Merhaba.
Saat 6'ya geliyor. Az önce Kadıköy Sahili'nde eskimiş bir bankta sigaramı üflerken, yanıma hayatım da hiç görmediğim bir Kadın geldi. İlk bir, iki dakika sessiz kaldık ikimiz de. Sonra bana şu saatte sorulabilicek en saçma soruyu sordu.
'Nasılsın?' Dedi.
Sessiz kaldım bir kaç saniye. Halbuki dönüp;
'İyi değilim. Dağıldım. İnsanlar hayatımın içine sıçtı. Artık dayanacak gücüm kalmadı.' Diyebilirdim. (Sigaram dan bir duman daha alıp ciğerlerime hediye gönderirken;)
-İyiyim. Dedim.
Aslında içimden geçenleri söylesem hiç bir bok değişmeyecekti.
Sessizlik bütün bu şehri adeta ayaklarının altına almıştı. İşte İstanbul'un en sevdiğim yanların dan birisi de bu. Sessizlik. Kimsesiz ve yalnızsın. Bu benim için ne kadar iyi olabilir di bilmiyorum ama pekte kötü değil di aslında.'Gel sayın okuyan. Koskoca Dünya'yı sana dar edenlerin anısına, bedenin den bütün duygularını, hislerini alıp giden insanların yoksun şerefine bir sigara daha yakalım.'