim'in naaşını alarak oradan uzaklaşmıştık. Armageddon timini yok etmiştik ama canımızdan bir parça da gitmişti. Ben Melisa'ya bu haberi nasıl vereceğim...
Şehidimizle birlikte Özel uçakla Erzurum'a gittik. Komutanımızı bilgilendirmiştik. Havalimanına indiğimiz de ambulans ve komutanımızın bizi beklediğini gördüm.
Bozkurt: Yüzbaşı BOZKURT !
Görevi tamamladık komutanım ama ne yazık ki Selim kardeşim şehit oldu :(
Alb.Asiltürk: Vatan sağolsun !
Şehidimizin yakınlarına sen haber ver Bozkurt.
Bozkurt: Emredersiniz komutanım !
Teşkilata geri döndükten sonra Melisa'yı aradım ikinci çalışta açtı.
Melisa: Efendim ?
Bozkurt: Melisa benim Bozkurt.
Melisa: Beni bu saatte neden arıyorsun hem ben evlendim farkındaysan lütfen beni rahatsız etme kapatıyorum hoşçakal !
Bozkurt: Dur kapatma sana bir haber vermem gerekiyor benim için çok zor ama söylemem gerekiyor :(
Melisa: Dinlemek istemiyorum iyi geceler !
Bozkurt: Melisa abin Şehit oldu !
Melisa: Ne ciddi olamazsın yalan söylüyorsun olamaz abii...
Telefonu kapattım ve ağlamaya başladım hiç olmadığım kadar üzgündüm. Canım yanıyordu kardeşimden ayırt etmediğim adamım şehit olmuştu...
Zeynep yanıma geldi ve babasının benimle görüşmek istediğini söyledi
Odasına gittim tekmilimi verdikten sonra...
Bozkurt: Beni emretmişsiniz komutanım !
Alb.Asiltürk: Çok üzgün olduğunu biliyorum aslanım Selim değerli bir kardeşimizdi ben de üzülüyorum lakin bilmen gereken birşey var söyleyeceğim şey yukarıdan gelen emirle oldu şahsi algılama lütfen.
Bozkurt: Nedir komutanım?
Alb.Asiltürk: Gece kapının altından atılan zarfla garsonun sana verdiği kağıt parçasında ki yazılan yazıları...
Ben yazdım !

(10. Bölüm yakında)

#yalnızadam
#kahramanların hikayesi...