Karmaşık Duygular

443 9 0
                                    

Işıl ve Emine'yi apar topar arabaya bindirip kendi evine yollar. Mustafa ve kendisi kalır sadece. Bu evi korumaları için görevlendirdiği adamların hepsi boynu bükük bir şekilde yere bakmaktaydı. Uzay kendini tutamayıp birine yumruk , birine tekme ve birinede tokat atarak sinirini çıkarıp hepsini işten kovdu. Mustafa ise sessizliğini bozmayıp sadece olanları izliyordu. Uzay belli bir süre sonra Bülent'in cesedinin başına gider ve baş bölümünü tekmeler. Mustafa'ya dönerek:

Uzay: Bunun cesedini lime lime yapıp  köpeklere yem edin.

Mustafa: Tabi yaparız da öncelikle bu işi temizlememiz lazım. Zira polisler buraya yakındır.

Uzay arka cebinden silahını çıkararak kendi omuzuna bir tane sıkar ve silahı bir bezle temizleyip Bülent'in eline tutuşturur. Mustafa şaşırır ve Uzay'ın omuzuna doğru yönelir. Uzay ona ateş ettiği sniper silahını verir Bülent'i sırt üstü yatırmasını söyler. Mustafa denileni yaparken polis siren sesleri duyulur ve herkes yerini almıştır.

Polis: Uzay Bey iyi misiniz ?

Uzay: Ahh bu bir suikast !

Mustafa: Uzay Bey sizi götürücez hastaneye sakin olun !

Polis: Kim yaptı  nasıl oldu?

Mustafa: Patronum Uzay Bey evdeyken bu adam silah çekmiş ve kısa bir süre sonra ateşleyince bende sniper silahıyla onu vurdum.

Polis: Bu durumda sizi içeri almak zoru...

Uzay: Yok öyle bir dava kardeşim. Mustafa olmasa canımdan oluyordum. Meşru müdafayı benden çok siz bilirsiniz demi?

Polis: Şey... Uzay  Bey en azından bir sorg...

Uzay: Gerekli incelemelerinizi yapın ve gidin memur bey. Mustafa arabayı hazırla hastaneye gidelim.

Mustafa: Hemen efendim.

Polis: Yanlız Uzay Bey...

Uzay: Uzatmayalım isterseniz.

Polis: Siz bilirsiniz. Ama sanki yakın bir zamanda tekrar görüşeceğiz herhalde.

Uzay : Görüşelim.

Polis yanındaki ekip arkadaşlarından birine " Kesin bu adam vurdu. Kanıtlamaya çalışın. Bir sürü ip ucu bulun." diye fısıldayarak işlerine koyulur. O sırada Mustafa Uzay'ın kolunu boynuna atarak arabaya kadar destek çıkar. Arabanın ön koltuğuna oturtur ve hemen şoför koltuğuna geçer. Araba çalıştığında Mustafa'ya hastaneye değilde eve gitmelerini söyler. Mustafa biraz kem küm etsede denileni yapar. 5 dakika içerisinde kendi evlerinin girişinde olurlar. İçeri girdiğinde annesiyle beraber Işıl'ı görür. Baya korkmuş bir halde elleriyle kendini sarmış titriyordur. Işıl kafasını çevirdiğinde Uzay'ı görür ve ufak bir tebessüm eder, taki yarasını görene kadar. Kendisine doğru koşarak omuzundan akan kana baskı uygulamaya başlar. Annesi dönüp baktığında Işıl'dan daha tedirgin bir vaziyette sıçrayarak oğlunun yanına gelir.

Makbule: Oğlum noldu sana ?

Uzay: Ufak bir çatışma.

Makbule: Neresi ufak ? Nazlı koş hilal hemşireyi çağır ! Malzemelerini alsın gelsin.

Nazlı: Emredersiniz hanımım.

Işıl: Noldu sana Uzay? Kim yaptı ?

Uzay: Işıl soru sorma olur mu ?

Işıl o anda dizlerinin ve belinin acısını unutmuştu. Tek derdi Uzay'ın omuzunda ki yaraydı.

Uzay: Halan... O nerde ?

Tek Gecelik AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin