Bölüm 3

69 4 0
                                    

Beynimde kelebekler uçuşurken,  üst kirpiklerimle alt kirpiklerimin arasından giren güneş ışığı; abimin deyimiyle benim abime yol gösterdiğim o ışık gözlerimi açmam için inat ediyordu.Kalbim ise, bir saniye kalbim niye bu kadar ağırlık yapıyor? Aşık olunca bile kalbimiz kilo almıyor diye biliyorum, aşık olmadığım halde neden kilo aldı ki? Bu kalp de aynı kökten gelince her detaya kilo alıyor demek ki, aman bir sevindim bir sevindim! Huzursuz bir şekilde kıpırdanınca kalbimin üzerindeki kilolar kalktı ve konuştu.Kilo değil Batıkan'mış.

-Güneş, burdayız güzelim. Aç hadi gözlerini artık.

-Abi, abi çok özledim.

-Burdayım Güneş sistemim. Geçti hepsi bak ben buradayım, Batıkan burada, Belinay burada. Hep buradayız.

Gözlerimden usul usul akan yaşları durduramazken abimin ve Batıkan'ın sesini duymak bana fazlasıyla güven vermişti. Ancak bu ağlamama engel olamıyordu, en son hastanede yattığım hafta ailemin terk ettiği haftaydı ve yaşamamış olmayı dilediğim bir haftaydı. Üstüne üstlük az önce uyanana kadar rüyamda gördüklerim cidden büyük bir kalp ağrısına sebep olmuştu.

-Abi ayağa kalkabiliyor muyum?

-Yarım saat sonra taburcu olacaksın zaten bekle biraz tamam mı?

-Tamam.

Cama doğru dönmüş sevdiğimle ilgili hayal kuruyordum. Sevdiğimi az çok tahmin etmişsinizdir: Batıkan...Bunu kendisi bilmese de abim ve Belinay biliyor ve milyonlarca kez açılmamı tavsiye ettiler. Şuan ki arkadaşlığımız o kadar güzel ki hiçbir zaman onu kaybetmeyi göze alamadım,alamam da. Ben ilk aşkı olucak babası tarafından çok güzel terk edilip, asıl aşkla tanışmamı Batıkan'ın kalbiyle yapmış, kalbinde 8 yıllık çaresiz bir sevgiyi taşıyan bir kızım. Her ne olursa olsun umudunu yitirmeyip, beni sevebilme ihtimaline de inanmayan delinin tekiyim. Sevdiğim adamın deyimiyle; beyin nöronlarımın bile deliliğime delirdiği deliyim.Deliliğime yanan adamın deliliğine aşık deliyim. Deliyim işte. Tüm bu düşüncelerimden beynime gelen sesle sıyrıldım; tık,tık,tık... Kapı çalıyordu. Abim ve Batıkan vardı sadece, Belinay kahve almaya gitmişti. Abim ve Batıkan bana dönüp birini mi beklediğimi sorduklarında haberim olmadığını söyledim ve dışardaki her kimse gelmesini söyledim. İçeriye giren sadece bir yürüyen çiçekti, pardon arkasında bir adet TSE etiketli ukala varmış.Batıkan ve abim hızlıca ayağa kalkıp Bay Ukala'nın üstüne yürüdüler.

-Ne işin var oğlum senin burada?

-B-Ben bir şey demeye gelmiştim.İzin verirseniz Güneş ile konuşmak istiyorum.

-Vermiyoruz,şu çiçekleri de al olmayan beynine bir daha Güneş ile konuşamayacağın bilgisi ile birlikte sok, istediğin zaman alt taraflardan çıkarırsın. Yol al şimdi, yoksa ben seni o yolda yuvarlar çöp tenekesine basket atarım.

-Bakın siz her zaman bu kızın yanındasınız, istediğiniz zaman istediğiniz kadar konuşuyorsunuz.İzin verin biraz, size dışarı çıkın da demiyorum konuşmamıza izin verseniz yeter.Lütfen.

-Güneş,abicim konuşmak istiyor musun?

-O-Olur abi.

-Konuşun ama ters bir hareketinde, onu üzecek en ufak bir sözünde  bu hastaneyi başına yıkarım ona göre.

-Tamam teşekkür ederim.

Yavaş adımlarla yanıma gelip elindeki çiçekleri kucağıma verdi ve başucumdaki koltuğa oturdu.Gözleri hep kolumdaki seruma kayıyordu,sanki söze nasıl başlayacağını düşünüyor gibiydi.

-Güneş, bak ne dersem diyeyim senin için çok boş olacak biliyorum. Hayatına çok salakça nedenlerle girmeye çalıştım, o sadece 3 kişiyi alan kalbine kıvrılıp sığmak istedim. Özür dilerim senin için kocaman bir nefretten başka bir şey olamadım. Bencillik yaptım, Batıkan ile senin aranı bozarsam bana yakınlaşırsın diye düşündüm. Ama sen ona bakarken ismin gibi parıldıyor gözlerin, onun kirpiklerini izliyorsun her ders. O tam dudağının kenarındaki küçücük çukur var ya, o çukur sen ona bakarken istemsizce belli oluyor. Güneş, şu kirpiklerin var ya,upuzun, takma kirpik gibi, işte onlar sen bana bakarken kalbime batıyor. O kirpikler senin 8 yıldır içinde tuttuğun o çaresiz sevgiyi seni seven tüm erkeklerin kalbine bir taş gibi fırlatıyor. Ve Güneş, senin o masum kalbin, en az bir bebeğin sevgisi kadar güzel sevebiliyor. En az bir bebek kadar masum bakabiliyorsun, çünkü o masumluğu kalbinde barındırıyorsun. Şuana kadar ne kadar bencillik yapsam da bu konuşmadan sonra hayatında kalabilecek kadar yüzsüz değilim. Yaklaşık 1 veya iki haftada hayatını mahvettiğim için çok özür dilerim.O gözlerin hep o masum sevgiyle baksın Güneş.

Yıldız SavaşlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin