Tek Gecelik Aşk

Operasyon

Işıl'ın ağladığı gözlerinin kızarıklığından belliydi. Halası onun şu haline baktı ve gitmeleri gerektiğini söyledi. Uzay dizlerinin üstünde halen o anı düşünüyordu. Bunu yaptığı için pişmandı ama ona karşı çok saf ve temiz duygular beslediğinin farkındaydı. Ama olanlardan sonra artık geri dönemeyeceği bir yola girmiştir. Duvardan destek alarak zorla ayağa kalkar ve aşağı inmek için kapıya yönelir. Merdiveni inerken Işıl'a pişman bir ses tonuyla seslenir. Aşağıdan ses soluk yoktur. İndiğinde Ne Işıl nede halası... Kimse kalmamıştır. Telefonunu çıkarıp aradığında ulaşamamaktadır. Elinden birşey gelmeyeceğini anlayınca kendine hakim olamayıp telefonunu duvara fırlatır. Ellerini başının iki yanına koyar ve derin düşüncelere dalar. Herşeyden daha önemlisi Mustafa'yı kaçıracaklardı. Kendisini toplaması lazımdı. Eve son bir defa bakar ve kapıyı çarpıp çıkar.

●         ●          ●        ●      ●    ●     ●      ●

Işıl: Halacım kaydet bu yeni numaram. Eskisini silin ve ayrıca isteyen olursa sakın vermeyin. Zaten bizi bulacaklarını da pek sanmıyorum ama.

Serkan: Ablam nerde kalcaz ?

Işıl: Belli süre otelde , daha sonra bir ev ayarlıycam canım

Emine: Kızım sen iyisin demi ?

Işıl: Olucam. Çok daha iyi olucam. Gelin taksiyle gidelim.

●       ●        ●        ●        ●      ●      ●       ●

Uzay: İlyas hazırlık tamam mı ?

İlyas: Aynen abi senden haber bekliyoruz.

Uzay: Ben karakola yakınım buraya gelin.

İlyas: Abi beş, bilemedin on dakikaya ordayız.

Uzay: Hızlı ol.

Uzay kendisine en yakın banka geçip oturur. Kafasının içinde sürekli onolay bir döngü şeklinde dönüp durur. Pekinya nereye gitmişlerdi ? Napıcaklardı? Cebinden sigarasını çıkartarak iki dudağı arasına sıkıştırır. Çakmağını tek hamleyle yakar ve derin derin içine çeker. Her çekişte sanki siniri ve üzüntüsü biraz daha diner. Eliyle Işıl'ın tokat attığı yanağına dokunur. Sonra avuçlarını sıkarak elini indirir. Derin düşüncelerinden Arabanın frens sesi sayesinde çıkar. Kafasını kaldırdığında İlyas ve adamlarını görür. Sigarasını bir kez daha çekerek yere atar. İlyas hazır olduğunu belirtircesine kafasını sallar ve arabanın bagajını işaret eder. Uzay ağır adımlarla bagaja doğru ilerler. Kapağı kaldırdığında silah üniforma ve çelik yelekler vardı. Uzay hazırlanmalarını söyler ve arabalardan birine geçip oturur. 

İlyas: İbo ile Seko siz giyin şu polis üniformasını. Alttan yelek giymeyi unutma ha. Kral sen benle  gel havalandırmaya çıkıcaz.  Geri kalan bizi korusun.

Uzay: İlyas.

İlyas: He abi.

Uzay: Sadece Mustafa kurtulmasın. Birkaç kişi daha kurtulsun dikkat çekmeyin sakın.

İlyas: Tamam abi o iş bende rahat ol.

İki adamları üniformayı giyerek içeri hiç dikkat çekmeden girerler. İlyas onlardan nezaretin anahtarlarını bulmalarını ister. Biri alt kata,  diğeri ise üst kata bakarlar. O sırada boş durmayan İlyas ve arkadaşı havalandırmaya sızmak için arkadan tırmanırlar. Üst kata bakan Seko anahtarı bulur bulmaz İbo'ya haber verir. Birkaç tane gaz maskesi kapar ve nezarethaneye iner. Seko dışarda biriyle kavga ederek dikkat çekmeye başlar. Karakoldaki çoğu polis oraya gelir ve araya girer. Fakat Kenan Amiri gören olmamıştır. İlyas havalandırmaya varınca cebinden ikişer tane gaz bombasının pimini çeker ve havalandırmaya bırakır. İbo nezarethaneyi açar ve başta Mustafa olmak üzere birkaç kişiye gaz maskesi verir. Çoğu takmaya bile fırsat bulamazken havalandırmalardan gri bir sis boşalır. Seko, Mustafa'nın koluna girer ve dışarı doğru çıkarlar. Merdivenleri tutunarak çıkarken aniden Seko'nun göğüsünde bir tekme hissedilir ve merdivenlerden yuvarlanır. Mustafa tekmenin geldiği yere bakınca Kenan Amiri görür.